Kaynak: Yeni Şafak
Yer: Türkiye
Tarih: 30.1.2008
ANKARA (A.A)
TBMM Genel Kurulunda, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer in, bir kez daha görüşülmek üzere Meclise iade ettiği Vakıflar Kanununun bir maddesi daha kabul edildi. Yasanın “İdari para cezasını” düzenleyen 11. maddesine geçildiğinde birleşimi yöneten Başkanvekili Meral Akşener, MHP nin usul tartışması açılması istemesi üzerine, grup başkanvekilleriyle konuyu görüşmek üzere birleşime ara verdi. Verilen aranın ardından Akşener in yerini, Başkanvekili Nevzat Pakdil alırken, usul tartışması açılmadı. Kanun üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, şu anda Medeni Kanuna göre vakıfların ticari işletme kurabildiklerini söyledi. Türkiye nin egemen bir ülke olduğunu belirten Yazıcı, “Bu kanunla, ne Türkiye nin egemenliğine bir nakise, ne de toprak bütünlüğünden bir eksiklik söz konusu olması mümkün değildir” diye konuştu. MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı nın, Fatih Sultan Mehmet in Ayasofya Camiiyle ilgili beyanlarına atıfta bulunduktan sonra, “Ayasofya nın azınlık vakıflarına devredildiğinin farkında mısınız? Yoksa kilise olarak açılmasını mı arzu ediyordunuz? diye yönelttiği soruyu yanıtlarken de Yazıcı, Ayasofya Camisinin tapusunu milletvekillerine göstererek, tapudaki bilgileri okudu. Yazıcı, Ayosafya Camisinin tapusunun, Fatih Sultan Mehmet Vakfına ait olduğunu söyleyerek, “Nasıl böyle şey düşünebilirsiniz?” dedi. Yazıcı, cemaat vakıflarıyla ilgili soruyu yanıtlarken, Türkiye de 161 cemaat vakfı olduğunu belirtti. Yazıcı, “Lozan Antlaşmasıyla bu statüyü kazanmış. 1936 beyannamesiyle cemaatlara ait bu hayır kurumları, Atatürk döneminde vakıf statüsüne kavuşturulmuştur. Bunların sayısı 161 dir. Bunların artırılması, yeniden ırk ve cemaat esasına dayalı vakıf kurulması mümkün değildir. Bu kanunun böyle bir amacı yok. Bu kanunda yeni bir cemaat vakfı kurulmasına dönük bir düzenleme kesinlikle söz konusu değildir” diye konuştu.
TÜRKİYE NİN GELECEĞİNİ DİNAMİTLİYORSUNUZ
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, kanunu eleştirerek, “Vakıflar Kanunuyla Sevr deki hükümleri getiriyorsunuz. Bu Kanun, Lozan Antlaşmasını tartışma konusu yapıyor” dedi.
Kanunla, cemaat vakıflarının sermaye hareketlerine ve ticari faaliyette bulunmalarına izin verileceğini anlatan Gök, “Siz ne yapıyorsunuz? Türkiye nin geleceğini dinamitliyorsunuz, farkında değilsiniz. Bu kanun, başa bela olacak. Bu kanunun özü tavizdir” diye konuştu. Gök, AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu nun “Türk milleti, dünyada hak ettiği saygın yeri alamamıştır. Türkiye, güçlü bir ülke olamamıştır” sözlerini eleştirerek, “Türk milletinin saygınlığını, hiç kimse bu şekilde ayaklar altına alamaz. Burası Gazi Meclis tir, Kurtuluş Savaşını yöneten Meclis tir. Herkes bunu bilecek ve titreyecek. Müstemleke ile saygın olunmaz. Gelin, buradan özür dileyin” ifadesini kullandı.
AB de vakıflar konusunda benzeri mevzuatın olmadığını, bazı vakıfların bazı ülkelerde rejimin değişmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğunu anlatan Gök, “Pembe, kadife devrimler yapan vakıflar var. Bunu mu istiyorsunuz, bunu mu özlüyorsunuz?” diye sordu. CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, yasanın, Türkiye nin birlik, bütünlük ve toprağını, Lozan Antlaşmasını hedef aldığını ileri sürerek, “AKP nin bu düzenlemeyle büyük bir aymazlık örneği sergilediğini” söyledi. Azınlık vakıflarının kayrıldığını ve Lozan dan farklı bir statüye getirilmek istendiğini savunan Keleş, “Bu düzenlemeyle, partilerin de vakıflar kanalıyla yurt dışından yardım alabileceğini” ileri sürdü.
Keleş, “Yasa çıktığında Bozcaada ve Gökçeada yı, başta Ayasofya olmak üzere tarihi eserleri, yabancılara tapulamaya hazırsanız, size söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal, yasanın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün ve gelecekteki güvenliğini ilgilendirdiğini, bu nedenle bir hakkın kullanılması ya da ihtiyacın gerekçe olarak sunulmasının, safdillik olarak nitelendirdi. Bal, AK Parti li milletvekillerine, “Elinizi vicdanınıza koyun ve geleceğimizi ipotek altına koyacak bu yasaya ret oyu verin” dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay da kanunun, telafisi mümkün olmayan zararlar vereceğini savundu. Yabancı vakıfların, maddi güçlerini kullanarak, Türkiye nin her yanına yayılacaklarını ifade eden Akçay, “Ekonomide ve sosyal hayatta bir ahtapot, bir habis ura dönüşeceklerdir” diye konuştu.
Yabancı vakıfların, maddi güçlerini Türkiye aleyhine kullanmayacaklarını ya da kullanmadıklarını kimin garanti edebileceğini soran Akçay, “Soros vakıflarının ve diğer yabancı vakıfların ülkemizdeki faaliyetlerini biliyoruz” dedi.
KÖTÜLÜK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTAN DEĞİL Mİ?
Akçay, kanunda cemaat vakıflarına ilişkin denetimin yetersiz olduğunu savunarak, şöyle konuştu:
“Eğer bu kanun yüce Meclis ten çıkarsa, bu aziz vatanı emanet eden atalarımızın, Türk milletinin, gelecek nesillerinin, iki eli bu kanununa evet diye oy verenlerin yakasında olacaktır. Milletvekillerine sesleniyorum: Vakıf duasını ve bedduasını unutmayınız. Değerli milletvekilleri, bu kanuna hayır diyelim. Büyük bir günahtan, büyük bir vebalden sakınalım. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerine sesleniyorum: Bu yasayı aklınız, mantığınız, vicdanın kabul ediyor mu? Niçin susuyorsunuz? Basiretiniz mi bağlandı? İradeniz mi ipotek altında? Haksızlık karşısında susan, kötülük karşısında susan dilsiz şeytan değil mi bizim kültürümüzde...”
BİR KİŞİYE YAPILACAK YANLIŞI DA YASAKLIYOR
AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, vakıfların çağdaş bir kanuna kavuşacağını söyledi. Bilen, “Medeniyetimiz sadece haksızlık karşısında susanı dilsiz şeytan addetmiyor, bir kişiye yapılacak yanlışı da yasaklıyor. Biz o kültürün, o medeniyetin parçası değil miyiz? Azınlıklar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi? Eşitlik kuralını nasıl men edebilirsiniz?” diye konuştu.
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, kanununa ilişkin eleştirilerde “Vatan, millet, Sakarya havası” estirildiğini, bunu doğru bulmadığını söyledi.
Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, düzenlemeyle, “Ortodoks Patrikine geniş yetkiler tanınacağını” ileri sürerek, “11 bin 500 vakıf arazisinin birilerine verilmesi önemli. Bu, incelenmeli. Oraları Patrik ve bağlı vakıflara verdiğinizde İstanbul da yaşayacak yer kalmıyor” diye konuştu.
Yasanın 11. maddesinin kabul edilmesinin ardından 12. maddeye geçilirken, Başkanvekili Pakdil, çalışma süresinin dolması üzerine, yarın saat 14.00 te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
30.01.2008
|