İyi günler, Ben Süryaniler hakkında bir araştırma yapıyorum ve bu sitede bana yardımcı olacağınızı düşünüyorum. Bana İstanbulda yaşayan Süryani gençlerinin profili hakkında bilgi verebilr misin?

Merhaba Nermin Hnm,

Süryani gençleri maalesef günümüzde asimile olmuş durumda. Kendi dillerinde ve kültürlerinden çok uzakta bir durumdalar. Ana dillerini konuşabilen Süryani gençlerinin oranı yüzde biri bile bulmaz. Tahminimce yüzde on luk bir kesim eğitime önem veriyor ve okumaya çalışıyor. Geri kalan büyük bir kesim ise ya babalarının yanında çalışıyor ya da parasız olanları Avrupa düşleri kuruyor. Büyük bir kısmı Süryaniliği sadece kiliseye gitmek olarak görüyor. Kilise dışında Sivil insiyatife katılım nerdeyse yok gibi. Nerden bakarsanız Süryani gençleri için karanlık bir tablo söz konusu. Umarım yanılıyorumdur.

istanbul "süryanileri" genel olarak kimliklerini kültürlerini dillerini unutmuş durumdalar(özellikle mardinliler-hatta süryaniceyi bilenler bile konuşmaktan sıkılır ayrıca konuşandan hor görülür).Bu nedenle ben zaten süryani olarak görmüyorum onları doğrusu, ya tümüyle kendilerini başka bir kimlikle tanıtsınlar ve o özendikleri modern cehaleti tümüyle benimsesinler, bizde bilelim ki istanbulda süryani halkı yaşamıyor veya adam gibi kendi özlerine dönsünler.yönetim kurulu ve metropolit o kilise salonlarında toplanan gençlere anadillerini öğrenmeleri için çalışmalar,kültürel şeyler yapılsa günah mı olur, ama biliyorum ki o salonlarda kadınlar matinesi gibi partilerden başka bir iş yapıldığı yok(makarna partisiymiş,lahana partisiymiş, bilmen ne .ok partisiymiş)...şunuda söylemem gerekir çok az sayida süryani de var ki orda gerçekten süryani halkını seven bişeyler yapmaya çalışan ve ordaki "süryanilerin" bulunduğu durumdan rahatsız

Merhaba;

Olaylara siyah-beyaz bakmayın lütfen. Çünkü yaşam değişik renklerden oluşuyor. Aynen “İstanbul Süryanileri”nin de değişik özelliklere ve sorunlara sahip olması gibi.

Dolayısıyla toptancı ve dar bir yaklaşım ile “İstanbul Süryanileri”ni tanımlamak çok zordur. Aslında kısa bir makale ile Süryaniler’in durumunu ortaya koymak da çok zordur. Bu nedenle ben tam bir bilgi vermek yerine, her biri geniş bir araştırma konusu olan kısa başlıklarla “İstanbul Süryanileri”ni anlatmaya çalışacağım.

Bugün İstanbul’da yaklaşık olarak 15’000 Süryani yaşamaktadır. Bunların yaklaşık 55’i (8’000 civarında) Mardin Merkez ve bağlı köylerden İstanbul’a geldiler. Bu Süryaniler’in büyük bölümü daha Mardin’deyken Süryanice konuşmayı bilmiyor, ağırlıklı olarak Arapça konuşuyorlardı.

İstanbul’da yaşayan 15 kadar Diyarbakır, 10 kadar Adıyaman ve 5 kadar Urfa kökenli Süryani de, yine daha kendi yerlerindeyken Süryanice’yi çok az biliyor, kendi aralarında bölgedeki hakim dil olan Kürtçe’nin değişik şivelerinde konuşuyorlardı.

Geri kalan Midyat ve çevre köylerden İstanbul’a gelen Süryaniler ise kendi aralarında (İstanbul’daki evlerinde dahil) Süryanice konuşuyor, Süryani kültürünü en doğal haliyle devam ettirmeye çalışıyorlar.

Dolayısıyla farklı bölge ve yaşam biçimlerinden İstanbul’a gelip yerleşen Süryaniler’in ortak merkezleri kiliseler olurken, ortak anlaşma dilleri de Türkçe oldu. Buna bağlı olarak da İstanbul’da yetişen yeni nesil, sosyal ve siyasal baskılar da gözönünde bulundurarak, zamanla kendi kültürel değerlerinden uzaklaştı.

Halkın kendi içerisinde sınırlı olarak yapmaya çalıştığı dil eğitimi de din eğitiminin sınırları içerisinde kaldı. Böylece İstanbul’daki Süryaniler zaman içerisinde daha çok dinsel bir grup olarak şekillenmeye başladılar.

Hakim toplumsal yapının sahip olduğu dinsel inançtan farklı bir inanca sahip olan “İstanbul Süryanileri” etrafı sıkı bir çemberin içinde kaldılar ve evlenmeler yoluyla da bu çemberin açılmasına imkan tanımadılar. Dolayısıyla etnik bir farklılık olarak kendilerini koruyabildiler.

Doğrudur, bölgesel farklılıklardan dolayı “İstanbul Süryanileri” birbirinden kopuk ve yaşamdan farklı beklentilere sahiptirler. Bu farklı beklentiler kendisini daha çok sosyal ve siyasal alanda göstermektedir.

“İstanbul Süryanileri”nin belirginliğini ortaya koyan kilise ve yönetimi, ağırlıklı olarak Mardin kökenlilerin elinde bulunmaktadır. Ki bunlar da Süryani kültürüne en uzak kesimi temsil etmektedir. Dolayısıyla Süryani kimliği ve kültürünü ön plana çıkarmaya çalışan “azınlık” kesim ile çatışma içerisindedir.

Aslında Mardin ağırlıklı kesim, bugün “İstanbul Süryanileri” arasında muhafazakar kesimi temsil ediyor ve genelde Dünya’da, özelde ise Türkiye’de yaşanan gelişmelerin gerisinde kalmaktadır. Mesela “İstanbul Süryanileri”nin etnik, dinsel ve kültürel birçok sorunu olmasına rağmen, bunları ortaya koymuyor veya koymaktan çekiniyor. Halbuki günümüzde hem Dünya’da hem de Türkiye’de yaşanan gelişmeler sayesinde; etnik, dinsel ve kültürel farklılıkların yaşaması ve gelişmesi için olumlu bir ortam mevcuttur.

Yaşanan değişimleri gören ve onlarla birlikte yürümeye çalışan, farklı kesimlerden oluşan dar bir grup –ki her toplumda ilericiler azdır- ise; eksik gördüğü ve sahip olması gerektiğine inandığı etnik, dinsel ve kültürel haklar için mücadele etmeye çalışıyor. Bazı güçler tarafından da bu mücadele, varolan hakim otoriteye karşı bir isyan gibi algılanıyor.

İşte bugün “İstanbul Süryanileri” arasında var olduğu söylenen rahatsızlık ve mücadele bu iki grup arasında yaşanmaktadır.

Saygılarımla
Demir

Herşeyden önce ben küçücük iken Yezidi, Yerdüşti, Süryani kardeşlerimi bir parçam bildim. Çünkü onlarda biz Kürtler gibi aynı kaderi paylaştılar. Siteniz sayesinde Süryanilerinde Kürtlere ve Kürt hareketi noktasındaki düşünceleri beni çok sevindirdi. Umarım hem Süryani dilini hemde Süryani inancını en kısa sürede sitenizden faydalanırım. Ayrıca bizimde Süryanilik üzerinde bir katkımız olursa ne mutlu bizlere.

Saygılarımla...

benim sevgilim süryani ve ilk tanıştığımız zamanlarda bana süryani olduğunu söylememişti hatta ben milliyetçiyim diyordu 3 4 ay sonra ban süryanice bir mesaj attı ve en sonunda süryani olduğunu söyledi aileside süryaniydi ve onlar bile kimseye süryani olduklarını açıklamıyordu ben hiç yaşamadım tabiki bilemem ama gördüğünüz gibi kimliklerini saklıyorlar bence bi insan asla dinini saklamamalıdır ..

Türkiye de yaşayan halklarının en az yarısı bilerek ya da bilmeyerek gerçek kökenini inkar ediyor. Türkiye de yaşayan yüzbinlerce kişi kökeni Süryani oldüğü halde ama kendine ya türk ya kürd ya da arab oldğunu söylüyör(Tabiki dinini değiştirerek müslüman olmuş). Onlara bir aile daha katılmışsa ne fark eder. 100 yıl önce sadece mardin de 200bin Süryani varken şimdi bütün Türkiye de sadece 20bin Süryani kaldı. Peki bu kimin uğrunda? Süryanileri tanıyanların ne değerli bir tarihe, dile ve kültüre sahip olduklarını da bilir(Tabiki asimile olmuş Süryaniler bunu bilmez). Peki bu değerli tarih, kültür, dil kimin üğrüna?