mara

             
 
GÜNCEL
ARAMA MOTORU

Web'de Ara Site içinde Ara
 
Forum sözleşmesi


E-posta: Şifre: Şifre Hatırlat | Üye Ol

KONUYU AÇAN: Lahdo 85.105.60.1***
1.04.2007 11:34:51
Konu: Ölü Doğan çocuk Midyat Süryani Sempozyumu ve 1 Nisan
Sempozyumlar kültürümüzün gelişmesi açısından şüphesiz gereklidir. Ancak! ESU Midyat ve Mardin deki Metropolitlerimize ve Vakıflarımıza danışmadan örgütçü ve inatçı diyalogtan uzak bir Sempozyum düzenlemiştir. Zira Midyat Cemaati ve Morgabriel Metropolitimizde Sempozyumu protesto ederek gelmemelerine neden olan ESU nun ben yaptım oldu mantığıdır. Sempozyum çok sönük geçti. Mardin Metropolitimiz ve yanında gelenler olmasaydı berbat geçmişti. Bizim birlik ve berbaberlik içinde olmamız gerekirken ESU bizleri bölmüştür. K I N I Y O R U M
 
Kimden: Barsawmo  88.234.87.3***
1.04.2007 15:28:00
Cevap: Ölü Doğan çocuk Midyat Süryani Sempozyumu ve 1 Nisan
Klasik bir süryani Tepkisi daha. Kardeşim hem sempzoyumlar kültürümüzün gelişmesi açısından gereklidir diyorsunuz hem de keşke ufak çocuk gibi ona buna danışılsaydı diyordunuz. Yani biz hiç bir zaman sivil insiyatif almayalım hep bizim adımıza din adamları ve cemaat önderleri karar versin. Zaten biz hiç bir zaman kendi adımıza karar verebilecek kadar gelişmiş bir toplum değiliz. İllaki bizi din adamları yönlendirecek. Onların engin fikir ve görüşlerinden feyz alacağız. Hala bu çağda bir üniversite eğitimi bile almamış din adamları bizi yönlendirecek saplantısındayız. Midyat böyle istanbul sanki çok mu farklı? Onlarda kendilerine danışılmadı diye İstanbul bilgi Üniversitesinde yapılan süryani sempozyumun engellemeye çalışmışlardı. Kafa her yerde aynı kafa ha Midyat ha istanbul. Batı ve doğu cephesinde Değişen bir şey yok. Olan bu halkın geleceğine oluyor. Bırakın da artık bu toplum biraz nefes alsın nedir bu dayatmalar, zorlamalar? Din adamları elini artık sivil alandan çeksin. Toplumu yönetmek onlara bir numara büyük geliyor. Ruhani ruhaniliği bilecek sivil adam da sivilliğini. dünyada bu işler rönesans tan beri böyle yürüyor. Yoksa siz rönesansı da mı beğenmiyorsunuz? Beğenmiyorsanız alın size Ortadoğunun perişan cemaatçi hali...Bu kafayla devam edin bakalım ne olacak

saygılar
barsawmo
 
Kimden: Kuryakos  83.251.51.1***
2.04.2007 05:22:26
Cevap: Ölü Doğan çocuk Midyat Süryani Sempozyumu ve 1 Nisan
02/04/2007
Azınlık hakları Süryanilere tanınmıyor
Elif Görgü
Mardin’in Midyat ilçesinde düzenlenen sempozyumda Süryanilerin azınlık haklarından yararlanmadığı vurg****dı
Mezopotamya’nın en eski halklarından olmalarına karşın, zorunlu göçler nedeniyle anavatanları Türkiye’de sayıları çok azalan Süryanilerin sorunları, bugün yaklaşık 3 bin Süryaninin yaşadığı Midyat’ta tartışıldı. Matiat Otel’de 30-31 Mart günlerinde gerçekleşen 1. Uluslararası Süryani Sempozyumu’nda, Süryaniler hakkında bilgilendirici sunumların yanında Türkiye’de Süryanileri göçe zorlayan sorunlar ve geri dönüş olanakları da tartışıldı.
Milletvekilinden ilginç uyarı
Sempozyum, Mardin Milletvekili Nihat Eri’nin, Süryanileri Türkiye’nin AB’ye girmesi için çalışmaları ve “genç nesiller arasında” sorun yaratacak konulara değinmemeleri konusundan uyarması ve “Teröre otuz bin can vermiş bir ülkede terör bağlantılı ya da farklı bir şekilde Türkiye’nin sıkıştırması doğru değildir” sözleri ile konuşmasına başlaması dikkat çekti. Eri, geçtiğimiz hafta bir Süryani Kilise yetkilisinin bahçesine atılan bombanın ise can kaybı yaşanmadığı için “büyütülecek bir olay olmadığını, medyanın olayı yansıtmasıyla büyütüldüğünü” söylemesi de dikkat çekti.
Süryaniler Lozan’da yok sayılıyor
Sempozyumun “Süryani Kimliği, Sivil Toplum ve Hukuk” başlıklı oturumunda konuşan TESEV Program Koordinatörü Dilek Kurban ise Eri’nin konuşmasını eleştirerek “Milletvekilinin görevi, devletin taleplerini halkına iletmek değil halkın taleplerini devlete taşımaktır” dedi.
“Uluslararası Azınlık Hakları İlkeleri Çerçevesinde Türkiye’de Süryaniler” başlıklı sunumu yapan Kurban, Lozan’da azınlık haklarıyla sadece “gayrimüslimler” terimi geçmesine rağmen, gayrimüslim grupların hangileri olduğunun hiçbir şekilde belirtilmemiş olduğuna ve pratikte Lozan’ın çerçevesinin sadece Rumlar, Ermeniler ve Museviler ile sınırlandırıldığına işaret etti.
Kurban, “Dolayısıyla Süryaniler Lozan’dan gelen yasal hakları olmasına rağmen 84 senedir bu haklardan yararlanmalarına izin verilmemiştir. Türkiye kendi kurucu anlaşması olan Lozan’ı ihlal etmektedir” diye konuştu.
1923 Lozan’dan bugüne kadar uluslararası hukukun çok değiştiğine ancak, Türkiye’nin hâlâ dış politikasında Lozan’a göre hareket ettiğine değinen Kurban, bununda ikili bir hukuk sistemi yarattığı ve azınlıkları Anayasal sisteme bu anlaşmayla eklemleyerek “azınlık” tanımının toplumda da negatif algılanmasına ve ayrımcılığın derinleşmesine neden olduğuna vurgu yaptı.
Gerçek eşitliğin sağlanabilmesi için dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık uyg****ması gerektiğini belirten Kurban, “Ama bütün bunları Anayasal çerçevede yapmak gerekiyor. Lozan diye bir şeyin artık olmaması gerektiğini düşünüyorum ben. Bütün vatandaşlar için tek bir tane yasal düzenleme, her şey onun içinde olsun diye düşünüyorum” dedi.
Geri dönüş olanakları
Süryanilerin hiçbir zaman gönüllü göç etmediklerini söyleyen Avrupa Süryaniler Birliği Temsilcisi Tume Çelik, özellikle “Tur Abdin” bölgesi denilen Mardin Midyat ve çevresine Süryanilerin geri dönüş imkanlarına değindi.
“Midyat’ta yaşayan Süryanilerin yüz katı insan Avrupa’da yaşıyor. Sadece Avrupa ülkelerinde 300 bine yakın Süryani yaşıyor ve bunların yüzde 80’i Tur Abdin kökenlidir” diyen Çelik, şunları dile getirdi: “Türkiye açısından geri dönüşün koşulları şu şekilde olabilir. Birincisi, Süryaniler bu bölgede kırsal alanda yaşıyorlar ve kırsal alanda var olan iş imkanları geri dönmeyi taşıyabilecek durumda değil. Ekonomik gelişmenin sağlanması, devletin altyapı çalışmalarını tamamlaması gerekiyor. Yine Avrupa’da büyümüş bir Süryani gencin burada yaşaması mümkün değil. Buradaki kültürel yapının gelişmesi konusunda, devletin bu anlamda siyasal ve sosyal adımlar atması gerekiyor. Aslında Süryanilerin temel sorununun, çözümün ve geri dönüşün sağlanabilmesinin koşulu, Türkiye’de Süryanilerin yasal bir statüsü olmamasıdır. Lozan Anlaşması’na göre Süryaniler okul açabilir ancak Süryaniler bu anlaşma çerçevesinde görülmüyor. Dolayısıyla sorunun çözümünde Süryanilerin yasal bir statü içine alınması gerekiyor.” (Midyat/EVRENSEL) Midyatlı Süryaniler için bir ilk

Midyat’ta ilk defa gerçekleştirilen Süryani Sempozyumu, anayurtları olan bölgeden gerek 1914-15 yıllardaki tehcir ile gerekse de 1980’ler ve 1990’lardaki çatışmalı ortamlar nedeniyle sürekli göç etmiş Süryanilerin sorunlarının çözümü açısından bir ilk olarak nitelendirildi.
Sempozyumda Linda Gabriel, Mehmet Şimşek, Prof. Dr. Shabo Talay, Fethi Nas, Nesim Doru, Prof. Dr. Şinasi Gündüz, Jakop Gabriel, Doç. Dr. Emre Işık, Doç. Dr. Ahmet Taşkın, Muzaffer İris, Hakan Aytekin, İhsan Çetin, Echoue Gavriye, Dr. Abdürrahim Özmen, Doç. Dr. Suavi Aydın, Türkiye’de yok olan Süryani lehçelerinden Süryani kadınların yaşadıklarına ve Diaspora’da yaşanan sorunlara kadar pek çok sunum gerçekleştirdiler. Sempozyum sonunda yapılan tartışmalarda sorunların konuşulmaya başlanmasının öneminin altı çizilerek çözüm yolunda bir adım atıldığı vurgusu yapıldı. ‘Süryani köylerinde kadastro yapılmalı’
Sempozyumun “Diaspora’da Göç ve Süryaniler” oturumunda söz alan Ulaşılabilir Yaşam Derneği Temsilcisi Bilgin Cengiz, güncel sorunun Süryani topraklarındaki mülkiyet sorunu olduğunun altını çizerek “Bugün kırsal nüfusta var olmaya çalışan Süryanilerin en önemli sorunu, ağır bir mülkiyet sorunudur. Bu problemi yaşarken de koruculuk sorununun artık bir işgal biçimine dönüşmüş olmasıdır. Düne kadar topraklarını emanet ederek mecburen gidenin de gönderenin de ağladığı bu ilişkiler, son 20-25 yıl içinde savaşa bağlı olarak çok farklı ilişkilere dönüştü. Değişik toplumlar çöktü, Yezidiler yok oldu. Süryaniler çok ciddi bir nüfus kaybı yaşadı. Kesinlikle köyleri boşaltılan ailelerin tam***** da söylüyorum, bölgemizde pozitif ayrımcılık uyg****ması gereken bir gruptur. Yoksa yakın dönemde Süryani sayısı çok daha azalacak. Özellikle kadastro çalışmaları geçen sene çok yoğun krizlere neden oldu. Kadastro çalışmalarının kamu tarafından geriye doğru alınıp acil bölgede Süryani köylerinde, Süryani arazilerindeki tehdidin yumuşatılması, devletin bu konuda özel açıklamalar yapması lazım. Vali manevralarıyla, devletin yerel kurumlarının tek başına çözebileceği bir sorun değildir” dedi.
 
Kimden: fethi  212.175.112***
2.04.2007 06:28:31
Cevap: Sempozyuma dair
sempozyuma katılmış olmaktan çok mutlu oldum. esas olan; aynı şeyleri savunmak değil, farklı şeyleri savunarak farklı insanlarla bir araya gelebilmektir. dev***** diliyorum...
 
Kimden: suryoyoooo  81.213.236.***
2.04.2007 11:18:37
Cevap: Sempozyuma dair
Midyata düzenlenmiş olan bu sempozyum gayet güzel va başarılı geçti. Türkiye deki tüm Din Adamlarına davetiye gönderildi. Bazıları da Konuşmacı olrak programın içinde yer almalarını istendi..ama yanamadılar ...Normaldir.Din işlerinden başka işlerle uğraşmam diyor ve ama halk arasındaki berbercilik ve fesatta geldi mi BİR NUMARA oluveriyor.Yetmiyormuş gibi katlmadığı sempozyumu da engellemeye çalışıyor..
 
Kimden: adem  85.104.238.***
3.04.2007 06:36:17
Cevap: Ölü Doğan çocuk Midyat Süryani Sempozyumu ve 1 Nisan
aslında çocuk hiç ölmemiş ve ustelik lahdo gibi arkadaşlar öldürmek istiyordu. ama ne yazıkki bazı suryanilerimiz için böyle sempozyumlar daha çok bol gelir onlara onlar sadece neden bize danışılmıyor diye istedikleri gibi şikayetlerde buluna dursunlar ama bunu iyi bilsinlerki şimdiye kadar onlara danışıldıda ne yapabildiler kendi halkları için.benim halkım için benim kültürüm ve benim yaşadığım bütün sıkıntıları bütün dünyaya gösteren ve duyuran her kim olursa olsun ben ellerinden öperim ve diline sağlık derim.ve barsawmo arkadaşımızada katılıyorum aynen benim dilimden konuştu saygılarımla
 
Kimden: Neshro  84.162.22.1***
3.04.2007 07:17:01
Cevap: Ölü Doğan çocuk Midyat Süryani Sempozyumu ve 1 Nisan
Arkadaslar yapmayin lutfen ama lutfen yapmayin!!!!!!!!
birbirimize sahip cikacagimiz yerde; engel oluyoruz.
birbirimize saygi duyalim, birbirimize yardimci olalim, birbirimize yol gösterelim, ....
Ne olur bu yabanci kulturu (kizkancligi) atalim bu bizim tulturumuz degil kesenlikle degil.
Yeter bu cektigimiz; sizlere soyluyoeum yetmiyor mu?
Birlik olalim, birseyler alalim-olalim-varalim-...
Basyo u mirli u mirluh
Basyo harubote malo batilutu, basyooooooo
Shlome u ikore lkul suryoyo-mshihoyo hamelthono lu hamayde

 
Kimden: turoyo  81.215.123.***
3.04.2007 08:52:59
Cevap: Ölü Doğan çocuk Midyat Süryani Sempozyumu ve 1 Nisan
Bu tip kültürel faalliyetler ve sempozyumlar yapılması tabiki olumlu seylerdir. Ama yapıldıgı yerin halkın sectigi Kilise Heyetini gormezden gelinerek yapılması ne kadar dogru birseydir bilmiyorum???
 
CEVAP YAZ - Onaylı Üyelik Gerektirir
isim:
konu:
cevap:
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım