GÜNCEL
ARAMA MOTORU

Web'de Ara Site içinde Ara
 
Forum sözleşmesi


E-posta: Şifre: Şifre Hatırlat | Üye Ol

KONUYU AÇAN: Özcan 88.247.129.***
30.07.2008 12:47:39
Konu: Ağacından Ayrı Düşmüşler için güzel bir yazı.

Bölünmüş Hayatlar

Ne dönüp gelmek ne bırakıp gitmek, hiçbiri aradığınız tatmini vermez size…



Neredeyseniz, o sırada olmadığınız diğer yeri özlersiniz… Ve o özlem hep sürer yüreğinizde… Çözümü ikili bir düzen kurmakta ararsınız; dönemlere bölüp bir süre bir tarafta bir süre öbüründe kalacak şekilde planlarsınız hayatınızı… Bakarsınız yine de tam cevap olmamış yaşadığınız ikileme… Sanki bir karar bekler sizden ruhunuz… Ama hangi kararı verseniz, kendinize tek bir “vatan” edinseniz, dolmaz açılan boşluk, dinmez o huzursuz ses içinizde…



Bir yere ait olamazsınız artık, kaldığınız âraftır sizin yurdunuz…



Kökleriniz bir topraktayken, dallarınız başka semalara uzanır; ne köklerinizden kopabilir ne dallarınızı kesebilirsiniz… Bilirsiniz ki meyveleriniz aşılandığı tohumların da rengini, kokusunu, tadını taşıyacaktır, onları alıştıkları, yetiştikleri iklimin şartlarından mahrum kılamazsınız…



Beslendiğiniz topraklarla, çiçeklerinizin açmak için ihtiyaç duyduğu çevre koşulları farklılaşır birbirinden; gövdesini zorlayan bir ağaç gibi gittikçe daha büyür, gölgenizi çoğaltarak bir coğrafyadan ötekine doğru yayılırsınız…



Sahip olduğunuz tecrübelerle zenginleşir, mesafelerle yorulursunuz…



Daima yolculuğa hazır, her daim yabancısınızdır şimdi…



İçeriden bakmayı da dışarıdan görmeyi de öğrenirsiniz ama eksik bir şeyler hissedersiniz…



Her şeyi herkesten iki kat fazla yaparken, birçok şeyi yarım yaşamaktır kaderiniz…



Yalnız hayatınız değil kalbiniz ve ruhunuz da ikiye bölünmüş, sorunlarınız ise ikiyle çarpılmıştır adeta…



Gittiğiniz ülkede yabancılık çekersiniz bazen, bazen döndüğünüz ülkede bir yabancı sayılırsınız…



Bir tercih yapamazsınız iki yer arasında, vazgeçemezsiniz herhangi bir tanesinden… Neresini seçmeye kalksanız bir yanınız öksüz kalır, biri olmadan birinde kendinizi bir türlü tamamlanmış bulmazsınız…



İki evli, iki eşli insanlar misali bir taraftayken öbür tarafı savunmak durumunda kalırsınız… Sıkılacak zamanınız yoktur belki, fakat ancak tek kadınla tek erkekle paylaşıldığında ulaşılması mümkün derinliklere inecek bir ilişkiye benzer bağlar kuramazsınız…



Birindeyken birini unutamasanız da hatıralarınız birbirine karışır çok zaman, hayalleriniz savrulur, hâkim olamazsınız…



Hem özgürsünüzdür, bunaldığınızda kaçıp gidecek seçeneğiniz vardır hem kısıtlanırsınız; istediğiniz anda istediğiniz yerde olamazsınız çünkü sorumluluklarınız daha fazladır…



Dostlarınız özleseler de sizi, gördüklerinde sevinseler de varlığınıza pek alışkın olmadıklarından yokluğunuzu da çok hissetmezler…



Bir misafirsinizdir, ya geleceksinizdir ya gideceksinizdir, bir şeylere siz yetişemezsiniz isteseniz de, birileri size yetişemezler isteseler de…



Her an yola çıkmaya hazır beklettiğiniz bavullarınız gibi duygularınızı bile rahatça döküp saçamaz, geniş zamanlara yayamazsınız… Sınırlı zamanlara sıkıştırmak örseler veya engeller yaşanabilecekleri…



Sevdiğinizle olabilmek için kimi de, sevdiğiniz yere hasret duyarsınız…



Uzun ayrılıklarda, doğup büyüdüğünüz, ömrünüzün büyük bir kısmını geçirdiğiniz şehri sadece turist olarak görebileceğiniz yerleşik bir hayatınız olduğunda ise benliğinizde bir yara taşırsınız…



Orada bıraktıklarınız bir sızıdır içinizde…



Bir kulağınız, bir gözünüz açık durur oradan gelecek haberlere…



Ne kadar memnun olsanız konumunuzdan, oraya ilgisiz kalamazsınız…

Rengin Soysal
29/07/2008
 
CEVAP YAZ - Onaylı Üyelik Gerektirir
isim:
konu:
cevap:
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım