İsrail devletinin sadece ve sadece insani amaçlı bir yardımla yola çıkan sivillere yönelik olarak yaptığı insanlık dışı korsanca saldırıyı ve katliamı nefretle kınıyorum.
"size zulmedenler için dua edin" (Matta, 5/44)
"Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur... (Maide Suresi, 32)

Uluslararası hukuk çiğnenerek, tüm Dünyaya kafa tutarak yapılan bu kanlı baskını, katliamı işleyen israili, lanetli kavmi şiddetle kınıyorum...

IHH nın düzenlediği "Gazze ye insani yardım" adı altındaki girişimini günlerdir görsel ve yazılı medyada izliyoruz.
Bu girişime İsrail, yardımı götürecek gemilerde kendi güvenliğini tehdit edecek malzemelerin de taşınabileceği endişesiyle karşı çıkmış, gemilerin ancak arandıktan sonra kendisinin marifetiyle ve uluslararası gözlemcilerin de katılımına izin vererek ulaştırılabileceğini bildirmişti. Farklı bir yol haritasının izlenmesi durumunda olaya el koyacağını da açık açık bildirmişti.
Şimdi sorulması gereken soru şu:
İnsani yardım malzemesinin Gazze ye ulaşması gerçekten isteniyor muydu veya amaç sadece sansasyon yaratmak mıydı?
Madem ki bir yol kapalı, o zaman insani yardım malzemeleri Mısır üzerinden hedeflerine ulaştırılamaz mıydı? Olayın perde arkasını biraz karıştırdığınızda insani yardım adı altında farklı amaçlara hizmet etmek istendiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca IHH nın kullandığı Hamas kaynaklı afiş, flama, bayrak gibi propaganda malzemeleri İsrail i yok saymakta, İsrail devletini "sözde" kelimelerle geçiştirmektedir. İnsani Yardım malzemesi götüreceğini iddia eden bir kuruluş bu kadar yanlı davranabilir mi

Ben burada kinayacak bir durum görmüyorum bilakis, resmen tahrik görüyorum ve so0nucu malum....nasil derler bizde vatan millet sakarya...
Bugün yanlis poilitikanin sonuclari...one minuten sonuclari bunlar...bunun sonucunu herkes biliyordu ve intihara gitti bu insanlar...
Amac belli Türkiyeyi parcalara bölmek ve bunuda cok iyi beceriyorlar ve sürec basladi...

saygilar

İHH bu yardım kampanyasını 2007den beri israilin gazze şeridindeki insanlara uyguladığı alçak ambargoyu delmek, Filistin deki Müslümanların yaşadığı sıkıntıları, baskıları bir şekilde Dünya kamuoyunun gündemine sokmak ve oradaki Müslümanların bir an önce özgürlüğüne kavuşturmak amacı ile düzenlemiştir. Ayrıca silahsız insanlara hem de uluslararası sularda saldıran israile hak verme çabanızı da kınıyorum. Aşağıda israilin sadece müslümanlara değil Hristiyanlara da düşman olduğunu ispat eden bir haber alıntısı vardır.

Kudüs Ortodoks Kilisesi temsilcisi Atallah Hanna ise İsrail in Kudüs teki kazılarının, Kudüs şehrinin Arap kimliğini değiştirmeyi hedeflediğini belirtti.

Hanna "Onların yer altında yaptıkları kazılar, yerüstündeki binaları, Müslümanlara ve Hristiyanlara ait binaları doğrudan etkiliyor. Kudüs teki kazılar, Mescid-i Aksa ve Kıyamet Kilisesi ni tehdit ediyor" dedi.

Hanna, açıklamasına şöyle devam etti: "Mescid-i Aksa ya yapılacak saldırı, Hristiyanlara yapılmıştı. Kiyamet Kilisesi ne yapılacak saldırı da Müslümanlara yapılmıştır. Dini ve ulusal görevimiz, İsrail in projelerine karşı ortak çalışmalar yapmamızı, aynı safta olmamızı gerektiriyor" dedi.

Dostunuzu düşmanınızı iyi seçin. Çünkü bu girişim Hıristiyan alemi tarafından "Har-Magedon" veya "Armageddon" adıyla bilinen ve hayır ile şerri birbirinden ayıracak ve dünyanın sonunu getirecek savaşın başlangıcı olma ihtimali yüksektir. Hz. İsanın geri dönüşü yakındır. İslam inancına göre bu savaşta çarmıha gerilmemiş, Allah tarafından ikinci kat semaya kaldırılmış Hz. İsa bu savaşta Müslümanların başında olacaktır. Bu olay zamanında Hristiyanların çoğunluğunun Hz. İsanın Allahın oğlu değil peygamberi olduğuna inanacağı, İslam peygamberi Hz. Muhammedin peygamberliğine inanacağına dair İalam kaynaklarında rivayetler mevcuttur ki; Avrupa Kiliseler Birliği nin 5 -10 Mart 1984 tarihleri arasında Avusturya nın Pölten Şehri nde gerçekleştirdikleri konferansta "Bu toplantıda Kuran ın Allah Kelâmı ve Hz. Muhammed in ise Hz. İbrahim den beri gelen Peygamberler zincirinin bir halka­sı olduğunu ve asla sahte peygamber olamayacağını itiraf ettik" sonucu belirtilmiştir.

Hz. İsayı romalılara şikayet eden ve size göre onun çarmıha gerilmesine sebep olan, Hz. Zekeriyayı kütüğün içine koyup ortadan ikiye bölen Hz. Yahyayı parçalara ayırıp kafasını altın tepside romalılara veren yani kendi peygamberlerine dahi vahşi olan bu kavim hakkında iyi niyetle bakabilmek dahi mümkün değildir.

Site Ekibi olarak yaşanan bu acımasız olayı kınıyor,tüm şiddet karşıtlarının gerekli yasal girişimleri başlatmasını talep ediyoruz.

Saygılarımızla;

Site ekibinin samimi, insani mesajına teşekkür ediyorum. Talepleriniz taleplerimdir. Bir an önce bu taleplerin gerçekleştiğini görmeyi Allahdan dilerim... İnşaallah tüm insanlığın kurtuluşuna, Meryem oğlu İsa Mesihin yönetiminde huzur, barış, mutluluk ve kardeşliğin zirvede olacağı Altın Çağın başlangıcına vesile olacaktır...

Uluslar arası bir Hukuk Uzmanının görüşlerini aşağıda vermek istiyorum (05.06.2010 tarihli Hürriyet Gazetesi)

“Bakan Ahmet Davutoğlu gibi, birçok emekli büyükelçi ve uzman “Uluslar arası sularda bir devlet bir başka devletin gemisine müdahale edemez” iddiasında bulunuyor. Bu fikrin doru olmadığını iddia ediyoruz. Bu hususta 3 örnek verilebilir.

1.- Küba olayları sırasında ABD, adaya 200 mil mesafede, ABD’ ye 1000 mil mesafede bir hat çekmiş ve bu hattı Rus gemileri geçerse batıracağını söylemişti. Rus gemileri 5 mil kala durup geri döndüler (Rus gemilerinin amacı dünyayı karıştırmak olmuş olsaydı bu hattı aşarlardı)

2.- Halen Somali açıklarında Somali sahillerine 40-120 mil mesafede korsan motorları durduruluyor, aranıyor ve batırılıyor.

3.- ABD, kokain kaçakçılığına olmak için Meksika Körfezinde bırakın uluslar arası suları, Kolombiya karasularında bile gemileri durdurup arıyor.

Bu konuda uygulama şu şekilde özetlenebilir: “Eğer ülkemiz için bir tehdit teşkil ediyorsa, biz o gemileri iddiamızı ispat edebilecek makul mesafede durdurup ararız.” Buradaki iddia “Onların bize tehdit etmesinden ziyade hedefin biz olduğumuz şüphesidir.” İsrail bu konuda haklıdır ancak yapış şekli özelikle bizleri ve dünyayı rahatsız edici boyuttaydı. Şöyle ki, kural olarak İsrail’ in ilk yapması gereken “gemilere kendini gösterip müdahale etmeye hazır olduğunu bildirmesidir”

Sonra sırasıyla :

1.- Gemilerin önüne ateş edilir (plastik mermilerle değil, gerçek mermilerle) ve hız kesmeleri veya rotalarının değiştirilmesi sağlanır.

2.- Gemi yol kesmezse ateşe devam edilmez, kendi gemisiyle gelip bordalanır ve gemiye yön değiştirtilir (İsrail’ in oradaki gemileri bütün bunları yapabilecek donanımda ve güçteydi)

3.- Bu arada İsrail ilgili diğer devletlerle derhal diplomatik temaslara geçip “geminin bayrağını taşıdığı ülke tarafından, gemi kaptanına emir verdirip yolunu değiştirmesi sağlanmaya çalışılır. Bir yandan da uluslar arası diplomasi devreye sokulur. Eğer her şeye rağmen netice elde edilemez ise işte o zaman gemiye çıkılır ve gerekirse ateş edilir. Ama bu işler yapılmadan baskına kalkmak doğru değildir. “

Konunun uzmanları olayları böyle değerlendirirken sonuç olarak benim iddiam şudur ki, yardım adı altında harekete geçenlerin hedefi yardım etmekten ziyade İsrail’ i pusuya düşürmekti. Bu hedeflerine ulaştılar.

Hedef baştan beri Gazze deki ambargoyu delmekti. israilin istediği ise bu ambargoyu devam ettirmekti. Bunu yapmak için her türlü eylemi yapacaklarını, hatta uluslararası sularda yani bütün devletlere ait sularda silahsız bir gemiye indirme yapıp insan öldüreceklerini gösterdiler. Bu insana yakışmayan Kuranın ifadesi ile hayvandan aşağıların yapacağı bir harekettir. Evet, konvoy amacına ulaştı. Ambargonun devam edemeyeceği anlaşıldı. israil pusuya düştü diyerek tepkileri yumuşatmaya çalışırken, vahşi bir ambargo ve daha vahşi saldırılarla kana bulanan Gazzeyi ve oradaki adeta bir açıkhava hapishanesinde ölüme mahkum edilmiş bir buçuk milyon insanı aklınıza getirin. Burada zulme uğrayanları Müslüman, Hristiyan hatta Yahudi diye ayırmaya da gerek yok. Bahsettiğimiz insandır, yaratılmışların en şereflisidir. 19 yaşında silahsız bir gencin kafasına dört, göğsüne bir kurşun sıkan, ve ülkesinde alkışlarla karşılanan askerlerin insanlığa karşı işledikleri suça olan tepkiyi lütfen azaltmaya çalışmayın...

Israili pusuya dusurunce Gazaya uygulanan ambargoda (Avrupa,tum dunya tepkisi gelince )hafifletildi ,demek oliiiirki bu operasyon direk yardim amaclidir ve amacina ulasmistir.