GÜNCEL
ARAMA MOTORU

Web'de Ara Site içinde Ara
 
Forum sözleşmesi


E-posta: Şifre: Şifre Hatırlat | Üye Ol

KONUYU AÇAN: Petrus Karatay 85.101.62.2***
20.07.2009 16:52:25
Konu: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
Kiliselerimizin durumunu ve din adamlarımızın tutumunu dikkatla gözler önüne getirdiğimizde, insanın içi kararıyor. Bir patrik, metropolit, papaz hatta kilise öyle bir çıkış yapıyor ki insanın aklı duruyor. Son zamanlarda patronluğunu Patrik-Kardinal Emmanuel Delly’nin yaptığı Keldani Katolik kilisesinin yaptığı gibi.

5. 5. 2009 tarihinde Ankawa’da yapılan keldani katolik kilisesi sinodunda doğal olarak bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Neymiş efendim; Keldani’ler tek başlarına bir halkmış; Asuri ve Suryani’lerle aynı halk değilmiş. Anlaşıldığına göre, söz konusu bildirgeden, sinoda katılan metropolitlerin sadece bir kısmının haberi olmuş. Katılanlardan bazıları tepkilerini göstermeye başladılar bile. Tabi tepki gösterme cesareti bulunanlar.

24-06-2009 tarihinde kabul edilen Kürdistan bölgesel anayasasında, Keldani-Suryani-Asuri’ler tek halk olarak kabul edildi ve bazı özerk haklar tanındı. Bunu öğrenen Kardinal hasretleri, tepkisini hemen Mesut Barzani’ye bir mektupla bildirmiş. Mektubunda “Keldani-Suryani-Asuri ismi yanlış, Keldani’ler ayrı halktır. Irak anayasasında Keldani ve Asuri diye iki ayrı halk olarak geçmiştir. Dolayısı ile Kürdistan bölgesel anayasasındaki 5. madde Irak anayasasına aykırıdır, düzeltilmesini istiyoruz” demiş. Bereket ki bazı sağduyulu politikacılarımızın çabası ile Kardinal efendinin talebi yerine getirilmedi. Tahmin edeceğiniz gibi Irak anayasasına da Keldani ve Asuri’lerin ayrı iki halk olarak geçmesi, Suryani’lerin yok sayılması da o kesimin marifetidir.

Ankawa’da yapılan sinod öncesi keldaniciliği perçinlemek amacı ile siyasi görünümlü bir toplantı yapıldı. Toplantı Amerika’daki ayrılıkçı şahin metropolitler Serhad Cımmo ve Brahim Brahim tarafından tertiplendi, sadece ‘Keldani demokrat birlik partisi (Gabba huyada demokrataya keldaya) ve Keldani milli meclisi ( mıtwa ımtanaya keldaya) katıldı. Bu iki kurumun oluşumu hakkında ciddi kuşkular var zaten, dahası tabela partisi oldukları söylenmektedir. Toplantının tek davetlisi Fadıl Mirani idi.

Halkımız 2547 yıl, yani M.Ö 538 da Babil’in düşüşünden beri kendi devleti olmamasına rağmen varlığını sürdürebilmişse şüphesiz bunda kiliselerimizin payı vardır. Dilimizin bu güne kadar yaşamasında da kiliselerimizin katkısı daha da büyüktür. Din adamlarımız da halkımız gibi çok eziyet görmüş, binlerce şehit vermiştir. Süre ve sayıya göre az da olsa aynı kiliseler çok değerli insanlar yetiştirmiştir. Hala vardır, bunların hakkını yememek lazım. Bunları ayrı tutmalı ve hak ettikleri değeri vermeliyiz.

Bunun yanında din adamları bir o kadar yanlış, tahribat, bölücülük yapmışlardır. Bu yanlışlıklar olmasaydı 60 milyonun üstünde, kiliselerimize bağlı muminlerin sayısı bir kaç milyona düşer miydi? 1915 soykırımında, kiliselerimiz uzağı görebilseydi, birlik olsaydı, etkin politikacılarımız, yöneticilerimiz olsaydı, halkımız o kadar kayıp verir miydi?

Kiliselerimizin içindeki bölünmeri düşündünüz mü hiç? Kaç kiliseye, parçaya bölünmüş. Ayrıca her kilisenin içindeki fraksyonlar, makam ve menfaat çekişmeleri de gözler önünde. Tek allah, tek mesih, tek incil ve bunların yolunda yürümek bu mu?

Kiliseyi böldünüz, elinizden geldiği kadar halkı da. Yeter artık “Ciciv yumurtadan çıkmış kabuğu beğenmemiş” misali. Keldani katolik kilisesinin Nesturi kilisesinden 1553 yılında ayrılan bir kesim olduğunu Emmanuel Delly ve çevresindekiler unuttular mı? O zaman tek halk değil miydi? Suryani ortodoks kilisesinin patriği Mikhayel Rabo’nun Yunan’lılara, Asuriler ve Babillilerle ilgili ne söylediğini bilimiyorlar mı? Addai Sher’in ‘Keldani-Asuri tarihi’ eserini okumadılar mı? General Petros’un bağımsızlık mucadelesinde ordusuna verdiği isme raslamadılar mı? Yığınla somut örnekler verilebilir.

Ayrıca her halkın arasında, çeşitli dinler, mezhepler, tarikatlar vs mevcuttur. Bunlar o halkın bölünmesine sebep olmaz, olmamalı.

Türkler; tarihimize nazaran bilinen çok kısa tarihlerinde değişik adlar altında 16 devlet kurmuşlar. Yani yığınla isim kullanmışlardır, buna rağmen varlıklarını sürdürmüşlerdir.

20 civarında arap devleti vardır, hepsi araptır ama başka adları da vardır.Iraklı, suriyeli, tunuslu vs. ABD, bu gün dünyanın en güçlü devleti, çeşitli ırk, renk, din, dil ve coğrafyadan bir halk oluşturmuştur. Bu halkın tek ortak yanı ABD vatandaşı olmaktır.

Halkımızın tarihi, coğrafyası, dili, kültürü, medeniyeti bellidir. Hangimizin kökeni Babil’den, hangimizin Ninve’den (Ninova) hangimizin Tur-abdin’den olduğunu değerli din adamlarımız söylesinler bakalım. Söyleyemezler,kimse söyleyemez.

Dilimizde de a/o farkını koyarak ayrı iki dilmiş gibi ayrılmaya çalışılmıştır. Dünyanın bütün dillerinde çeşitli lehçeler, aksanlar, kavramlar vardır, başta en yaygın dil olan ingilizce olmak üzere.

Binlerce yıllık süreç içinde helbette değişik birkaç ismimiz olabilir. Bu adlandırmalar tarihte yerlerini almışlardır, gerçektir, gerçeğimizdir, dahası zenginliğimizdir. Bunları gerçekçi, akıllıca ve iyi niyetle değerlendirmek gerek.

Bu bölücü uzmanlarına somut bir sorum var;
Keldani tarihine girmeden, Asuri tarihi yazılabilir mi? Veya Asuri tarihine girmeden Suryani tarihi yazılabilir mi?
1999 yılında ABD de yapılan nufüs sayımında, Suryani-Asuri-Keldani aynı‘halk’ hanesine yazıldı.

Ekim 2008 de Roma’da Patrik E. DELLY yaptığı açıklamada; “Asuri-Keldani-Suryani aynı halktır hatta hepsine Arami bile denilebilir” demişti.

Devletlerin asimilasyon politikalarının, halkımızın üzerine canavar gibi saldırısı karşısında, Asuri-Keldani-Suryani halkı direnirken yalan –yanlış temellere dayandırılan bölücü söylemler hangi amaçla yapılmaktadır? Yalan-yanlış temellere dayandırılan tezler er- geç çürüyecektir.

Devletler, halklar, topluklar kendilerinden olmayanları bile, kendilerindenmiş gibi gösterip kendilerine bağlamaya çalışırken, bizimkiler öz halklarının bir kısmını ayırmaya, bölmeye, dışlamaya çalışıyorlar.

Keldani diye adlandırılan kesimin, Asuri’siz ve Suryani’siz ne kadar gücü olacaktır. Aynı şey Suryani ve Asuri kesim için de geçerlidir. Küçük halkımız için bir kişi dahi önemlidir, Çin değiliz. Güçten bahsederken Hindistan’daki kiliselerimize az çok bağlı hintlileri de sayarlar. Halbuki etnik olarak bizimle hiç bir bağları yoktur. Zaten yavaş yavaş kiliselerimizden kopuyorlar, bunda da çok haksız değiller hani.

Din adamlarımızın azından düşmeyen bir cümle vardır. “Biz politika yapmayız” derler, ne derecede doğru? Taşıdıkları sorumluluk oranında politika yapsınlar, halklarının menfaatlarını korusunlar. Şu anda legal zeminde siyaset yapan kurumlarımız vardır, onlarla işbirliği, dayanışma içinde olsunlar. Yararlı olmanın çok yolu, çeşidi vardır.

Bütün olumsuzluklara rağmen bu yıkıcı çıkışlar niye?
Anlamakta güçlük çekiyorum. Hiç bir meşru nedeni olamaz, kabul edilemez.
-Maddi menfaat mı?
-Makam kavgası,koltuk pazarlığı mı?
-Arap, kürt karşıtlığı-yandaşlığı mı?
-Asuricilik-suryanicilik fanatiklerine tepki mi?
-Sizi korkutan bazı çevrelerin baskısı mı?
-Galiba en güçlü ihtimal, “KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN” sorumsuzluğudur.

Halkımızın bütün kurum, örgüt, siyasi parti, şahsiyet, entellektüel kısaca her ferdi; kimden ve nereden gelirse, buna ve buna benzer ayrılıkçı, bölücü haraketlere karşı çıkmalıdır.

PETRUS KARATAY

İletişim için: p.karatay@hotmail.fr

Sevgi ve saygılarımla
 
Kimden: gelgamesh  85.106.64.1***
20.07.2009 19:42:42
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
Burda kesin bir durum var.

DİN İNANCINI KULLANARAK, KİŞİSEL MENFAATLERİ İÇİN HALKLARINA ZARAR VERİYORLAR.
 
Kimden: Hakkarnaya  78.20.73.46***
20.07.2009 20:44:43
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
selam sevgili petrus karatay makalenizi ilgi ve severek okudum bende keldani kilisesine mnsup biriyim ama benim kanatimce keldani diye bir halk yoktur sadece bir inanc kilise seklidir çunku yanilmiyorsam 1455 te keldani kilisesi kurulmadan evvel keldanilerde Auri-Nesturi kilisesine bagliydilar ve ozamanlar hakkari,mardin,siirt van da sadece nesturiler yasamktaydilar iste patrik beyfendimizin hatasi ve yalnisi burada yaklasik 900 sene ayni kiliseyi palasan 450 senedir birbirinden ayri yasiyan bir halka yok efendimbim ayri halklariz diyen bir din adamina basta siz seyin petrus karataydan ve burada bulunan herkesten ozur diliyerek. ama ben ona bir yalanci derim.
 
Kimden: Assyrian  78.20.73.46***
20.07.2009 20:49:07
Cevap: Bolucu fitnekar
Boluculerin derlerinin alacalri gun uzak deyil çok yakindir.
 
Kimden: baterisst  78.182.85.2***
21.07.2009 10:18:49
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
Sayın Petrus Karatay, ortadoğu hristiyanlığının ana sorunlarından biryle ilgili bizi bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.Ben bir asuriyim ve bu konuyla yakından ilgileniyorum.

Dediğiniz gibi bu gün keldaniler 1455 de Doğu Asur Kilisesinden(nasturi) ayrılmışlardır.Ve bu patrikliğin mensubuyken Asurilerdi.Ve hepimiz süryaniydik.Haçlıların asıl amacı doğu kilisesini yıkmaktı.Ve doğu kilisesi buna keldanilerle beraber direndi.O zaman tabi Keldaniler Asurilerdi.Bu din potası içerisinde erimiş ve zaten özünde bir farklılık olmayan bu halklar mezopotamyanın mirasçılarıdırlar.Ama ne yazıkki bu birlikteliği siyasetle
bizzat kendileri böldüler.Nasturiler romaya karşı ve bölgede hakim olan sömürü işgal güçlerinine karşı mücadele verirken keldaniler büyük bir topluluk olark papanın önünde eğildiler.Siyasi çıkarların halkımızı ilk vurması burada başladı.Sonra keldaniler romanın uşağı oldular.Bu onların kendi topraklarında kendi kanından insanlarla var olma haklarını ellerinden aldı.Bu gün papanın ağzından çıkan tek bir söz bütün keldanilerin ortadoğuda müslümanlar tarafından katledilmesine neden oluyor.İtalyadan daha tuvalete gitmekten aciz bir insan asırlandan beri üzerinde var olduğu toprakları keldanilere mezar ediyor.Eğer bu gün bu bölünmüşlük olmasaydı bugün Asuri halkı farklı bir konumda olacaktı.Dertlerimiz bu kadarlasınırlı değil bu gün işbirlikçilik ve bölünme politikası hala devam ediyor.

