Siz, ortalıkta dolaşıp gerdan kıran Kürt kökenli siyah Türkler?
Siz, Avrupa kaldırımlarında fink atarak kapı kapı dolaşıp, kendilerini beş sente pazarlayan Kürt kökenli siyah Türkler?
Siz, Avrupa vatandaşı olmak, sosyalden birkaç euro koparmak, dil kurslarından ve çalışma zorunluluğundan muaf tutulmak için Onurlu Kürt ün özgürlük mücadelesine akıllı olun nutuğu çeken Kürt kökenli siyah Türkler?
Siz çok ucuz yaşayan, çok sinsice tetikte bekleyen, kendi kavminiz için pusuda bekleyen, Şey Said in, Seyit Rıza nın ve hala mezarlarının nerede olduğu bilinmeyen binlerce Kürt şehidinin en temiz, en sadık, en fedakar ve en onurlu evlatlarına dil uzatan Kürt kökenli siyah Türkler?
Siz hayatınızda yüz metre bile koşmayı beceremeyen, fırtınalı yıllarda coşup en ön saflarda gazete ve TV ekranlarında boy göstermek için birbirleriyle yarışan, bir adım geri atıldığında ise büyük bir psikolojik bunalım içerisinde üzerinde ekmek yediğiniz sofraya pisleyen bir avuç Kürt kökenli beyaz Türkler?
Siz, daha düne kadar yanlarından bile geçmeyen, haklarında ileri-geri konuşan, ama bugün elde ettiği olanaklardan yararlanmak için Sayın Barzani ve Celal Talabanin adını ağzınızdan düşürmeyen Kürt rantçıları siyah Türkler?
Siz, Türkiye nin sahillerinde oturup rakı kadehlerini tokuşturma, İstanbul un Etiler inde balık yeme, Sarayburnu nda denizi izleyerek zamanı öldürme, İstiklal Caddesi nde keyif çatma hayali ile yaşayan Kürt kökenli siyah Türkler?
Siz, hiçbir şeyden memnun olmayan, savaş zamanında barışı-barış zamanında savaşı isteyen- hayatınızda üç kişiyi bile bir araya getirmeyi beceremeyen- hiçbir şey yapmayan, yaptığı şeyi de elinize yüzünüze bulaştıran, ama her koşul altında da tıpkı zeytinyağı gibi sürekli üste çıkma başarısını gösteren Kürt kökenli beyaz Türkler?
Evet, sizlere, aydın olduğunuzu iddia eden sizlere, ne yapmak istiyorsunuz demeyeceğiz. Çünkü ne yaptığınızı, ne yapmaya çalıştığınızı, nasıl davrandığınızı ve bundan sonra da nasıl davranacağınızı herkes biliyor. Bu nedenle ne yaparsanız yapın, dün olduğu gibi bundan sonra da bildiğinizi yapmaya devam edin. Ama unutmayın ki bu sefer Kürtler kaybetmeyeceklerdir. Türk devletinin, Kürt milletvekillerine ve belediye başkanları ile demokratik siyasal kadrolarına dönük yapılan saldırılar her şeyin bitişi değil, tam tersine onurlu mücadelenin yeni bir evresidir.
Kürt halkının iradesine kelepçe vuranlar ve buna adeta göbek atıp sevinç çığlığı atan Kürt kökenli siyah Türkler olarak utanmalısınız. Utanacak, ezilip büzülecek Kürt halkını temsil edenler değil, o kelepçeleri takanlar ve bundan dolayı bıyık altında gülen siz siyah Türkler utanmalısınız.
Kelepçe, Kürtler için özgürlüğün ve onurun simgesidir. Kelepçe, zincir, falaka, askı, cezaevi gibi olgular onurlu Kürtler için yaşamın bir parçası. Hayatı Kürtlere zindan edenler, Kürtlerin belediye başkanlarını ve onların siyasi önderlerinin bileklerine kelepçe takıp basına servis edenler utanmalıdırlar.
Kerbela ortak acımızdır demişti Başbakan. Oysa Kürtlere yeni Kerbelaları yaşatan bizzat kendisidir.
Gerçekten de Kürtlere yapılanların, Kerbela da yapılanlardan ne farkı var? Orada da bir katliam yaşandı. Kürt illerinde de baskı ve zulüm, katliam ve tutuklamalar vardır. Değişen ne? Evet, değişen sadece isimler. Kerbela yı yaşatan Yezid ti, Kürt illerinde Kerbela yı yaşatanlar ise Tayyip, Deniz, Devlet ve diğerleridir...
Bakın son iki haftadır, sözde Özel Harp Dairesi nde bulunan kozmik odalarında arama yapılıyor, sözde suikast ve suikastlarda kullanılan silahlar aranıyor. Ne kadar yalan ve uydurma bir iddia.
Suikast yapan katilleri mi arıyorsunuz, suç delilleri mi bulmak istiyorsunuz? Kürt illerine gidin, her askeri kışlanın özel bölümlerinde Kürtlerin öldürülmesinde kullanılan silah var, askeri ve polis karakollarında olan her görevli, mutlaka bir Kürt katilidir.
Daha da önemlisi Ergenekon davasında tutuklu bulunan askeri sorgulayın, mevcut ifadelerinden hareketle bile birçok katilin izine ulaşmak mümkün. Mehmet Ağar, Veli Küçük, Levent Ersöz, Cemal Temiz gibi kişilerin binlerce Kürt ün ölüm fermanının altında imzası vardır. Peki, neden bu katiller sorgulanmıyor, neden var olan belgelerden hareketle bir sonuca ulaşılmıyor?
Demek ki amaç bu değildir. Kürtlerin vurulması, Mehmet Sincar ların, Savaş Buldan ların, Behçet Cantürklerin katledilmesi fazla önemli değil. Öyle ya, en iyi Kürt ölü Kürttür.
Kürdistan da bir söz vardır "Boşa akıtılmış kan, kuramaz" Onun için aklınız dan bir insan olsun çıkarmayan,Bizim ölülerimize baktığınızda "kendi ölümlerinizin yaklaştığını" unutmayın.
|