Suryaniler Sevecen,Zeki,Espirili ... Guzel insanlar.

iltifatiniza tesekkur ederim o sizin guzelliyiniz dir mutlaka gozleriniz guzeldirki o kader bizleri sevecen zeki espirili guzel insanlar goriyorsin bagislayin beni memleketiniz neresi öyrene bilirmiyim ben öz ve öz midyatliyim ama simdi almanyada yasiyorum bazi nedenlerden memleketimizi birakip yabanci memleketlere göcmusuz ama mutlaka midyatimiza döneceyiz

DALGALARLA GIDIYOR YELKENLI BIR GEMI MIDYAT DAIMA HATIRLA BENI

Yorum icin tesekkur ederim .Istanbul dogumluyum.Suryani arkadaslardan tanidigim anladigim kadariyla bu guzel topraklar bu guzel insanlarla daha renkli olucaktir.Lutfen geliniz..

Bende seviyorum.Süryani çok tanıdığım ve akraman var. esra konuyu açtığın için tşk ederim.

Bende seviyorum.Süryani çok tanıdığım ve akrabam var. esra konuyu açtığın için tşk ederim.

Süryani ve süryanilik sevilmezmi?sevmeyen kendini sevmez:)

Tanıdıkca daha çok seveceğinize inanıyorum. Özellikle Süryanilerle ilgili olarak yazılmış eserleri inceledikce, bu kardeşlerimizin Anadolu kültürüne katkıları sözkonusu olduğunda bir çok inandığımız değerlerin aslında ortak değerlerimiz olduğunu, Anadolu hümanizmasının en güzel şekliyle Süryaniler tarafından da değer olarak yaşatıldığını göreceksiniz.
Herkese selam ve saygılar.

bende süryanileri çk seviyorum esra çnk yakından onlardan biriyle evleniyorum Allah herkesi sevdiklerine kavuştursun.

sayin fatma tuba sana mutluluklar dilerim nedense bu gunlerde herkes suryanai lere asik oluyor anlamadidim sey suryaniliye mi asik oluyorlar yoksa tek kisiliyemi suryani olmak istiyen herzaman kapimiz herkese aciktir yok suryani olmak istemiyoruz yaliniz bir suryani seviyorum evlenmek istiyoruz diyene o biraz zor kim kimi kabul edecekse yalniz sanslari zorlamayin

sewgiler

basarilar

biz yedi yıldan sonra evlenmeye kara verdik tabiki zor oldu ailelerin ikna etmek ama çok şükür benim bir çok şeyi biz aştık herkese sevgiler

sayin tuba bizede dusen herikinize mutluluklar dileriz umarim tüm zorluklari asmistiniz sakin saygi ve sevgiyi kayip etmeyiniz ve ramazan bayramini kutlarim mutluluklar dilerim

almanyaden sevgilerimle

nasıl seversin atalarımız tarafından asimile edilmeye calışılmış ve hala yok sayılmaya calışılan bir halkı?aşk olsun esra sana!!!ama insansan seversin sevmelisin tam tersi yadırganırdı bence...

Kanli savaslarin oldugu bir donemde topraklarinin hesabini yapanlar her yonlu catistilar. Kimse kimsenin pesine yersiz dusmez. Ama Asimilasyon olmadi sadece asayis berkamal olana kadar uzaklastirma oldu.Senin atalarin kimki bunlari bilmiyorsun. Ne isi vardi elin Ingilizi ,fransizi,rusunun benim topraklarimda.Neden benim etnik guruplarim onlarin yanina gecti...Neyse ben savunucak derinlikde diilim..Am Suryanileri cok seviyorum cunku adam gibi adamlar.Ticarette durust,Sanatta durust,Askta sadik...Sevmedikerimde bu ulkede var ama o bana kasin...

Ticarette Durust,Sanatta Yaratici,Askda sadik ...Guzel insanlar var Suryanilerde:)

tesekurler aynan bizi tarif ettiyin gibiyiz biz kendimizi öveyiz birakiyoruz baskasi bizimle gurur duysun teveccühiniz efendim saygilar ticaret sanatta gelince asirlardir herkes baba mesleyini öyrenip muhafaza ederiz cunku baba mesleyi baska sekilde muhafaza edilmez baba mesleyi babadan ogluya geciriyoruz ki kayip olmassin diye

saygilar

bir an için kendimi küçük emrah gibi hissettim.. hani filimlerde horlanan kakılan ezik görülen.. e hakim sınıftan hoş bir kızın içi acır onu mazlum görür ve aşık olur vs.vs. tipik bir türk filmi işte. dürüstlük kavramı salt bize mahsus değildir sevgili esra. içtenliğine samimiyetine inanıyorum. fakat rusu yada ingilizi sevmeyen süryaniyide sevmesin lütfen. kendi adıma böyle bir anlayış içerisinde olan bir insanın beni sevmesini istemem. tasvipte etmem. yorumlarınız gönül okşayıcı tabi. sevgili fıratın cevaplarına bakarsak bir cok kişiyi emmnun ettiğide acıktır. nedense sevgi dürtümüz hep klasik anlamda kalıyor. psikolojinizi analize tabi tuttuğumuzda bu sevginin daha cok bilinmeze duyulan ilgi olarak ortaya cıkıyor olduğu anlaşılıyor. ama yinede içtenliğinizi de anlamlı buluyor. sevgi olgusunu bireir ilişkilere değilde daha cok toplumsal ilişkilere yönlendirirseniz daha cok anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.. sevgilerimle.

bawer yorumun sacma sapan bi yorum kusura bakma bunu soylemek istedim.esra sadece kendi kisisel yorumunu yapmis.sayin esra bu gorusunuzden dolayi tesekkur ederim.aslinda topraklarimizda sewilmeyecek medeniyet yok saygilar .

algı düzeyin ilk okul cocukları gibi olduğu için sacma bulmanda haliyle doğaldir. biraz daha geniş bir perspektifle bakmış olsan aslında bireysel tutumlardan cok toplumsal realiteye dönük bir sevgi beslememiz gerektiğini vurgulamaya caliştiğimi fark ederdin.. ama sen daha çok egonu dikkate aldiğindan dolayı hoşuna gitmemiş haliyle.. hatta egonu bir nebxze incitmiş gibide gözüğkmekte yorum..

bos bos bi yorum daha bir kisiye yonelik saldiri kendi egonun tatmin etmek icin millete bilmis hawasi atacagina toplumsal realiteye donuk sevginin nasil beslenecegin anlatta ogrenelim. herkesin kendine has gorusleri wardir esra kendi gorusunu belirtmis sen olayi ukalaliga yormak icn elinden gelni arda koyma senle tartismaya bile girmiycem dier yorumunuda okudum ermeni oldugumu iddia etmissin cahilligine weriyorum abgar ismi orucun yarisi kral abgar gunu diye hersene suryani takviminde gecer.sen bos bos sallamana urartularin kurt oldugunu iddia etmeye dewam et.toplumsal iliskilere yorarsan dier forumlardan takip ettigini saniyorum is tartismaya donuyor burdada oldugu gibi... cok istiyosan sana gercegi soyliyeyim sen bu ulkede bir gavursun toplumda 5 10 sene onceye kadar suryanimi oda ne diye niteledirilen bir toplumsun.ciddi hic bir hakkin yok ust duzey asker olamassin cunku potansiyel casussun vs gerisini sen tamamla..eminim bliyosundur

Kimden: abgar 196.207.32.*** 22.07.2008 21:53:16
Cevap: KÜRTLERLE SÜRYANİLER KARDEŞ MİDİR SİZCE
Arkadaslar kardeslikten kastiniz ne onu anlamadim illaki bir kavimi kardes olarak kabul edip digerini dusman mi gormek lazim.Ben kisiyi kisiligine gore degerlendiririm cok iyi kurt arkadasimda var turkte.Illaki bir gruplama yapmak gerekiyorsa benim iki millet kardesimdir biri asur-suryani milleti ikincisi ermeni kardeslerimdir(belki benim ailemde azda olsa ermenilik oldugundan dolayi yakinlik hissediyorum bu kisisel birsey)
Kurtler turk hukumetiyle karsi karsiya geldiklerinde hemen soykirimlari kabul ederler(ermeni,suryani soykirimlari;bizde katkida bulunduk ozur dileriz ayaklari falan yaparlar yani)bunun apacik nedeni turk hukumetini zora sokmaktir.Iraka gelince gecmiste yapilanlari ve ozur diledikleri vahset faaliyetlerini devam ettirmektedirler.Yani demek istedigim gercek kardes kardesine ikili oynamaz.Kim nederse desin buna hic bir karsilik vermiyecegim biz suryanilerde bugun var olan kuyum sanatini ise bize ermeni kardeslerimiz ogretmistir.Benim dedem mardinin en iyi telkari ustalarindan birisiydi bunu ben degil bugune kadar karsilastigim insanlar soyledi. onun ustasinin yani ona ogreteninde ermeni oldugunu bana babam soyledi.Ermeniler bize bir seyler verdi karsiligi olmaksizin iste kardeslik budur.
Kurtlerin devlet kurma konusuna gelince(yonetebileceklerine inanmiyorum) hayatlarinda devlet kurmamis millet o kafayla nasil yonetecekler dusunemiyorum kurdistani; devlet kokteylerinde acilisi kelesle falan yapacaklar herhalde.yilsonu ihracat sampiyonlari uyusturucu kacakcilari falan olacak muheaue vs...
kendi yazında demişsin ailemde ermenilik var diye.. ben senin ermeni olduğunu idda etmiyorum..

Türkiye nin temel sorun alanlarında özgürlükçü bir barış ortamına kavuşulamamasının asıl sebebi toplumlararası gerilimden ziyade uygulanagelen politikalardır. Bu politikaların yaygın biçimde sivil ve toplumsal mekanizmalarca değil kamu gücünü kullananlar tarafından üretildiği bilinmektedir. Kamplaştırmacı, dışlayıcı, ayrımcı, yok sayan bir politik dilin üretilmesine zaman zaman medya ve kimi örgütlü toplulukların da katkıda bulunduğu gerçeğini elbette görmezlikten gelemeyiz. Öfke ve linç dilini körükleyen ve bundan çıkar uman iç ya da dış çevrelerin olması sorunun sebebine yoğunlaşmaktan alıkoymamalıdır.
Toplumsal sorunların zaman içerisinde yaşadığı süreç ve bunun doğurduğu dönüşüm sağlıklı analiz yapabilmek için oldukça önemlidir. Bazen sorunun sebebi ile geldiği nokta ve çözüm için atılması gereken ilk adım oldukça birbirinden farklı zeminlerde ele alınmalıdır. Adını ister bir etnik kimliğe isterse kültürel ya da bölgesel tanımlamalara oturtun sonuç itibarı ile sorunu doğuran yapısal ve anayasal düzenden de beslenen dinamikler söz konusudur. Bu anlamda birbirinden uzak gibi gözüken birçok sorun aynı paradigmalardan ve ideolojik devlet uygulamalarından kaynaklanabilmektedir. Özgürlükçü olamayan bir laiklik anlayışı nasıl devleti taraf haline getiriyor, Alevisinden başörtülüsüne birçok kesimi mağdur edebiliyorsa farklılıklara tahammülü olmayan bir milliyetçilik algılaması da benzer sonuçları doğurabilmektedir.
Bugüne kadar sorunların açık bir dille konuşulamamış olması bile Anayasa tartışmalarında yeni bir fırsatla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Bu tartışmalarda tarafların ezberlerini tekrarlaması elbette önemli bir handikap olarak önümüzde durmaktadır. Oysa gerçeklerle yüzleşme bir özeleştiri sürecidir ve hakikate ulaşmanın yolunun güveni tesis edecek bir dil geliştirmekten geçtiği unutulmamalıdır. Hatta bazen sorunun esasından psikolojik bir güven ortamının tesis edilmesi yeni bir sürecin başlatılmasında hafife alınmayacak bir rol oynayabilmektedir.
Bu gün itibarı ile bir Türk -Kürt çatışması ile karşı karşıya değilsek önemli bir imkanla yola çıktığımızın bilinci içerisinde hareket etmeliyiz. Toplumsal çatışmanın durdurulması ve telafi araçlarının üretilmesi bu gün yaşadığımız süreçten çok daha zordur. Bu açıdan çatışmacı dilin öfke ve nefret söylemlerinin tasfiyesi sorunun çözümünde barışçı yöntemlerle ilerleme sağlayabilmek için oldukça anlamlıdır.

BARIŞ DİLİNİ KONUŞMALIYIZ
"Türkiye Barışını Arıyor Konferansı" ile yaklaşık bir yıl önce başlatılan çalışmalar yeni bir empati dilinin sadece merkezi değil yerel platformlarda da üretilebilmesi açısından önemli kazanımlar ortaya çıkartmıştır. Düzenlenen yerel konferanslar ve bu toplantılara katılan farklı kimlik ve siyasal görüşlere sahip çevrelerin sergiledikleri performans Türkiye nin barışı için ciddi bir birikim tecrübe ve enerji ortaya çıkarmıştır. Elbette bu sivil süreç çatışmaların bitirilmesi gibi çıtayı yukarda tutan beklentilere cevap vermeyi henüz başaramamıştır. 9-10 Şubat 2008 tarihinde Ankara da düzenlenecek olan "Yeni Anayasa Sürecinde Demokratikleşme ve Kürt Sorunu Konferansı" bu açıdan önemli bir dönüm noktası olacaktır. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Kürt politikaları, anayasal vatandaşlık, bölgesel yönetim, kültürel haklar, ihtilafların şiddet dışı yöntemlerle çözümü, kadın hareketi ve barış gibi başlıkların ele alınacağı konferansta ellinin üzerinde akademisyen, siyasetçi, yazar ve kurum temsilcileri düşüncelerini paylaşma imkanı bulacak ve böylece çözüme dair beklentiler bir kez daha masaya yatırılmış olacaktır.
Elbette Anayasa bütün kangrenleşmiş sorunları çözecek bir sihirli değnek değildir. Ama yeni bir Anayasa yapma süreci önemli bir fırsattır. Bu sürecin katılımcı bir biçimde işletilmesi sadece yasa yapıcılarının duyarlılığına terk edilmemeli hatta daha çok talepleri olanların kararlı tutumları ile şekillendirilmeye çalışılmalıdır.
Bizim sorunumuz çözülürse bütün sorunlar çözülmüş sayılır yaklaşımına düşmemek şartı ile Kürt sorununun çözümünün birçok başka sorunun çözümüne de ön açacağı gerçeğini gözardı etmemeliyiz. burada farklı kültürlerin tırnak içerisinde etnik yapıların süryaniler gibi örnegin.. bunları dillendirdikce toplumsal sevgiye katkıda bulunmuş olabileceğimizi düşünüyorum.. sevgiler.

sanırım bu yeterli bir cevap olabilir.. toplumsal sevgi-barış a nasıl katkıda bulunmamız gerektiği noktasından..