|
|
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi 
Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı 
1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor
|
|
Bugünden Düne: Yarına Bir Harf
sonsuzluğa Giden Bir Annenin Ardından
|
|
|
|
|
KONUYU AÇAN: Esra 80.227.127.*** |
7.01.2010 06:08:48 |
Konu: Turkler damdanmi dustu. |
Türkler in ilk kurdukları imparatorluk Hun İmparatorluğu dur. Türkler in daha eskiden de devletler kurduklarını biliyoruz ama Hun Devleti çok geniş bir saha üzerinde başka milletleri de idaresi altına alan büyük bir devlet olduğu için, ona imparatorluk adını veriyoruz.
Hun İmparatorluğu Hun Türkleri tarafından M.ö 220 yılında kuruldu. Hunlar bugünkü Moğolistan bölgesinde kuruldu. Hunlar bugünkü Moğalistan bölgesinde, yani çin in kuzey-batısında yaşıyorlardı. Bu bölgede hakimiyet kurdukları ve genişlemeye başladıkları için çinliler onları büyük bir tehlike sayıyorlardı. Gerçekten Hunlar, askerlikteki üstünlükleri sayesinde çin ordularını devamlı bozguna uğratıyorlardı. Bu yüzden çin Devleti, Hun saldırılarını önleyebilmek için Hun-çin sınırı boyunca büyük bir duvar örmeye başladı. çin Seddi veya Büyük çin Duvarı denen savunma hattı işte böyle ortaya çıkmıştır. (M.ö.214). Sonraları Ming Hanedanı zamanında yenilenen bu büyük duvarın bazı kısımları çok sağlam bir şekilde günümüze kadar ayakta kalmıştır.
İlk büyük Hun hükümdarı Teoman Yabgu dur (M.ö. 220). O zamanlarda Türk hükümdarlarına "Yabgu" deniyordu. Teoman Yabgu birbirinden ayrı yaşayan Türk boylarını birleştirerek ilk Türk birliğini gerçekleştirmişti. Bu çağda Türkler in askeri üstünlüklerinde süvarilerin pek önemli bir yeri vardı. çinliler atla çekilen savaş arabaları kullanıyorlardı ama süvari orduları yoktu. Türk atlıları çok sür atli hareket kaabiliyetine sahip oldukları için çin birliklerini istedikleri yerde çeviriyorlar, düşman olunca da çabucak çekiliyorlardı. Onlara ummadıkları anda birdenbire hücum ediyorlardı. çinliler bu yüzden ordularını Hunlar gibi donatmak zorunda kaldılar; askerlerini Hunlar gibi giydirdiler. Ama ne çin Duvarı, ne çin orduları, Hunlar ın çin içlerine kadar girmelerini engelleyebildi.
Teoman Yabgu dan sonra Hun tahtına oğlu Mete Yabgu geçti. Mete zamanında Hun İmparatorluğu nun toprakları Japon Denizi nden Hazar Denizi ne kadar uzanıyordu. Bu topraklarda çeşitli Türk kavimlerinin yanısıra öbür Altaylı kavimler de yaşıyorlardı. Mete devri, Hun İmparatorluğu nun en parlak devridir. (M.ö.209-174)
Hunlar zamanında çinliler medeniyet bakımından çok ileri bir durumdaydılar. Hem nüfusları ve orduları çok kalabalık, hem medeniyetleri parlak olduğu halde Hunlar la başbaşa çıkamadılar. Bu da gösteriyor ki, Hun başarısının sebebi yalnızca askeri güç değildi. Gerçekten Hunlar teşkilatçılık ve idare bakımından çok gelişmişlerdi. O sırada çin in ayrı ayrı prenslikler halinde bulunmasından da faydalanarak, Kuzey çin de sık sık iktidari ele alıyorlardı. Fakat çinliler in şehir hayatına kapılan sınır boyu Türkleri yavaş yavaş çinlileşiyor. çinli prenseslerle evlenen Hun hükümdarlarının saraylarında çin adet ve gelenekleri yerleşiyordu.
Mete den sonra gelen Yabgular zamanında çinliler le ilşkiler arttı. özellikle evlenme yoluyla Türk ve çin hükümdar aileleri arasında yakınlıklar doğdu. Bu yakınlıklar ise Hunlar ın iç işleri bakımından birçok karışıklıklara yol açtı. Yine de Hun İmparatorluğu Milattan önce Birinci Yüzyılda ise Türk beyleri arasında taht kavgaları bildiğine arttı. çinliler de bu kavgalardan faydalanarak, Türkler i zayıflatmayı bildiler. Ancak çinliler in Hohanşu dedikleri Yabgu devrinde devlet eski gücünü biraz olsun toparlayabildi.
Milattan onraki ilk yüzyılda Hun İmparatorluğu Doğu ve Batı Hunları olmak üzere iki ayrı devlete bölündüler. Bunlara Güney ve Kuzey Hunları da denir. Milattan sonra üçüncü yüzyılın başlarında (220) başka bir Türk kavmi olan Siyenpi ler Hunlar la iktidar mücadelesine giriştiler. Sonunda Moğollar ın ve bazı Türk boylarının da yardımıyla Hunlar ın Hunlar ın hakimiyetine son verdiler. Büyük Hun İmparatorluğu tarihte bilinen eski imparatorlukların en büyüğü idi. Hun hükümdarlarından Mete, Hohanşu ve çiçi Yabgular, dahi denecek kadar büyük birer kumandan ve devlet adamı idiler. Bu büyük şahsiyetler hakkında çin tarihlerinde verilen bilgiler, en büyük düşmanlarının bile onlara hayran kaldıklarını gösterir.
|
|
Kimden: Esra 80.227.127.*** |
7.01.2010 06:20:22 |
Cevap: AVRUPADA TURKLER |
İSLAMİYET ÖNCESİ
AVRUPA DA TÜRKLER
Siyenpiler ile yaptıkları savaşları (220) kaybettikten ve Asya daki Büyük Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Hunlar ın bir kısmı Dinyeper Nehri ile Aral Gölü doğusu arasındaki bölgeye yerleştiler ve Dördüncü Yüzyıl ın ortalarına kadar orada yaşadılar. Bu tarihten itibaren Batı ya akın etmeye başladılar. Hunlar ın yurtlarını niçin bırakıp göçettikleri iyice bilinmiyor, herhalde geçim şartlarının bozulması onları bu işe zorladı. Hakanları Balamır ın idaresinde Volga dan Batı ya doğru ilermeye başladılar. O tarihlerde Kuzey Karadeniz den Macaristan a kadar olan yerlerde Cermen asıllı kavimler oturuyorlardı. Hunlar önce bunlardan Doğu Gotları na hücum edip dağıttılar. (374), arkasından Batı Gotları nı mağlup ederek dağıttılar. (374) arkasından Batı Gotları nı mağlub ederek onların ülkesine girdiler (375).
Doğu dan Batı ya doğru uzanan Hun akınının yerinden-yurdundan ettiği biçok kavimler böylece Batı ya itilerek Roma İmparatorluğu topraklarını altüst ettiler. Kuzey Karadeniz den İspanya ya kadar her taraf allak-bullak oldu. Avrupa nın etnik manzarasını değiştiren bu büyük hadiseye tarihte "Kavimler Göçü" denir.
Dördüncü Yüzyıl ın sonunda Hunlar Batı da Tuna yı geçerek Balkanlar a indiler, Doğu da da Kafkaslar dan Anadolu ya girdiler. Bu ikinci akıncı kolu Güney Anadolu dan Suriye nin Akdeniz kıyılarına ve Kudüs e kadar yıldırım hızıyla ilerledi. Sonbaharda aynı yoldan Azerbaycan a döndü. Roma İmparatorluğu bu akından o kadar şaşırmıştı ki, her tarafta Hunlar hakkında akıl-almaz hikayeler anlatılıyordu. Batı da ise balamı ın oğlu Ildız ın komutasindaki Hun süvari birlikleri Bizans İmparatorluğu nu barışa zorladı, Batı Roma İmparatorluğu ise kendi ülkesini talan eden barbar kavimler (gotlar, Vandallar, Burgondlar, Saksonlar ilh.) karşısında Hunlar la anlaşma yoluna gitti.
Ildız dan sonra Hun tahtına geçen Karaton ve Rua zamanlarında Hunlar Bizans ı yıllık vergiye bağladılar, Batı Romayı da barbar kavimlerin ve Bizans ı istila tehditlerine karşı korudular. Hun gücü bir masal gibi bütün Avrupa yı adeta büyülemiş ve korkutmuştu. Bu korkunun izlerini Batı milletlerinin hafızalarında hala bulabiliyoruz.
Hun İmparatorluğu Rua nın 434 de ölmesi üzerine devletin başına Atilla geçti. Atilla, Rua nın kardeşlerinden Muncuk un oğlu idi. Amcaları Aybars ve Oktar İmparatorluğun sağ ve sol kanat hanları idi. Atilla kardeşi Bleda ile birlikte hükümdar oldu, ama asıl idare ve kudret Atilla nın elindeydi. Atilla nın hükümdarlık devri Hun İmparatorluğu nun altın çağıdır. O tarihte Hunlar Volga Nehri nin doğusundan bugünkü Fransa ya kadar olan bölgeye hakim olmuşlardı. İdareleri altında çeşitli Türk boyları da dahil olmak üzere tam kırk beş kavim yaşıyordu ki, bunların çoğu şimdiki Avrupa milletlerinin dedeleridir.
Bütün dünyada Atilla nın karşısına çıkacak hiçbir kuvvet yoktu. Hun hakimiyeti Manş Denizi ne kadar ulaşmıştı. Bizans kendisini devamlı baskı altında tutup vergiye bağlayan bu kuvvetten kurtulmak için Hunlar arasına nifak sokma yolunu denedi. çeşitli sebeplerden Atilla idaresiyle uzlaşmayan Hun beylerini Bizans a davet ediyor, onları yüksek makamlara geçiriyor, Atilla ya karşı kendilerine yardım vadediyordu. Atilla nihayet Bizans ı ortadan kaldırmak üzere harekete geçip ordularıyla Trakya ya girdiği sırada meşhur Roma kumandanı ve konsulü Aetiüs araya girdi ve kendi oğlunu Atilla ya rehin vererek Bizans ın barışı koruyacağına kefil oldu. Bu seferden yedi yıl sonra Bizans artık Hunlar a bağlı bir devlet haline gelmişti: Her yıl ödedikleri yıllık vergiyi üç katına çıkaracak ve bir defaya mahsus olmak üzere altı bin libre altın ödeyeceklerdi.
Atilla 451 yılında Batı Roma İmparatorluğu topraklarının bşr kısmı üzerinde hak iddia ederek (Roma prensesi ile nişanlıydı), harekete geçti. Romalılar o zaman Hunlar ın kovaladığı diğer Barbar kavimlerden de topladıkları kuvvetlerle iki yüz bin kişilik bir ordu kurup Paris yakınlarında Atilla nın karşısına durdular. Atilla nın ordusunda da Hunlar ın yanısıra başka kavimlerden yüzbine yakın asker vardı. Orleans yakınında bütün bir gün yapılan bir savaşta her iki taraf on binlerce kayıp verdiği halde kimin yendiği belli olmadı, ama gece olunca Romalılar ve müttefikleri savaş alanından çekildiler. Atilla onları o sırada takip etmedi, geri dönüp ordusuna çekidüzen verdikten sonra Roma ya doğru yürüdü. Po Ovası na geldi. Roma da halk korku ve panik içindeydi. Senato, ne pahasına olursa olsun barış yapılmasından yanaydı. Barış teklifini yapacak hey etin başında papa vardı: Papa, hıristiyan dünyasını kurtarmak üzere bizzat Atilla nın huzuruna çıktı ve Roma nın kendisine boyun eğdiğini bildirdi. Bunun üzerine barış yapıldı.
Atilla 452 yılında 60 yaşında iken şüpheli bir şekilde öldü. Yerine sırasıyla oğulları İlek, Dengizik ve irnek, Hun Hakanı oldular. Bu sonuncular önceki Hun hakanları gibi başarılı olamadı. 470 yılında Batı Hun İmparatorluğu artık dağılmıştı.
|
|
Kimden: Esra 80.227.127.*** |
7.01.2010 06:22:59 |
Cevap: Turkler damdanmi dustu. 3 /BULGARLAR |
BULGARLAR
"Bir kısım Hunlar lar Dinyeper-Volga arasında yaşayan Ogur Türkleri nin karışmasından Bulgar kavmi doğmuştur."
"Bulgar" kelimesi Türkçe "Bulgamak" (=birbirine karışmak) fiilinden gelir. Bir kısım Hunlar la Dinyeper-Volga arasında yaşayan Ogur Türkleri nin karışmasından Bulgar kavmi doğmuştur.
İlk Bulgar Devleti, Göktürk İmparatorluğu nun 630 da dağılması üzerine kuruldu. İlk Bulgar hükümdarı, Asya Hun Tanhularının sülalesinden gelen Kurt Han idi. fakat Kurt Han ın devleti, kendisinin 665 te ölümünden sonra Hazarlar ın baskısıyla dağıldı. Bu ilk Bulgar Devleti, Kafkasya nın kuzeyinde idi. Kurt Han ın küçük oğlu bir kısım Bulgarlar la birlikte Balkanlar a geçti ve orada bir Bulgar Devleti kurdu (679). şimdiki Bulgaristan toprklarında kurulan bu devletin toprakları üzerinde İslav kitleleri yaşıyordu.
Bulgar kralları Bizans la bazan dost, bazan düşman yaşadılar. Bizans bunlardan Arap kuşatmasın karşı yardım görmüş ve kendilerine birtakım ticari kolaylıklar sağlamışlardı. Fakat Bulgaristan ın Macaristan istikametinde genişlemeye başlaması üzerine Bizans ürktü ve Bulgarlar ı ortadan kaldımanın yollarını aramaya başladı. Bulgarlar Bizans ordularını ardı ardına yendiler ve 814 te İstanbul kapılarına dayanarak şehri kuşattılar. Ancak bu sırada Bulgar Kralı Kurum Han öldü. Yerine geçen oğlu Omurtag Han Bizans la barış yaptı. Tuna Bulgar Hanlığı nın en parlak devri, bu Omurtag zamanıdır.
Bulgarlar kendi toprakları içinde yaşayan İslavlar ı devlet idaresine kattılar ve onlarla evlenmeye başladılar. Kalabalık İslav kitlelerş arasında Türkler yavaş yavaş erimeye başlamışlardı. Boris Han ın 864 te Ortadoks Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra Bulgarlar iyice İslavlaştılar ve Türk karakterini tamamen kaybettiler. Bugünkü Bulgaristan bir İslav devletidir.
İtil boyunda kalan Bulgar kitlesi ticaret, çiftçilik ve hayvancılık yaparak büyük bir refaha kavuştu. İtil Bulgarları nın hükümdarı Almış Han zamanında (Onuncu yüzyıl başı) İslam Dini kabul edildi. on üçüncü Yüzyıl da Moğollar bunların ülkelerini talan ederek halkı kılıçtan geçirdiler. Ama Bulgarlar tekrar toparlandılar. Ardından Altınordu Hanı polat Timur ve en sonunda Timur gürgan, Bulgar ülkesini tahrip ettiler. İtil Bulgarları Kazan bölgesine giderek oraya yerleştiler.
|
|
|
|
|