İnsan yumurtanın kapıya dayandığı anları hatırlayınca aslında ömrünün ne kadar uzun olduğunu anlıyor. misal bir öğrencinin 3 haftalık dersi son 2 günde bitirmesi bir azim örneğinden çok bir pişmanlık nedeni olmalı aslında. neden diğer günlerde vaktimi bu kadar boşa harcadım diye?
elimizde epi topu 70 yıl var. ve bu 70 yılı da sadece bir kere yaşama hakkımız var, başka yok. dolayısıyla boşa geçen tüm anlar aslında ömrümüzden çalıyor, hayatımızı kısaltıyor. işin en ...tan yanıysa bi çok insanın bu gerçeği bilmesine rağmen aksi önde haraket edemiyor olması. yaşam pastamızın kocaman bir payı yine televizyon saçmalığına, içeriksiz hemcins sohbetlerine, fazladan uykulara, günlük hayallere ayrılıyor.
çalışmak bireye para, bilgi, saygı, gelecek getirse de, kişi bunu algılayabiliyor olsa da, kültürlerde çalışkanlık hep övülse de, ne bileyim güzel kızlar hep çalışkanlara verilse, en güzel arabalar hep çalışkanların olsa da, eksik olan ne ki insanlar vakitlerini boşa harcıyorlar?
bu soruyu hem başkaları için hem de kendim için düşünüyorum. neden tembeliz, ya da vaktimizi, olanaklarımızı neden en üst düzeyde kullanmıyoruz diye. fizik hocamız termodinamiğin birinci yasasını anlatırken (minumum enerji + maksimum düzensizlik) bu yasanın sadece maddeler için değil insanlar için de geçerli olduğunu söylemişti, kopya çekme isteğimizi bu yasadaki gibi mümkün olan en az enerji harcama eğilimimize bağlamıştı. ama bu da yeterli bir neden değilki. yani koskocaman aklımızla çalışmaın bize getirilerini algılayamıyor muyuz da canımız enerji harcamak istemiyor?
bilmiyorum.
çoğu insanın (ben de dahil) ömürünün büyük bir kısmını neden sınavın son 2 günü gibi değil de 3 hafta öncesi gibi geçirdiğin bilmiyorum.
bilen varsa söylesin.
|