silav heval asagda bulunan yazi hasan bildirici Bejan Matur nasil birisi oldugunu anlatmis.


Zaman Gazetesi yazarı Bejan Matur, geçenlerde söz konusu gazetede toplanan kimi şahsiyetlerle birlikte Kürt sorununu değerlendirmiş. Zaman Gazetesi buna “Ortak akıl toplantıları” adını takmış. Burada ortak aklın Kürt tarafı Ümit Fırat ve Bejan Matur oluyor.

Bejan Matur: “Kürtler adına siyaset yapanlar bağımsız bir irade gösteremiyorlar.” Diyor. “İmralı’ya bağlılar. Kürtler adına söz aldıklarında sıraladıkları talepler iki maddeyle sınırlı. ‘Dağdakiler indirilsin, Öcalan serbest bırakılsın’. PKK’nın legalleşme ihtiyacının Kürtlerin geleceğine ipotek koyduğu açık.”

Bejan Matur’un PKK ve Öcalan ile ilgili söylediklerini bir kenara bırakıyorum. Herkes gibi onun da PKK ve Öcalan hakkında bir şeyler söylemeye hakkı var.

Fakat Kürt ve Alevi asıllı biri olarak Kürt sorununa ilişkin bir şeyler söylüyorsa; neler söylediği, kimlerle mesai yaptığı ve nasıl yaşadığı bizi ilgilendirir. Hem Kürt, hem Alevi... Zaten Alevilik ve Kürtlük üzerine bir şey söylemese ve bu söyledikleri Zaman Gazetesinin “ortak aklı”na uymasa, her halde söyledikleri ne Fethullahcı Zaman Gazetesinde yer alacak ne de biz bunları yazıyor olacağız.

Bejan Matur, Maraş’a bağlı Pazarcık ilçesinin Maksut Uşağı köyünden. Kendisi hem Kürt hem Alevi... Türkiye’de hem Kürt, hem Alevi olunca nelerin olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım. Bunu en iyi sokak ortalarında ve kuytuluklarda karınları deşilen Maraş Alevileri bilir. Zaten Bejan Hanım ilk kitabı olan “Rüzgar Dolu Konaklar”da PKK saflarında çarpışırken ölen gerilla yakını için şiirler yazması onun kimlik inkar ve katliamından ne kadar dertli olduğunu gösterir.

Fakat burası Türkiye’dir. Türkiye’de bir kişi hem Kürt, hem Alevi hem de Fethullahcı olabiliyor. Zaten Türkiye’de bir çok evde Bektaşi, Hz. Ali, Fethullah Gülen ve Atatürk resimleri dörtgen şekilde bu nedenle yan yana asılı durur. Bizim Maksut Uşaklı Bejan Hanımın hayat hikayesi ve duruşu biraz buna benziyor.

Aslında işi bu kadar karıştırmaya da gerek yok. Bir insanının ne söylediğine, kimlerle ilişki halinde olduğuna, nasıl yaşadığına ve kimlerden geçindiğine bakarak bir sonuca varabilirsiniz. Yoksa neyi ölçü olarak konuşacağız ki!

Hukuk fakültesi mezunu olan ve tek gün avukatlık yapmayan Bejan Hanım hayatını fonlar, projeler ve Fethullahcı Zaman gazetesine yazdığı yazılarla idame ettirir. En son İstanbul Belediyesinin finanse ettiği “Doğu Kadını” adlı bir çalışma yürütüyordu. Tabii “Doğu Kadını” denince aklınıza bizim doğudaki Kürt kadını gelmesin. Hint ve Arap kadınlardan söz ediyorum...

Hem Kürt, hem Alevi, hem şair olundu mu peşinen mağdur bir kimlik edinmiş oluyorsunuz zaten. Sıra bu mağdur kimliğin nasıl kullanıldığına gelmiştir. Bu mağdur kimliği Şırnak, Cizre ve Silopi gibi yerlerdeki Kürt kadınları ve insan hakkı çiğnenmişlerle icra etmek isterseniz işsiz, güçsüz ve parasız kalırsınız... O zaman ne Taksimin göbeğinde bir eviniz, ne Zaman Gazetesinde yeriniz, ne bu basın yayın organlarına bağlı fon ve projelerde kaşığınız, ne de onlarla birlikte çalışan “ortak akıl”ınız olur.

Bejan Hanım Kürt ve Alevi olarak işin kolayını ve risk içermeyenini bulmuş.

Şu Kürtlük ne garip şey. Herkes ondan kendine göre bir gömlek çıkarmış. Gömleklerin kimisi seyranlık, kimisi idamlık... Dili ve mezhebi kayıtsız Bejan Hanım herhalde idamlık gömlek giyecek kadar saf değil. Kendisi seyranlık yaşayacak kadar zeki.

Bejan Matur, Kürt ve Alevi acısını, Türkiye’yi kilitlemiş çıkar odaklarının masasında sermayeye dönüştürecek kadar uyanık ve akıllı bir kızımız. Helal olsun!

Ne diyelim, yolu açık olsun!

Fakat Fethullahçılığın bu şikeli taraftarlığının“ortak aklı”nı da biz yutmuyoruz.

Hasan Bildirici

Bejan Matur un soylediklerini tartismak yerine kisisel konumu uzerinden ithamlarda bulunan ve yaftalamaci bu yaziya katilmiyorum.Bejan Matur'u iyi taniyan biri olarak halklarin kardesligi icin cabalayan sanatciya ayip edildigini dusunuyorum.

tabikide kişişel konumunu, kime hizmet ettiğini,patorunu olan fettullah gülenle olan ilişkilerini tartışcaz..
bejan matur ipiniz pazara çıkmıştır,tavsiyem kürtlüğüzü,aleviliğinize çöpe atın ve biz kürtler hakkında bi daha yorum yazma gereğinde bulunmayın..
sen ve yaboz takımını duvarlara çaktık herkes görsün diye...

bejan maturun halkların kardeşliğini falan düşünüdüğü yok ...sadece kendi çıkar kardeşliğini düşünüyor..

Sanatci duyarliligi ollan her insan evladi halklarin kardesligini dusunur.Art niyetli ; hesapsiz kitapsiz yorumlarla ithamda bulunmayin. Bulundugunuz yerden atip tutmak kolay; insanlari etiketlemeden ben ne yapabilirimi dusunsek daha faydali olacak.Selamlar.

Ben Bejan Matur un taşıdığı bütün kimlikleriyle kendisine aykırı gibi görünen bir gazete de yazmasını hem kendisi için, hem de o "aykırı kesim" için çok olumlu buluyorum. Böyle böyle duyacağız başka sesleri, böyle böyle alışacağız "bizim gibi olmayanların" varlığına. Onun Zaman da yazması "fetullahcılığınac" bir işaret olarak yorumlanamaz. Böyle bir değerlendirme çok sığ olur. Kürtlerin temsil gücünü de PKK ve Öcalan a ait kılmak aynı şekilde bu tanımın altına girmek istemeyen Kürtlere karşı haksızlık olur. Kürt kimliğine sonuna kadar sahip çıkıp da, PKK nin dayattığı ideolojik ve şiddet yolunu kabul etmeyen Kürtlerin varlığını ve haklarını mı savunacağız şimdi de.
Ayrıca doğu nun ne kadar doğu olduğu, batının ne kadar batı yukarıdan bakınca, uzaktan bakınca daha iyi anlaşılır. Buradan bakınca Doğu Balkanlar dan başlar uzak asya ya kadar uzanır. Bejan Matur un "doğulu kadın" çalışmasını kürt kadınıyla sınırlandırmaması sanata ve sanatçıya uygun, "gelişmiş" bir bakış açısıdır.
Üstelik de türkiye de "hukuk fakültesini bitirdi ama bir gün bile avukatlık yapmadı" eleştirisi çok havada kalan söylemdir. Kaç kişi eğitimini aldığı alanda iş yapıyor ki.
Bejan Matur u eleştirebilirsiniz, herkesi eleştirebilirsiniz, Öcalan ı eleştirebildiğiniz gibi.
Ama Söylemleri üzerinden. Böylesi size daha çok yakışır.