Renkler Solmasın Kültürler Kaybolmasın

             
 
GÜNCEL
ARAMA MOTORU

Web'de Ara Site içinde Ara
 
Forum sözleşmesi


E-posta: Şifre: Şifre Hatırlat | Üye Ol

KONUYU AÇAN: ERZAN 88.255.204.***
6.04.2010 17:23:23
Konu: Hrant Dink Anısına...
İĞBİRAR ÇİÇEĞİDİR DOĞU


doğu’nun çeşmesinde yıkadım acılarımı
hangi yaprağa ellerimi sürsem kanıyor
sesimde kağıtlara dökülen yangın kokusu var
kürt evinden çalınmış gün gibi yaralıyım

doğu’nun çukurundan kopan dağyelleri
ölüme çoğalan göçebe kervanına benziyor
hangi yöne yürüsem çekiyor beni koynuna
sanki bir uçurtmayım aşkın yeline savrulmuş
sevgilim bir hoşcakal çığlığı

doğu’nun çatısından dünyaya fırlayan bir kiremitim

diyarbakır bir eşkıya hikayesidir yeni yetmelere
mardin süryani nakışlı bir gerdanlıktır sevgili boynunda
dağlara ve gökyüzüne kardeştir hakkari
bitlis bir ermeni türküsüdür van’a karşı
siirt atlasın ortasına saplı bir acem hançeri
bölünmüş bir ırmağın küfrüdür urfa
sevgili zulasında ışıldayan umut

dağın bittiği yerde bir komdur adıyaman
elazığ dersime kurulmuş bir pusu
içimdeki ormanı tutuşturan bir alevdir sıvas
sevgilinin son mektubunda yazdığı
kanayan bir iğbirar çiçeğidir doğu
ben hangi yöne yürüsem kesiyor yolumu

ben bir kum saatiyim doğu’ya akan
annemin oğul acısıyla kırılmıştır kalbi
gözyaşlarının acısı demlenir dağlarda
vurur efsunu anadolunun yüzüne
ben nereye gitsem doğu’nun tutsağıyım


BAYRAM BALCI
 
Kimden: A.Vahap  94.122.143.***
24.04.2010 23:39:56
Cevap: Hrant Dink Anısına...
HRANT MARDİN DE YAŞASAYDI...
Bazen kendi anadilimle düşünmeye çalışırım.Düşünürken acaba derim BARIŞI HRANT GİBİ TANIMLAYAN VAR MI? diye...inanın pek emin değilim.Sorguya çekilip,tehdit edildiğini bile soğukkanlılıkla ifade ederken;güvercin yazılarıyla hep BARIŞI UÇURDU.İşte o zaman Hrant, Mardin de olsaydı diye düşündüm:
YENİDEN DOĞUŞ bayramı öncesinde kendine SOK-UL BABUÇİN den (ayakkabı imalat çarşısından)sipariş ettiği gıcır gıcır ayakkabısını etrafındaki gözlemlerinden sonra ayağına uyan birine vereceğinden kuşkum olamazdı.
Tellallar Çarşısı ndan geçip her tarafa bakarken,ayvanlarının duvarlarındaki ŞAHMARAN tablolarına yaklaşarak,bu tabloları işleyen emekçilerle konuşarak bilgilenerek ve onun kıvrak zekasının ŞAHMARAN ın verdiği insan,bütün canlılar ve ekolojik dengeyle ilgili mesajlarının yanında ZALİM HÜKÜMDARIN ADALETSİZLİĞİ NİN mitolojisini de anlatmakla kalmayıp;ÇOCUKLAR,TEK BAŞINA BU ŞEHİRDE YALNIZCA ŞAHMARAN LA YETİNMEYİN,çünkü bu coğrafyada ŞAHMARAN dan başka BABİL,ASUR,SAMİ ve MEDLER in mitolojilerinin ortak inanılan ve tek tanrıya geçişin sembolü olan MARDUK u,KOCA BİLGE yi de işlerseniz bu turizm mevsiminde Şahmaran ın yanına bir de MARDUK u asarsınız der ama sakın MARDUK la ilgili araştırmalarınızı bir camlı çerçeveye yerleştirmeyi de UNUTMAYINIZ!..derdi fakat çayını bitirip tam çıkarken YÜKSEK KAHVE nin damındaki havalanan GÜVERCİNLERİ GÖRÜNCE:Arkadaşlar,şu havalanan güvercinlerin yanına NASIL GİDEBİLİRİM demez miydi?...Lütfen,BARIŞI BU KADAR İÇTEN YAŞAYIP ANLATAN BAŞKA İNSANA RASTLADINIZ MI?....
 
Kimden: ERZAN  88.255.204.***
7.05.2010 17:36:25
Cevap: Hrant Dink Anısına...
DÜnya barış istemediğinden değilmidir ki barış isteyenleri uçurmaktalar..
 
Kimden: A.Vahap  94.122.131.***
15.09.2010 20:56:34
Cevap: Hrant Dink Anısına...
Hrant Dink AHİM nin olumlu sonuçlanmasından ve saygıdeğer eşinin anlamlı açıklaması bizleri son derece sevindirmiş,mutluluktan duygulu anlar yaşatmıştır.

Anayasa paketiyle,paketteki Anayasa Mahkemesi nin,AHİM yetkileriyle donatılarak AHİM in yerine İNSAN HAKLARI İHLALLERİ DAVALARINA bundan sonra bakması bugünkü yapısıyla,verdiği parti kapatma kararlarıyla malesef GÜVEN VERMEMEKTEDİR.

148.maddede yapılan değişikliğin referandum sonrası yeni yapılanmanın mevcut YOĞUNLUKLARA daha da AĞIR YÜKLER getirerek, tartışılır statüdeki Anayasa Mahkemesi hep gündemde kalmaya 1982 Anayasası nın yanında TARAF OLMAYA devam edecektir.

Bununla da kalınmadan birçok davaya bakarken hep ertelediğimiz YENİ ANAYASA çalışmaları yapılmadan,verilecek kararların İÇ HUKUKTAKİ TÜKENİŞİN 1982 ANAYASASI hukukuyla verileceğinden AHİM nin yerini dolduramayacağı anlaşılmaktadır.

Ülkemizde canlara kıyanlar,insan hakları ihlallerinde bulunanlar,cezaevlerinde ...,.... yedirenler;kısaca işkence yapanlar ve yaptıranlar elini kolunu sallarken,birlikte fotoğraf çekmek için sıraya girilirken,bu olumsuzluklarda Anayasa Mahkemesi,AHİM in yerini tutamayacağı gibi GÜVEN DE VEREMEYECEKTİR...

Ene éhib e-iş fil hurriyye/Zeyyenne il-tuyur fi şattul avsat.

Ben özgürlükler içinde yaşamak istiyorum/Bu coğrafyada bütün GÜVRCİNLERİ SÜSLEDİK.

Bir Arap şairinin derlenen mısralarından.

Hep güvercinler uçuran HRANT,Mardindeki güvercinleri gördün mü?..
 
Kimden: Kitap  90.166.157.***
14.11.2010 15:34:33
Cevap: Hrant Dink Anısına...
Tuğba Çandar'ın Everest Yayınevi'nden çıkan ''Hrant'' kitabı bu barış güvercinini tanımak isteyenler için bir fırsat. Selamlar
 
Kimden: A.Vahap  94.122.137.***
3.12.2010 21:04:08
Cevap: Hrant Dink Anısına...
Sevgili Hrant;

Barışseverliğinle ilgili anadilimle düşündüklerimin Mardin Tellaller Çarşısında (Sipahiler Çarşısı)gerçekleşmeye başladığını senin adına görmek ve gördüklerimi herkesle paylaşmanın sevincini yokluğunda buruk yaşıyorum kardeşim...

Hani Nasra Teyzenin torunu vardı ya işte O, ^Bilge Adam^ Marduk^un çizimini,ÇOK RENKLİLİĞİNİ kumaş üzerinde işlemeyi başarmış.

Tellaller Çarşısında sohbet ettiğin Şahmeran işlemecilerinin cam üzerindeki ^Bilge Adam^ Marduk^un rengarenk tablosunu da Şahmeran^ın yanına astığı için Tacettin e senin adına teşekkür edeceğim.

Gözümüz doğramacı hocamızda bir başka gözümüz de bakır işlemecilerinde...

BARIŞI MI SEVİYORSUNUZ,BARIŞA MI YAKIN OLMAK İSTİYORSUNUZ ?

O zaman barışı sağlayan,bilgeliği barış için harcayan üretime ve üretimlere sahip çıkalım...
 
Kimden: A.Vahap  94.122.130.***
14.01.2011 22:05:43
Cevap: Hrant Dink Anısına...
^Bana haddimi bildirmeye soyunmuş olan ve muhtemelen de davanın her kademesinde bilemeyeceğim yöntemlerle varlığını hissettiren o büyük güç,işte yine perde arkasındaydı...^ Hrant Dink



 
Kimden: A.Vahap  94.122.133.***
20.01.2011 23:34:54
Cevap: Hrant Dink Anısına...
SÜRME-SÜRÜNDÜRME,USANDIRMA,RUH KURUTMA YETMİYOR!CANA...

Nasıl bir ülkede yaşadığımızı her geçen gün biraz daha anlıyor,biraz daha şaşırıp,ürküyoruz.

Gözaltına alınmalar,gözaltında kaybetmeler,öldürüp parka atmalar,haince-vicdansızca pusu kurmalar,arabasıyla eve-gazetesine giderken ya da gazetesinden çıkarken veya sokak infazları;komşu ülke sınırları ya da mayın tarlaları bu mu demokratik hukuk devleti,bu mu ülkemiz?..

Yaşam hakkına kasıttan sonra bile 301 le hak aramayı,öldürüleni çekinmeden suçlu gösterilip,yaşayan aile efratlarına çektirmeyi ^Ey muhalifler!sizler de dilinizi,kültürel değerlerinizi isterseniz ya da TARİHİNİZİ SORGULARSANIZ,GÖRÜRSÜNÜZ!^dercesine uygulamalar ve tehditler karşısındayız.

Osmanlı da Encümen-i Danış ve süregelen İTTİHATÇI GELENEK,bugün için de geçerliliğini hala sürdürüyor;artık hiç kimsenin (Aklı selim vicdan sahibinin)kuşkusu kalmadı.

Bu ülkenin iktidarları,bu ülkede yaşayan halklara eşit yurttaşlık haklarını ve can güvenliğini neden sağlayamıyorlar?..

Neden herkesin ORTAKLAŞABİLECEĞİ demokratik bir anayasayı halkın önüne getirmek istemiyor?

Yasaklar zihniyetiyle her geçen gün neden savaşı körüklüyor,bu ülkede neden başka milliyetlerin özgürlükleri güvence altına alınmıyor?

Daha kaç Sabahattin Ali,Krikor Zohrab,Seracettin Müftüoğlu,Turan Dursun,Metin Göktepe,Hüseyin Deniz,Musa Anter (Apé Musa)Abdi İpekçi kaç Hrant Dink in hunharca öldürülmesini ya da usandırıp,süründürülmesini yetmiyor!ruhlarının kurutulmasının belgesellerini istemeye istemeye izlettireceksiniz?

Suskun demokrat olmanın başka kıyımlara davetiye çıkaracağının bilincinde misiniz?

O halde tepkilerinizi ifade etmekten niçin çekiniyorsunuz?..

 
Kimden: Mardin Eğitim Sen İşçi Filmleri Atölyesi  88.242.169.***
23.01.2011 01:13:57
Cevap: Hrant Dink Anısına...
Enternasyonal Çalıyordu Hrant’ın Güvercinleri Anadolu'da.

Anadolu'da hiç enternasyonal çalınmış mıdır ya da Anadolu çeşitliliğinin ezgisi nedir? Kayıp şarkıların içimizde bıraktığı tortunun mirası bu gün neyle değiş tokuş edilmiştir ki ritimlerinde ölü ruhların sıkışmışlığını kuşattırır bize. Halk ezgilerinin derinliklerinde yatan kültürlerin izleri bize yan yana yaşanmışlığın, o birliktelik içinde bir olmanın maneviyatını vermez mi? Maneviyatının da ötesinde, ellerin yani emeğin yarattığı ellerin değerlerini bize ulaştırmaz mı? Bize kimsiniz sorusu sorulduğunda verilecek cevabın tekliği ve sadeliği içinde dünya çocuklarının oyunlarının ortaklığını gösterirsek çok mu hayretlere düşürürüz kimilerini? İnsan olmanın tek ve önemli bir cevabı varsa bunu emek adaletinin biçimlediği yaşama biçiminin kendisidir dersek çok mu tehlikeli oluruz birileri için?

Hangi dilin gerçekliğini kuşanarak örülebilir yaşamın kendisi, geçmişin dehlizlerinde acıların adaletsizliklerin hesapsızca unutulması bize hangi kurgulanmış gerçekliği verir ve biz o kurgulanmış gerçekliğin içinde hangi refleksleri göstererek yıkıcılığı bir mite dönüştürürüz ve korkularımız içinde Gregor Samsa gibi sırt üstü debelenmekten başkada bir şey yapabilir miyiz?

Hrant Dink söylemlerinin kendisine baktığımızda vicdana değen her kelime insan samimiyetinin sıcaklığıyla örüldüğünü görürüz. O sıcaklığın içinde “bağışlayıcı bir hesaplaşma dilinin” bizim bugün ihtiyaç duyduğumuz dilin kendisi olduğunu da. Türk, Kürt, Ermeni ve diğer halkların birlikte yaşama koşullarını kendi kültürel değerlerinde barındırdığını söylerken ve bir olmanın tek olmanın gerçekliğini bize dayatılan ırkçı söylemlerle ve kapitalist sistemin kendisi olduğunu ifade ederken, ifade edebilmenin değil asıl düşünmenin engellenmeye çalışıldığını bağırırken, bugünün söylemleri içinde biz halkları hastalıklı bir hale getiren ve bu hastalıkla yüzleşirken geçmiş acıları, tanıyıp, kabul edip, o acıların gelecekte tekrarlanmaması için biz halkların kendimizle yüzleşmesinin gerekliliğini ve bunun için üçüncü şahıslara parlamentolara gerek olmadığını vurgularken, hep samimiyetine güvenerek insanların vicdanına değebilmiştir.

Öteki olmak ötekinin ötekisi olmak hep zor olmuştur. Bugün Alevilerin yaşadığı, Kürt halkının yaşadığı, Ermeni halkının yaşadığı hep aynı kaynaktan var olan bir yaradır. Burada en önemli tehlike biz halkların birbirine karşı ötekileşmesidir, yabancılaşmasıdır ki, var olan yarayı kangrene çevirir. Hrant Dink’in bize öğrettiği şey, halkların bir yarası varsa tedavisinin de o halkların kendisiyle yüzleşmesinden sorunların kabul edilmesinden ve bağışlayıcı bir hesaplaşma dilinin geliştirilmesinden geçiyor. Halkların yarasına halktır mehlem.

Hrant Dink yaşadığı cehennemi cennete çevirmek için mücadele etti. Her haksızlığa her acıya yürekli bir duruş sergiledi ve hiç kaçmadı kendini hiç sağlama almadı. Doğruları bütün halkların doğrularıydı içimizden biriydi arkadaşımızdı. O faşizmin, milliyetçilik illetinin batağına düşmeden birlikte yaşamanın kılavuzu oldu bizlere. Şimdi onun nezdinde vereceğimiz adalet mücadelesi birlikte yaşamın unsurlarını ortaya koyabilmek için önemli bir alan yaratmıştır bizlere.

Kendimize sorduğumuz her soru kaybettiğimiz değerleri o değerlerin neden hedef gösterilip öldürüldüğünü anlamak için birer basamak olacaktır kuşkusuz ve o basamakların sonuna geldiğimizde her şey yerli yerine oturacaktır. Göreceğimiz, yüzlerimizde, ellerimizde yılların biriktirdiği çizgiler olacaktır. Emeğim çizgileri olacaktır.


Şimdi Anadolu da o tedirgin güvercinler enternasyonal çalıyor ve yüreğimizde tüm ezgilerin sıcaklığıyla kuşanıyoruz düşlerimizi. Şimdinin güzel günlerine…

Mardin Eğitim Sen İşçi Filmleri Atölyesi
filmlerdekibizler@hotmail.com
 
Kimden: A.Vahap  94.122.139.***
26.04.2011 12:26:44
Cevap: Hrant Dink Anısına...

Sevgili Hrant;

Mardin Sipahiler Çarşısı ndan geçip barışın güçlenmesine katkıda bulunup,yaşama geçmesi için yaptığınızı varsaydığımız vasiyeti yerine getirmek üzereyiz.

Bilgi ve barışın ruhu Marduk la,zulme karşı direnen Şahmeran ın resimlerini Yanyana görmek isterim. talebin karşılanmak üzere olup Marduk Mardin de,Şahmeran la Elele el sanatı ve mitolojinin insanlığa olabilecek katkısı diye barışın gitmemek üzere ebedi olması adına; herkesin Paskalya Bayramı kutlu olsun derim...

 
CEVAP YAZ - Onaylı Üyelik Gerektirir
isim:
konu:
cevap:
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım