|
KAMUOYUNA
Türk parlementosunun “K.Irak´a sınır ötesi operasyona” dair aldığı karar ardından Türkiye´de son günlerde yaşanan savaş hazırlıkları, şöven tırmanış ve şiddet eğilimini kaygıyla izliyoruz. Tırmandırılan şövenizm ve savaş tamtamları, Türkiye´yi sadece AB sürecinden uzaklaştırmak bir yana, coğrafyamızı bir kez daha ırklararası savaş ve katliam çılgınlığına sürükleyecek tehlikeleri içinde barındırmaktadır.
Ortadoğu´nun kadim uluslarından biri olan Asur-Süryani halkı, bugün “azınlık” konumunda bulunduğu bu coğrafyada yaşanan bu gelişmeleri büyük bir kaygı ve endişe ile izlemektedir. Tırmandırılan egemen ulus şövenizminin yeni katliamlara ve büyük insani yıkımlarına zemin hazırladığını düşünmektedir.
Operasyon yapılması planlanan Kuzey Irak, Irak´ın genelinde temel insani yaşam güvencesinin yegane olduğu bölümü oluşturmaktadır. Irak´ta yaşanan kaos ve kanlı iç savaştan dolayı halkımız dahil olmak üzere milyonlarca insan başta K.Irak olmak üzere güvenli bölgelere göç halindedir. Devletlerarası hukuka tamamen aykırı böylesi bir operasyon içinden çıkılmaz yeni insani yıkımlara ve ağır siyasi sorunlara yol açacaktır.
Devletlerarası hukuka aykırı hareket etme serbestisini daha önce 1974 Kıbrıs işgalinde gösteren Türk devleti, yeni savaş ve çözümsüzlük krizlerine yol açmamalıdır. Hiçbir halka savaş, ırkçılık histerileriyle yaklaşmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, modern dünyamızda kimlikler “düşmanlık” üzerine kurulmuyor. Bu nedenle Türk devlet yetkilileri ve medyasını savaş kışkırtıcılığını ve ırkçı söylemlerden uzak durmaya çağırıyor; barışın ve sağduyunun dilini kullanmaya davet ediyoruz.
Savaş tamtamlarının çalındığı, şövenizmin tırmandırıldığı bir ülkenin AB´nin barış iklimiyle uyuşmayacağı açıktır. Çözüm savaş, milliyetçilik ya da şövenizm değil, bilakis Kürt sorunu, Asur/Süryani ve Ermeni soykırımı dahil bütün “kırmızı çizgiler” ile tanımlanan sorunlarda barışçıl, çağdaş ve demokratik çözümlere yönelmektir. Bu anlamda AB´nin yolu samimi anlamda kendisiyle ve tarihiyle barışmaktır!
Sonuç olarak;
Asur/Süryani halkı ne bu savaşın bir parçası, ne de zarar gören tarafı olmak istemiyor!
Asur/Süryani halkı tercihini her zaman olduğu gibi “barıştan” ve “barışmaktan” yana kullanıyor!
İsveç Asur Federasyonu olarak başta uluslararası kamuoyunu, devletleri, BM ve AB´yi Türk devletinin devletlerarası hukuka aykırı bu yönelimine karşı tavır almaya ve yeni savaş girişimlerini önlemeye; Türk parlementosu, devlet yetkilileri, medya ve halkını sağduyu ile hareket etmeye ve barışçıl-siyasal çözümlere yönelmeye davet ediyoruz.
İsveç Asur Federasyonu
(25.10.2007)
|