Asur Ve Babil bu devlet olabililmiş ve dünyada ilk imparatorluğu kurmuş akad ulusunun takipçileri,krallarının başa geçtimi asur-babil Babil-Asur ikilemi ile bir devlet kurup yönettiklerini unutuyorlar.Bizleri bir din bölüyor.
Bin senelerin geleneğini yansıttıkları dinleri yüzünden kendilerini parçalıyorlar.Ulus bilincini bitirmeye çalışıyorlar.Daha uluslaşma aşamasındayız diğe kendini öven halkların cirit attığı bir cografyada 5000-4000 sene önce ulus olabilmiş bir halk bu gün parçalanıyor.
Keldanilerin bu düşmanlığına anlam veremiyorum.Geçenlerde yine bir nasturi papaz aforoz edildi.Sebebi ise doğu asur kilisesini papaya bağlamaya çalışmak.Şahsın ismide Mar Assur Bawai Soro dur.Anlayamıyorum.Yoksa Roma asırların öcünü bu gün keldaniler aracılığıylamı Doğu Asur Kilisesinden almaya çalışıyor?Özgürlüğe susayan ve asırlardan beri hayatları uğruna aklın ve mantığın çizgisinden ayrılmayan Asur halkına niçin bu kadar düşman var.Bu gün süryanilere bile Asur dedinmi kaçıyorlar?

Ayriyetten sayın arkadaşlar keldani kardeşlerimiz bir karar vermiş(pardon papa demek istemiştim)
Bu kadim kardeşlerimizin lideri papa, bilirsiniz mesut barzaniyle arası iyidir.Geçen italya ziyaretinde mesut barzani denilen zat papadan keldanileri sözde kürdistanda
bir otonomi kurmayı planladığı ve bu otonominin kürtler tarafından yönetileceğini zikir ediyor papa hazretlerine.Ve papa hazretleride çok memnun oluyor.Kürdistan diyor,yapın diyor helallik veriyor.
İşte biz asurilerle bugün keldaniler arasında bu fark var.
Bizler kürt otoritesini tanımayız.Ve kendi anavatanımız üzerinde orayı işgaletmiş bir halkın boyunduruğu altında yaşayamayız.Ama keldaniler nasılki bu gün kendi topraklarında dini olarak boyunduruk altında yaşıyorlarsa
ana vatanlarındada boyunduruk altında yaşamayı kabulediyorlar.Bu gün ırakta Asurya nın kurulamamasının tek nedeni kedanilerin işbirlikçi, asur toprağını senelerden beri katliamlarla işgal eden kürt siyasetini kendilerine yol edinmesidir.Irak a bağlı bir asurya istemiyor keldani siyasileri.Sözde kürdistan yönetiminde bir asurya istiyorlar.Biz Asurlular buna karşıyız.Ve vatanımızı kürt işgalinden kurtarmak için çabalıyoruz.Keldanilerin bu direnişe katılması gerekirken daha acısı dinmemiş ,kürt siyasilerinin gerçeklerştirdiği katliamları görmemezlikten gelerek( ki hala küerlerin asuriler üzerindeki katliamlar sürmektedir.) onların uşaklığını yapmaktalar.Bizim ulusal mücadelemizin tafafında olamaları dileğiyle.....

Saygılar.
 
Kimden: ASSYRIA  78.20.73.46***
21.07.2009 20:44:21
Cevap: EMMANUEL LATINAYA
Bu tip dinadamlari insani Dinden imandan sogutuyorlar Tum bugibi diadamlari için yasasin STALIN.
 
Kimden: beer  84.73.180.5***
22.07.2009 08:08:46
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
ARKADASLAR LUTFEN AGIR BASMAYIN ? NEDEN BOYLE AGIR YORUMLAR. BEN BIR ASURI MILLETIN EVLADI OLARAK HIC KIZMADAN DELI HAZRETLERI BOYLE BIR FIKIR SAHIBIYSE O BIRLERI YANI DEMEK ISTEDIYIM MILLETIMIZI TEMSIL EDEN 7 PATRIKLERIMIZ ACABA NE DUSUNUYORLAR? AYNEN DELI GIBI DUSUNMELERI BANA GORE OLUMLU KARSILIYORUM CUNKU ONLARDA DELI GIBI BOL VE YONET SIYASETI YURUTUKLERI ACIKTIR . KIMSE DARILMASIN LUTFEN. YANLIZ BIZE DUSEN IS VE MESULIYETIMIZI BILELIM. SOZDE DEYIL OZDE OLMASI GEREK BENCE . SAYGILARIMLA......
 
Kimden: Musa  78.20.73.46***
22.07.2009 20:28:29
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
Sevgili beer ben keldani kilisesine mensub bir ASURI yim benim bazi Keldani dinadamlarina çok ofkelenmemin sebebi yillarca saddam husyin isbirliçiligini yaparak halkimizi bolduler saddam oldu simdide Brzaninin isbirlikçiligini yaparak halkimizi bolmeye çalisiyorlar yani anliyacagin birçok keldani dinadami Allahin yolunu deyil munafikligin yolunu seçtiler.
 
Kimden: beer  84.73.180.5***
23.07.2009 01:34:29
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
KARDESIM MUSA SENIN BOYLE OFKELENMEN DOGRUDUR BENCE ISTER KELDANI ISTER NASTURI ISTER HANGI MESHEB OLMAK MUHIM DEYIL BIZ HEPIMIZ ASURI MILLETIN EVLADLARIYIZ HEPIMIZ BIR MILLETIZ .YANLIZ SADAM HISEYIN IKTIDARI DEYIL HEP GECMISTE SELCUK VE OSMANLIDAN SIMDIYA KADAR HEP BOYLE OLDUGUNU HERKES BILMEKTEDIR. GUN GELIR TEZ GELIR KARDESIM HERKES ISINI YAPSIN ...... SAYGILARIMLA
 
Kimden: baterisst  78.182.85.2***
23.07.2009 14:04:30
Cevap: EMMANUEL DELLY NİN BEYANI
Arkadaşlar bu arada bir şey farkettim google çeviricide.
Assyrian(asuri) kelimesini çevirince türkçeye süryani diğe çeviriyor.Bu çeviriyi cümle içerisindeki yerine göre yapıyor.Yani dünya bile artık bizleri tek isimle adlandırıyor.Ama ne yazıkki bazılarının uşaklığına soyunmuş çevreler kadimliğimizi yağmalıyor.

Bir başka gelişme daha;
Kültepe kazılarında taşlara yazılmış bir asur edebi eseri bulunmuş.Bu eser luvice ve asur akadcasıyla yazılmış bir eser.Yani aynı eseri ikidille yan yana yazmışlar.Tabi buda dil bilimcilerin ve etimologların işine yaradı.Bilinen bir dille diğer dilin bilinmeyen yanlarını çözdüler.Ve işte asıl bomba.Bu çözüme göre akadca asurya yazan yerlerde hint-avrupa dili olan luvicede SUR yazıyormuş.Yani Asur=Sur.Zaten bu değişik tarzlarda bir tahmindi.Avrupalıların(yunan) dilinin dönmeyişinden dolayı asur a sur-surya-suryani dedikleri.Bu bilimsel kanıtta bizleri ispatlıyor.Bilim adamları sur kelimesinin,bölgenin hint-avrupalılar kullanıldığını ve mezopotamya insanlarının bu kelimeyi benimseyerek orjinali yernine bunu bugüne taşıdıkları anlaşılmaktadır.Hala bile suriyede,lübnanda,damaskus da yunanlılar yaşamaktadırlar.Hatta lübnanda sur şehrine verilen isimin orjinalinde asur olması gerektiğini yine bu bilimsel kanıt gösteriyor.Bu buluş avrupadaki süryani,asuri,arami, kavgasına son noktayı koyacak.Senelerden beri arami milliyetçileri süryani toplumunu arami olarak tanıttı ve işte antitezi ortadadır.Suru da Asurda tektir.

Saygılar.
 
CEVAP YAZ - Onaylı Üyelik Gerektirir
isim:
konu:
cevap:
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım