GÜNCEL
ARAMA MOTORU

Web'de Ara Site içinde Ara
 
Forum sözleşmesi


E-posta: Şifre: Şifre Hatırlat | Üye Ol

KONUYU AÇAN: Esra 80.227.127.***
25.02.2010 08:31:04
Konu: OYUNA GELINCE..
OSMANLI İMPARATORLUĞU NUN SON DÖNEMİ VE TÜRKİYE Yİ BÖLME ÇABALARI 5.BÖLÜM
OSMANLI İMPARATORLUĞU NUN SON DÖNEMİ VE TÜRKİYE Yİ BÖLME ÇABALARI (1908–1918)




Beşinci ve Son Bölüm.

Salâhi R. SONYEL İSTANBUL, 30 Mayıs 2006 Salı



Bolşevik ihtilâli ve Kürt-Süryani çatışması


Batılı yazarlardan Stephen Pelletiêre şöyle der: "Birinci Dünya Savaşı nın Doğu Anadolu bölgesini nasıl yıktığı Batı da iyice bilinmiyor[1]. Ruslar bu bölgeyi işgal ederken, oradaki gıda maddelerine el koyuyor; sulama tesislerini tahrip ediyor; bahçeleri yakıyor ve genellikle tüm Müslüman ülkeleri soyuyorlardı[2].



Ancak, Rus Bolşevik ihtilâli bu durumu büsbütün değiştiriyordu. Eskiden Rusların koruyuculuğu altında bulunan Ermeniler ve Süryaniler, Bolşevik ihtilâlinden sonra büsbütün korumasız kalıyorlardı. Hıristiyan olan Süryaniler, Protestan İngiltere yle ilişki kurmuşlardı, ama Ortodoks Rusya yla da düzen çeviriyorlardı. Rus orduları Doğu Anadolu dan çekilince, Süryaniler yalnız kalıyorlardı. Dağlık bölgede (Hakkâri dolaylarında) yaşayan Jelou (Celu) olarak bilinen ve Ruslarca silâhlandırılmış olan 25.000 Doğu Süryani savaşçıları vardı. Ruslar çekilince, evlerini bırakarak İran a sığınmak zorunda kalıyorlardı[3].



1915 yılı sonbaharında, Jelou aşiretine mensup bu savaşçılar, güven içinde olmadıklarını sezerek, patrik ve ulusal önderleri olan Mar Shimoun tarafından, İran ın Selmas ovasına ve Urmiye (Rezaiye) ye sevkediliyor; oradaki Hıristiyan halka katılıyor; Amerikalı misyonerlerin koruyuculuğu altına giriyorlardı. Uzun yıllardan beri orda üslenmiş bulunan bu misyonerler, Nesturi (Süryani) Hıristiyanları Portestan yapmaya çalışıyorlardı. İngiliz yazar ve rahip W.A. Wigram a göre, Türkler, Süryanilerle iyi geçinmeye çalışıyorlardı, ama, ABD bağlaşıklardan yana savaşa girmeden önce bile oldukça Türk düşmanı olan misyonerler aracılığıyla yapılmakta olan Rus ve Amerikan propagandası, onları, Ruslardan yana geçmeye inandırmıştı. Ancak, Ruslar Van dan öteye ilerleyemedikleri için, Süryaniler, İran a çekilmek kararını alıyor ve yol boyunca Oramar, Bervar ve Artoş taki Kürt aşiretleriyle ve Şeyh Ahmet Barzani yle çarpışıyorlardı[4].



1917 yılı sonlarına doğru, Süryani Patrik Mar Shimoun, Rusya nın çöküşünden hemen önce ve sonra silâhlandırılmış bulunan 5.000 Süryani savaşçıya komuta ediyordu. Bolşevik ihtilâlinden sonra, o bölgedeki bağlaşık temsilciler, Süryanileri örgütlemeye çalışıyor ve geride kalan kimi Rus askerlerle birlikte, savaş kesimini Türklere karşı savunmada kullanıyorlardı. Gönüllü birkaç Rus ere ek olarak 6.000 silâhlı Hıristiyan seferber edilmişti. Bu gibi güçlü ve silâhlı bir Hıristiyan gücün varlığı, Urmiye kentinin Müslümanları ve özellikle Şikak aşireti önderi İsmali Ağa Simko ca bir tehdit olarak görülüyordu[5].



O tarihe dek, Urmiye ilçesinin Müslüman ve Süryani köy halkı birbirleriyle iyi geçiniyorlardı; ama savaşçı Süryani dağ aşiretinin sahnede belirmesi üzerine durum çabucak değişiyordu. O bölgeye sığınan 25.000 kadar Süryani nin hiç parası yoktu ve gördükleri her şeye para ödemeden el koymaya kalkışıyorlardı. Yerel ve yansız halk, onlara, gerçekte savaş durumu yüzünden kıt olan erzak sağlamak için bir neden görmüyordu. Bunun üzerine Jelou Süryanileri, pazarları yağma etmeye başlıyor; kimi Müslümanlar mallarını savunmaya yeltenince, daha önce Müslümanlara dost görünen yerel Süryanilerin de yardımlarıyla, Jelou Süryanileri Müslüman halkı kırıma tabi tutuyorlardı. Her geçen gün birçok kişinin ölümüne neden olan bu olayları durdurmak amacıyla Papa nın temsilcisi Mgr. Sontag Süryanileri etkilemeye çalışıyor; ama Amerikalı misyoner Dr. Shedd müdahalede bulunmaya karşı çıkıyor; Süryanileri destekliyor ve onları, İran katlarına ve halkına karşı kış-kırtıyordu.





Simko, Mar Shimoun u niçin ve nasıl öldürdü

Bu sıralarda, bağlaşıklar, Kafkasya halklarını, kendilerinden yana ve Türklere karşı savaşmaya tahrik ediyor, ama Müslümanlar, Gürcüler ve hatta kimi Osmanlı Ermenileri buna karşı çıkıyor; yalnız savaş düşkünü Jelou Süryanileri Türklere karşı savaşmak meyli gösteriyorlardı. Bunun üzerine, bağlaşıklar, Rus ordusunca kullanılmak üzere Tiflis te birikmiş oldukları savaş malzemesini Süryanilere dağıtmak amacıyla Urmiye ye sevk ediyorlardı. Başta Patrik Mar Shimoun ve Ağa Petros adlı kışkırtıcı komutanları olmak üzere, Süryaniler, Urmiye yi ve daha sonra Selmas bölgesini, savaşta resmen yansız kalan bağımsız ve egemen bir devlete ait olmalarına karşın, ele geçirerek orda ulusal bir yurt kurmayı amaçlıyorlardı.



Şakak aşiretine mensup Kürt önder İsmail Ağa Simko, oraya sığınan Hıristiyan göçmenlere karşı düşmanlık duyguları beslemekle birlikte, yansız kalıyordu. Süryanilerin, Kürtlerce meskûn bulunan Hakkâri dağlık ve kurak bölgesine döneceklerine, o sırada Süryanilerce işgal edilmiş bulunan verimli bölgede bağımsız veya en azından özerk bir statü sağlamak niyetinde olan Süryani önder Mar Shimoun, geçici bir süre için bile olsa, yerel Kürtlerle işbirliği yapılmadan bu plânını gerçekleştiremeyeceğini anlıyordu. Aynı zamanda, bağlaşıkların zaferinden ve Türklerin yenilgisinden sonra, o bölgenin Kürtlerini ortadan kaldırmayı ümit ediyordu. O sırada, Simko, o bölge-deki en etkili Kürt önderdi; dolayısıyla, Mar Shimoun, yerel bir Ermeni aracılığıyla Simko yla ilişki kuruyor ve aralarında bir görüşme yapılmasını sağlıyordu. Görüşmenin, Selmas ilçesine bağlı Şahpur ve Simko nun yaşadığı Çehrik kentleri arasında bulunan Köhne-Şehir köyünde yapılması ve bölgeye giren Türklere ve İran ın yasal yönetimine karşı ortak harekâta geçilmesinin görüşülmesi kararlaştırılıyordu. Ancak, görüşmeden önce, Simko, bunun başarı şansını ölçüp tartıyor ve Türkiye hududuyla Urmiye Gölü arasındaki "Kürt kesiminin" yöneticisi olacaksa, kendi yetkisine asla boyun eğmeyecek olan ve o sırada bağlaşıklarca desteklenen Süryanileri ve Jelou Hıristiyanlarını ortadan kaldırması gerektiğini düşünüyordu.



25 Şubat 1918 tarihinde (bazı yazarlar bunu 3 Mart veya Martın 3. haftası olarak verirler), Patrik Mar Shimoun, refakatinde silâhlı 140 Jelou Süryani savaşcı ve 2 top olduğu halde, Köhne-şehir e ulaşıyordu. Simko kuşku yaratmamak için, silâhlı birkaç adamıyla beliriyor; ama iki önder arasında yapılan görüşmeden sonra birçok silâhlı Kürtler de toplantı yerine ulaşıyorlardı. Toplantı bir evde yapılıyordu, ama Simko, daha önce, kendi silâhlı adamlarını, bitişikteki evlerin yassı damlarına yerleştirerek pusuya yatırmış bulunuyordu. Atlarından inen Süryani savaşcılar, atlarıyla birlikte meydanda bekleşiyorlardı. Toplantıdan sonra, Mar Shimoun, Simko nun refakatinde evden çıkıyor ve dışarıda, her iki önder, oldukça dostane biçimde el sıkışıyordu; ama Mar Shimoun atlı arabasına binince, Simko, muhafızlarından birinin silâhını elinden alarak Mar Shimoun u arkadan vuruyordu. Mar Shimoun yere yıkılınca, Simko nun kardeşi tabancasını çekerek onu öldürüyordu[6]. Simko nun ateş edişini bir işaret olarak bilen Kürtler de hep birlikte silâhlarını patlatmaya başlıyor ve birkaç an içinde, Süryani muhafızların çoğunluğunu atlarıyla birlikte öldürüyorlardı. Onlardan pek azı kaçıp kurtulabiliyordu. Kurtulanlar arasında, Mar Shimoun un küçük kardeşi David de bulunuyordu. Bu olaydan sonra Simko, adamlarıyla birlikte, Köhne-şehir den ayrılarak Çehrik e sığınıyordu[7].



İngiliz kaynaklarına bakılacak olursa, Mar Shimoun u görmeye giden İran lı elçiler, ona, Selmas ta ikamet eden ve "oldukça kötü ad yapmış olan bir Kürt aşiretinin önderi ve eşkiya olan" Simko yla görüşmesini önermiş; Mar Shimoun da bunu kabul etmişti. Bu arada Simko, "Tebriz den gelen elçilerin de bilgisi ve kasti plânlarıyla", ikametgâhının bitişiğindeki evlerin damlarında silâhşörlerini pusuya yatırıyordu. "Kürt eşkıya önderiyle" yapılan görüşme bitince, Patrik, kendisini muhafızlarının beklediği avluya çıkınca, kurşun yağmuruna tutuluyor ve adamlarından yalnız altısı kaçarak kurtuluyor ve işlenen "komplo ve cinayetler" hakkında bilgi veriyorlardı[8].



Süryaniler öç peşinde

Süryaniler bu olayları duyar duymaz, Mar Shimoun un kızkardeşi, onlara, bulabilecekleri gücüyetmez ve masum Müslümanlardan öç almayı emrediyordu. Gemi ağıza alan Süryani silâhşörler, hiç ayrım yapmadan yüzlerce Müslüman erkek, kadın ve çocuğu öldürüyor; evlerini yağma ediyorlardı. Bir Süryani aşiret mensubu şu demeci veriyordu: "Mar Shimoun un ölümünden sonra artık Kürt tutsak almaz olduk"[9]. O sırada Çehrik (Chara) teki kalesinde bulunan Simko yu cezalandırmak amacıya Ağa Petros ve Malik (Melik) Khoshaba komutasında bir Süryani gücü ivedilikle seferber ediliyor; 36 saat süren çarpışmadan sonra Simko yenilgiye uğratılıyordu. Batılı yazar Perley in iddiasına göre, Simko nun kalesinde, Tebriz in İranlı valisince gönderilmiş bulunan ve Mar Shimoun un öldürülmesini talep eden bir mektup bulmuşlardı[10]. Ancak, İngiliz Devlet Arşivi nde, bu iddiayı doğrulayıcı herhangi bir belge bulunamamıştır.



Çarpışma sırasında birçok kişiler yaşamlarını yitiriyor, mal ve mülk tahrip ediliyor ve her iki yan da yağma davranışlarında bulunuyordu. Simko nun kardeşi ölüyor; kendisi ise yaralı olarak, 200 adamıyla birlikte Hoy a kaçıyor; o tarihten sonra kaçak yaşam sürmeye başlıyordu. Süryanilerin Müslümanlara karşı işledikleri vahşet o kadar dayanılmaz bir kerteye geliyordu ki, 1918 yılı Mart ayı sonunda, Kotur yakınındaki Yezidekent sakinleri adına 6 Kürt aşiret önderince imzalanan bir dilekçe, Van komiserine gönderiliyordu. Bu dilekçede, Süryanilerin, İranlıların silâhlarını almak ve kenti tahrip etmek amacıyla Hoy doğrultusunda ilerledikleri; Van ilçesine girerek "sadık Kürt halkı" öldürecekleri bildiriliyordu[11].



İngiliz İstihbarat Servisi mensubu Binbaşı E.W.C. Noel, bu olaylardan çok sonra, 1919 yılı Mayıs ayında kaleme aldığı bir raporda şöyle der:



"1916 (?) yılının ilkbahar ve yazında, Rus ordusunun ve ona eşlik eden Hıristiyan öç ordusunun işgal ederek tahrip ettiği bölgede yapmış olduğum ve 3 ay süren gezi sonunda, Albay Ağa Petros un mektubunda Türkler aleyhine yapmış olduğu şikâyetler kadar, Türklerin de kendi düşmanlarına karşı güçlü şikâyetleri olduğunu söylemekte zerre kadar kuşkum yoktur. Yerel sakinlerin ve görgü tanıklarının genel ifadelerine göre, Ruslar, kendilerine eşlik den Nesturi ve Ermenilerin önerileri ve kışkırtmalarıyla, - ki bunda bizzat Ağa Petros baş rolü oynamıştır -ellerine düşen Müslüman sivil halkı, hiç ayrım yapmadan kesip öldürmüşlerdir. Revandız kentinin tahribi ve ora halkının toptan kırıma tabi tutulmuş olması bunun tipik bir örneğini oluşturur. Revandız ve Neri ilçelerinden geçen bir gezginci, orada, Hıristiyanların Müslümanlara karşı genel ve toptan yapmış oldukları vahşetin belirtilerini bulacaktır. Bundan daha korkunç ve daha yaygın bir olay düşlemek güç olacaktır"[12].



Ermeni militanlar yine sahnede

Militan Süryanilerin bu vahşeti sürerken, militan Ermeniler de rahat oturmuyorlardı. Doğu Anadolu da korkunç eylemlerde bulunan, ama Türk ordusu önünden kaçarak, Ağa Petros komutasındaki Süryani milis gücüyle bağlantı kurmak üzere çeteleriyle birlikte İran topraklarına giren Ermeni çete başı Antranik, bağlaşıkların tahrikiyle kuzeyden Hoy a saldırıyordu. Bu sırada Şahpur u işgal eden Süryani milisler, oradaki masum Müslüman halkı korkunç bir katliamla ortadan kaldırdıktan sonra, güneyden Hoy üzerine yürümeye başlıyordu. Ancak, Hoy halkı, Türk güçleri ulaşıncaya dek Antranik in milis gücüne karşı direniyor; onun plânlarını altüst ediyor; Antranik, Erivan a doğru geri çekilmeye zorlanıyor; Ağa Petros ve milisleri ise Urmiye ye dönüyorlardı[13].



Gümrü deki İngiliz istihbarat subayı Robert McDowell in Yüzbaşı Gracey e 25 Nisan 1918 de gönderdiği yazıda, Ermenilerle Süryanilerin İngiliz denetimi altında askeri sahada işbirliği yapmaları olasılığına değiniyor, şöyle diyordu:



"Dağ Süryanilerini Antranik le birleşmeye inandırabileceğime güvenim vardır. Onlar, yaklaşık olarak 7.000 adamdan oluşacaktır... Emir Han gibi Kürt önderleri ve Çölemerik Kürtlerini, ya yansız kalmaya, ya da bizimle birleşmeye, doğrudan doğruya, veya kimi Süryanilerin aracılığıyla inandırabileceğim... Urmiye ve Sırdaşt arasındaki Kürtlerin daha bir çoğunu kazanarak, Süleyman Han ın işini sürdürebileceğim"[14].





İngilizler Süryanileri istismar etmeyi tasarlıyor

Bu arada, İngiliz General Dunsterville, Urmiye bölgesindeki Hıristiyan Süryaniler hakkında bilgi sağlıyor ve onları yeterince silâhlandırarak, birkaç İngiliz subayın komutasında, Türklerin ulaşım hatlarını tehdit edebilir ümidiyle onlarla ilişki kuruyordu. O sırada Türkler Culfa dan hareket ederek Tebriz i işgal etmişlerdi ve onların Bakü ye girerek petrol kaynaklarını ele geçirmelerini önlemeye çalışıyordu[15].



Dunsterville, bu amacı gözönünde tutarak, Zancan ve Tebriz arasındaki Mianeh i işgal ediyor; Sayın Kale ye süvari birlikleri ve Urmiye ye bir uçak gönderiyordu. Uçağın pilotu, Teğmen Pennington, Hıristiyanlar tarafından iyi karşılanıyordu. Yapılan görüşmede, Süryani müfrezesi Urmiye ile Suçbulak (Mahabad) arasındaki Türk ve Kürt güçlerini yararak Sayın Kale ye (Şahin Kale ?) gitmesi; oradaki İngilizlerden silâh ve mermi alması ve Tebriz le Culfa arasındaki Türk ulaştırma hatlarına saldırmak amacıyla Urmiye ye dönmesi kararlaştırılıyordu.



Bu operasyonun birinci evresi bütünleniyordu; ama yola geç çıkan Süryani müfrezesi, Sayın Kale ye saptanan tarihten sonra ulaşıyor ve İngiliz bölüğünün oradan ayrıldığını öğreniyordu. Süryani müfrezesi Sayın Kalede yken, Türklerin kuzeyden Urmiye ye saldırmalarını önlemek amacıyla Selmas ovasına gönderilen Süryani birlikleri, Urmiye ye çekiliyor ve Ağa Petros un güneye çekildiğini öğrenince, terkedilmiş olduklarını sanıyorlardı. Türklerin sahnede yeniden belirmesi üzerine, Simko ve öteki Kürtler yine tehdit edici bir tutum izlemeye başlıyor ve bundan paniğe tutulan Süryaniler, karıları, çocukları ve sürüleriyle kentten kaçmaya başlıyor; Mahabad bölgesindeki Kürt aşiretleri yarmayı başarıyor, ama General Ali İhsan Paşa nın Tebriz e vali atadığı İran lı Majd-es-Saltaneh in gönderdiği bir İran müfrezesi tarafından Miandab da saldırıya uğruyor ve ağır zayiat veriyorlardı.



Yapılan çarpışmalar sırasında Kürtlerle Süryaniler birbirlerine hiç acıma göstermiyor; 10.000 e yaklaşık Süryani de dahil olmak üzere, birçok kişiler ölüyor veya tutsak ediliyordu. Ancak 50.000 e yaklaşık Süryani, Sayın Kale ye ulaşıyor; oradan Hamadan a götürülüyor; Hamadan da İngiliz koruyuculuğu altına alınarak daha sonra Irak a sevkediliyorlardı[16].



Savaşın Sonu

30 Ekim 1918 de imzalanan Mondros Bırakışması yla[17] Osmanlı İmparatorluğu nun yenilgisi kesinleşinceye dek, başta İngiltere, Fransa ve Rusya olmak üzere, Bağlaşık Devletler, uzun yıllar o İmparatorlukta güven, barış ve gönenç içinde yaşamış olan Rum, Ermeni, Süryani, Kürt ve öteki etnik ve dinsel toplumları kendi çıkarları için ve bol sözlerle çelerek ayaklandırmışlar; Anadolu halklarını birbirlerine kırdırmışlar ve onlara vermiş oldukları sözleri, kendi çıkarları sağlandıktan sonra unutmuşlardır.



Ancak, bu düzen, kışkırtma ve istismar politikalarını Türk Kurtuluş Savaşı döneminde de, Lozan Konferansı na dek ve dahası, ondan sonra da ve belki günümüze dek sürdüre gelmişlerdir..

 
Kimden: beer  77.56.181.2***
28.02.2010 02:05:23
Cevap: OYUNA GELINCE..
Esra hanim . vala bravo uc sefer bravo yuz sefer bravo boyle carpici tarihi yaziyor ve kendin inaniyormusun? vaz gec boyle oyun coktan biti kardesim: sorum bu tarihi carpitmakla ugrasan ancak kendisini aldatiyor. okadar basit lozanda olanlari eyer cok iyi biliyorsan hic olmasa bunlari inkar etme biraz insanca davran . diyelimki suryaniler turklere karsi isyan etmis diyelim .peki bu (90) sene gine isyan mi etmisiz bakalim T.C. devletinde yasayan suryaniler simdi nerde diyeceksin bunlar terorist insanlar valla pees demekten baska caremiz yok. evet Esra tarihi boyle yazarsan oyle olur. sanirim mutlusun gine pees .... ANLARSINYA BUKADAR BASIT
 
Kimden: assyrian  188.58.210.***
12.03.2010 18:19:20
Cevap: OYUNA GELINCE..
Bakıyorum İsveç; suryani soykırımını kabul etti diye bir yerlerden düğmeye basıldı. Şimdiye kadar türkiye de suryani bir halk bile var olmamıştı. Artık böyle bir yalan sürdüleyemeyeceğini anlaşılmış olmalı ki yeni yalanlar yaratılmaya başlandı. Normal karşılayıp sirki iyi ve dikkatli seyretmek lazım.
Bir zamanlar Kürtler için uydurdukları kart kurt yalanları gibi suryaniler için de daha çok yalan uydurulacak.
Alışmak lazım.
Zora girdiklerinde de "ya sev ya terk et" naralları atarlar.
Faşistlerden başka ne beklenir ki...
 
Kimden: fikret  88.237.0.9***
12.03.2010 22:18:40
Cevap: OYUNA GELINCE..
"ya sev ya terk et"
 
Kimden: Demir  84.226.174.***
13.03.2010 00:44:22
Cevap: OYUNA GELINCE..
Bu kadar kısa bir cevaba çok kısa bir cevap vereceğim;

BİZ KARARIMIZI SİZİN İSTEĞİNİZE GÖRE VERMEYECEĞİZ. ÇÜNKÜ BİZİM NİYETİMİZ BAŞKA. BİZLER GÜLÜ, DİKENİYLE BİRLİKTE SEVMESİNİ BİLİRİZ. ELLERİMİZ KANAMA PAHASINA, DİKENLERİ AYIKLAYIP, GÜLÜ DAHA FAZLA SEVECEĞİZ.......
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
13.03.2010 07:37:00
Cevap: OYUNA GELINCE..
Ya ben geziye gittigimde koylerdeki yaslilar her iki tarafida dinledim her iki tarafta ayni hikayelerin kendilerine yapildigini iddia ediyor.Neden cunku savastilar.Savasta iki tarafta hasar alir.Suryanilere gelince bence bir irk miller insan inanci farkli diye digerlerinden farkli yada ozel olamaz.Adi ustunde inanc ona inanmis.Kimi gunese inanmis,kimi ,goke kime kainattaki enerjiye baska ad vermis sonucta inanmislar.Inandi diye kimse ne hor gorulmeli nede bastaci edilmeli.Esit her kez esit olmali.Kimseyi inancindan oturu yargilamak kimseye dusmez.Ama boluculuk yapip bizleri bir birbirine kandiranlara ne demeli.
 
Kimden: sfdg  81.213.232.***
18.03.2010 02:33:10
Cevap: OYUNA GELINCE..
uzun uzun yazmıştım ama silindi tekrar yazamayacam.esra hanım size sadece nasturi ve süryaniler hakkında daha fazla bilgi edinmenizi öneriyorum. belki o zaman Turabdin bölgesinde yapılan soykırımın ne kadar anlamsız ve trajik birşey olduğunu anlamış olursunuz. Bu son yazdığım cümleden sakın olaki diğer yerlerde yapılanı tasvip ediyorum düşüncesine kapılmayın hani herkes hain! herkes işbirlikçi! ya ondan öyle yazdım. Bakalım bizlere ne tür bir kılıf uyduracaksınız da yapılanları haklı çıkaracaksınız.
Evet belki şu anda azınlık olan bizleriz ama adalet birgün herkese lazım olabilir. Çünkü dalgalar sahile vurup sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yiyebilir oysa dalgalar çekildiğinde sahile vuran o koca balıkları karıncalarda yiyebilirler. DİKKATİNİZE...
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
18.03.2010 05:59:02
Cevap: OYUNA GELINCE..
Balik Karinca vs vs. Insaniz hepimiz insan. Ben bu siteyi kesfettigimde cok olumluydum ama Turkiyemi havada parcalatmam.Mertce adim soyadimla burdayim takma isimlerle diil.Ulkemide kimselere ... cektirmem. Bilesiniz.
 
Kimden: sfdg  88.254.95.1***
18.03.2010 11:36:06
Cevap: OYUNA GELINCE..
yazdıklarımla yazdıkların arasında bir bağlantı kuramadım. kaldı ki parçalayan ben sen değiliz gündemi takip edersen anlarsın kimlerin parçaladığını. Ve bunu engellemek içinde ne benim ne de senin gücün yeter.Demagoji yapmayı bırakıp gözünün önündeki sis perdesini arala.Bu ülke saece senin değil benim de aynı zaman da bunu da unutma...
 
Kimden: Esra  94.203.248.***
20.03.2010 15:57:15
Cevap: OYUNA GELINCE..
Gundemi bana anlatma,adam gibi isinize bakin kimse size rahatsizlik vermez.Lutfen bugun dunyanin dort bir tatarfindaki hristiyan emperyalizmi ve katliamlarini elestirinki enerjiniz havaya ucmasin.
 
Kimden: assyrian  188.58.208.***
20.03.2010 20:42:12
Cevap: OYUNA GELINCE..
Irak ta Suryanilerin yarısından fazlası savaş yüzünden Iraktan kaçtı. Amerika nın yaptığı süç değildir demek mümkün değil. Ama Amerika daha çok kendine karşı savaşanları öldürüyor. Çocukları, yaşlıları ve hamileleri öldürmuyor(yanlışlıklar hariç). Ama 1915 te yüzbinlerce olaydan sadece birini anlatacağım. Sağ kalan küçük öocukları bir damın üzerine topladılar biri aşağıya atıyordu diğeri(sevaba ortak olmak için) aşağıda o küçük bedenleri yere değmeden hançerle parçalıyordu.
Ne güzel manzara..
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
21.03.2010 07:22:29
Cevap: OYUNA GELINCE..
Amerika Rusya dagilsin diye,anti kominiz adi altinda OrtaDogudaki kucuk ulkeleri silahlandirdi.Sonra Rusya coktu ,simdi Irandan korkuyorlar.Sildiler supurduler .Sen ne sacmaliyorsun.Sizin adaletiniz boyleyse:) Amerika kendine karsi savasanlara saldiriyormus.Sana icimden bir sey demek geciyor ama zekana veriyorum. Hikayeye gelince tipki Amerikayi anlattigin gibi sizin hikayeleriniz palavra
 
Kimden: assyrian  188.56.158.***
21.03.2010 11:50:59
Cevap: OYUNA GELINCE..
1- Eğer okuman yazman veya zekan varsa benim amerikayı savunmadığımı anlamışsındır.
2- "Amerika ya karşı savaşanları" ile kastetmek istediğim amerikayı kendi topraklarından çıkarmak isteyenler ve onun için savaşanlar.
3- 1915 olayları ile Amerika nın yaptığı aradasındaki dağlar gibi fark var. 1915 te öldürülenlerin yüzde kaçı Osmanlıyı kendi topraklarından çıkarmayı düşünmüştü veya bunun için savaşmıştı.
Anlattığım olayı palavra diyorsun. Tabiki böyle söyleyeceksin. Bunun doğru olup olömadığını mı araştıracaksın. Senin bir tek gayen doğruları örtmek. doğru olup olmadığını gerçekten öğrenmek istiyorsan bu olayları yaşandığı bölgelere git ve yaşanan vahşeti millete sor bakalım az mı söylüyorum yoksa fazla mı söylüyorum. Eğer samimi bir şekilde öğrenmek istiyorsan öğrenirsin. Faşistölere göre doğruları söyleyenler Türkiye yi parçalamak istiyor ve Türk duşmanıdır. Bu daha ne kadar sürer.
Türkiye nin önde gelenleri eğer ülkenin menfaatlerini düşünüyorlarsa bu sorunu çozecekler. Çünkü bu tür sorunlar ülkeye kan kaybettiriyor.
Gerçekleri örtmek için ne kadar çapa harcansa er yada geç gerçekler ortaya çıkacaktır.
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
21.03.2010 14:35:34
Cevap: OYUNA GELINCE..
Siz hep boylemisiniz,yani yaptiklarinizi ,yazdiklarinizi inkarmi ederseniz??Senin zekan varsa kendi yazdiklarini oku ve zekan varsa kimyasal bombalarin yuzunden yeni dogan cocuklarin bile sakat dogdugunu idirak edebilirsin.Sizin palavralarinizi sizin gibi dusunenler yer.
2- Sen ne kadar cahilsinki Ruslarin hayallerine kapilan ermenilerin hikayesini anderson bile masal yapti .Ac bir google yap ogren Ermeniler Ruslarin Osmanliya karsi Ermenileri kullandi .Diger baska bir acidan Ermenistan varligini Avrupada destekler Ruslara karsi tampon bolge olur.Kisacasi Ermeniler kaynamasaydi sizlerde haslanmazdiniz..Ha basiniza gelenleri tasvip ediyormuyum,keske zamani geri alabilsek ama cok gec.Bundan sonra olaylari canlandirmak Turkiyeye karsi art niyettir.O zmanda Turkiye size uvey evlat muamelesi yapar.Bunu highlight eden sizlersiniz surekli,altini basa basa. Kendiniz farkinda diilmisiniz gittikce dislaniyorsunuz.

Ben o donemde olsam ,o bolgede evim olsa saklardim ermeni,suryani komsumu evimde korurdum rahat duruyorsalar.Bana karsi savasiyorsa kazmayla pesine duserdim.

Ama Amerika daha çok kendine karşı savaşanları öldürüyor. Çocukları, yaşlıları ve hamileleri öldürmuyor(yanlışlıklar hariç).
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
21.03.2010 14:37:15
Cevap: OYUNA GELINCE..
Amerika nın yaptığı süç değildir demek mümkün değil. Ama Amerika daha çok kendine karşı savaşanları öldürüyor. Çocukları, yaşlıları ve hamileleri öldürmuyor(yanlışlıklar hariç).

BUDA KENDI YAZDIGIN NE KADAR DENGELI VE ADALETLISIN?YASIN KAC ?
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
21.03.2010 14:39:51
Cevap: OYUNA GELINCE..
Amerika nın yaptığı süç değildir demek mümkün değil. Ama Amerika daha çok kendine karşı savaşanları öldürüyor. Çocukları, yaşlıları ve hamileleri öldürmuyor(yanlışlıklar hariç).

BUDA KENDI YAZDIGIN NE KADAR DENGELI VE ADALETLISIN?YASIN KAC ?
 
Kimden: assyrian  188.58.146.***
21.03.2010 17:26:31
Cevap: OYUNA GELINCE..
Ben bu kadar büyük bir vahşeti onyıllarca saklayabilecek kadar zekalı değilim. Sizin gibi.
Allah Amerika nında belasını versin. Ben Amerika nın hayranı değilim. Ama bildiğim kadarıyla çocukları,yaşlıları ve hamileleri bir yere toplayıp öldürmüyor. Yani eline geçen tüm ıraklıları öldürmüyor. Ama bir dönem öldürebildikleri kadar Suryani öldürdüler.
Suryaniler Osmanlıya karşı savaşmadığı halde 1915 te Suryanilere yapılanın yüzde onu kadar Amerika Irakta yapmadı, bu kadar direnişe rağmen.
Kaldı ki Irak ta en çok zarar gören topluluk ta Suryanilerdir.
Basra ve Bağdat Suryanilerden boşaldı. Şimdi Musul da boşalıyor.
Amerika Irak a girikten sonra Irak ta Suryanilerin nüfüsü yüzde 30-40 lara indi.
 
Kimden: Esra  94.203.249.***
21.03.2010 20:43:48
Cevap: OYUNA GELINCE..
Siz Rusyanin ,Amerikanin kurbanisiniz sucu surda aramayin.Bugun 4000 sivil oldu Filistinde Israil tarafindan.Umrunuzdami.Siz olaylara tek tarafli bakiyorsunuz.

Hayat deneyimi olan her bedendeki ruha saygim var dini ne olursa olsun,ama siz bu ulkede barisimizi baltaliyorsunuz.
 
Kimden: assyrian  188.56.169.***
21.03.2010 21:00:01
Cevap: OYUNA GELINCE..
Ezbere konuşmaları bırakın da biraz gerçekçi olun. Biz mi Rusya nın ve ABD nin oyununa geldik. Yoksa siz mi Almanya nın oyununa geldiniz. Tüm kusurlarınıza bakıyorsunuz bizim de aynı kusurlara sahip olabileceğimizi düşünüyorsunuz. Afganistan da, Irak ta, Filistin de olanları kimse bizim gibi anlamaz. Çunku Açın halinden açlar anlar. Biz o kadar acı yaşadık ki, haksızlığa uğrayanların bizim kadar kimse anlayamaz.
Yalanlar üzerinde inşaa edilen barış da sahte barıştır. Bu ülkenin barışını baltalayan tek neden yalanlar ve hiçe saymalardır.
 
Kimden: Esra  94.203.249.***
21.03.2010 22:37:08
Cevap: OYUNA GELINCE..
Sen benim atama yalanci diyemezssin.Ben ne mal oldugunuzu azeri katliaminda gordum.
 
Kimden: assyrian  188.56.169.***
21.03.2010 23:01:29
Cevap: OYUNA GELINCE..
Yalanları sürdürmek için daha çok hayal göreceksiniz.
 
Kimden: Esra  80.227.127.***
22.03.2010 06:52:41
Cevap: OYUNA GELINCE..
Simdi anliyorum ninemin bize kizinca ERMENILERRRRR diye neden bagirdigini:)
 
CEVAP YAZ - Onaylı Üyelik Gerektirir
isim:
konu:
cevap:
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım