|
|
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi 
Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı 
1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor
|
|
Bugünden Düne: Yarına Bir Harf
sonsuzluğa Giden Bir Annenin Ardından
|
|
|
|
|
KONUYU AÇAN: Özcan 88.247.129.*** |
29.09.2010 09:54:48 |
Konu: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
Acaba aşağıda yazılanların ne kadarı doğru merak ediyorum. Mardin'i ziyarete gitmiş bir turistin gözünden görülen mi yoksa içeriden hissedilen mi? Belki değerlendirmek isteyen olur diye paylaşmak istedim.
MARDİN TOPHANE HATTI
Mardin’de Zinciriye Medresesindeyiz. Artuklu Üniversitesi’ne bağlı Yaşayan Diller Enstitüsü’nün bulunduğu medrese. Gruptan bir kaç kişi Meşkhane adlı bölümü görmek istiyor. Meşkhane, türbenin bulunduğu oda ile karşılıklı yerleşmiş. İkisine açılan kapıların olduğu küçük giriş halı kaplı. Bir kaç kişi halıya ayakkabılarıyla basıyor.
Medresenin sivil güvenlik görevlisi hemen grubun yanında bitiyor ve nefretle kaplanmış yüzüyle halıya ayakkabılarıyla basanları azarlamaya başlıyor. Gruptan bir kişi bir yandan özür dilerken diğer yandan “keşke bir uyarı levhası olsaydı” demeye kalkıyor. Güvenlik görevlisi daha da celallenip, “levhaya ne gerek var, bilmek zorundasın” diye tıslar gibi çıkışıyor. Neden bilmek zorunda olduğunu soran yüzlere tokat atar gibi devam ediyor; “Müslüman ve Türk değil misin?”
Tophane’de sanat galerilerinin camları indirilirken Mardin’deyiz. Mardin Valiliği ve Kültür Bakanlığının desteğinde yapılan bir film festivali için çağrılıyız. Bir kaç gün sonra ancak 500 polisin koruması altında yapılabilecek olan Cemil İpekçi defilesine de mekan olan Kasimiye Medresesi’ndeki açılış kokteylinde içki servisi yok. Gerekçe Medresenin dini mekan olması. Kokteyle valilik bürokrasisi dışında katılan Mardinli de yok.
Mardin Film festivalinin açık hava film gösterilerine katılım elli altmış kişiyi geçmiyor. Atelye çalışmalarına ise festivale çağrılı olarak Mardin dışından gelenlerin bir kaçı katılıyor. Özce AKP desteğinde ‘yeni oryantalist çakma elitizm’ olarak adlandırılabilecek Mardin film festivali başka bir yazının konusu. Festival nedeniyle Mardin’de geçirilen bir kaç gün boyunca şehrin üzerine çöken bir etnik çatışma öncesinin gerginliği soluk almayı zorlaştırıyor.
Anlatılanların tersine Mardin, kimlikler ve dini cemaatler arasında öyle hoşgörülü ve kardeşce bir arada yaşama kültürünün yeşerdiği bir kent değil. Özellikle Müslüman Türk ve Araplar ve trajik bir şekilde onlara eklemlenen Kürtler’in Süryanilere karşı biriktirdikleri öfke sokakları kaplamış durumda.
Son dönem gelişmeleriyle yıllar boyunca kovulmuş, dışlanmış Süryanilerin göreli özgürleşmeleri ve görünür olmaya başlamaları onlarsız bir dengenin kurulduğu Mardin’i sarsmış durumda.
Süryaniler hem Avrupa Birliği projelerinin ağırlıklı olarak onlara yönelmesi, hem de ‘Devlet’in artık kendinizi özgür hissedebilirsiniz, lütfuyla daha özgür davranabiliyorlar. Yerinden yurdundan sürülmüş ama Avrupa’da zenginleşmiş Süryanilerden geri dönenler, üzeri kanla örtülmüş Süryani kültürünü canlandırmak için çaba harcıyorlar. Özellikle Avrupa’da dönenler modern giyim kuşamları ve hayat tarzlarıyla Müslüman Arap ve Kürtlerin ‘gözlerine batıyorlar’
Mardin’i görmeye gelen turistler alışverişlerini daha çok Süryani esnaftan yapıyorlar. Midyat gümüşçülerini dolaşanlar Süryani gümüşçülere daha çok rağbet ediyorlar. Yerel bir muhabir Süryani bir belediye yetkilisine şaka yollu gibi takılırken duygularını açığa çıkarıyor; “para sizde, altın sizde, arsa ev sizde!”
Süryanilerin göreli özgürleşmeleri Ermenilerin, Ezidilerin de önünü açmaya başlamış. Onlar da kendi geçmişlerini yeniden bulmak istiyorlar. Gelişen turizm ve AB proje ekonomisinden pay alamadıklarını düşünen Müslüman Arap, Türk ve Kürtler’in ‘eski güzel günlere’ özlem duymaya başladıkları görülüyor.
Cemil İpekçi defilesinin ancak 500 polisin koruması altında yapılabilmesi bu yüzden. Ama ne Mardin’de, ne Tophane’de ne de herhangi bir yerde eski konumlarını ve güçlerini kaybettiklerini ve yoksullaşıp, dışlandıklarını hissedenlerin Sünni İslam ve Türk kimliğine sarılarak biriktirdikleri öfkeyi sürekli polis kontrolünde bastırmak mümkün olmayacaktır.
Fikirlerimiz iktidarda ama biz yoksullaşıp, dışlanıyoruz, diyenlerin tehditini iktidar görmezse, bu olaylar ‘münferit’ diye geçiştirirse, Türkiye hiç ‘ummadığı’ bir çatışmayla Maraş’a Sivas’a eklenen bir Mardin’le yüzleşmek zorunda kalabilir.
Selçuk Candansayar - Birgün 27/09/2010
|
|
Kimden: A.Vahap 94.122.142.*** |
7.10.2010 21:21:24 |
Cevap: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
Sayın Selçuk Candansayar;
Mardin halkının sinema kültürü değil de artık TÜRKİYELİ HALKLARININ sinema-tiyatro kültürü diye başlamak gerekir.
1960 lardan başlarsam ki o zaman 7-8 yaşlarındaydım ve Mardin de Lale Sineması ve yazlığı olan Park Sineması,Halkevi Sineması (Eski defterdarlık binası)İstiklal Sineması,Melek Sineması ve yazlığı (Renk Sineması)ve her yaz mevsimlerinde açılan yazlık sinemalar ta ki yetmiş furyasına (Yetmişli yılların furyasına)kadar bir tusunamiydi yaşandı,sildi-süpürdü;sonrasında malesef tortuları kaldı ki adını saydığım sinemaların her gün birer,hafta sonlarında ikişer-üçer matina yaparlardı...
Elindeki teneke hunisiyle (şimdiki megafon cihaz benzeri) Aloo alo duyduk duymadık demeyin diye Bu akşam Lale Sineması nda iki şahaser,harikulade film birden... devamlı duyuru yaparlardı sinema çığırtkanları ya da tellaları...
Ve günümüzün SineMardin in getirdiklerine baktığımızda beşinci yılını geride bırakan festivallere hem de uluslararası festivallere ev sahipliği yaptı ve kilidini vurdu. Niye kapandı,neden kilit vuruldu sorularının tek muhatabı sadece Mardin seyircisi mi?...
Yerel basında çıkan duyurularda sadece 17-23 Eylül tarihleri arası denilerek ayrıntılı program (günü,saati)verilmeden yayınlandı ta ki Cumhuriyet Alanı ndaki hazırlıkları görene kadar.
USTA filminin gösterimi,bir başka yerdeki geç gösterilmesinden sonra alana iki saat gecikmeyle geldi.Ne oluyor diye sorduğumuzda Otel matinasının geç başladığı nın yanıtını almakla kalmayıp;getirilen seyyar sinema düzen-ses ayarlarından sonra ses frekansını aşan işkenceyle seyrettik.Evet 50-60 kadar seyirciydik fakat bu koşullarda sinema seyircimiz anlaşılan başka filme,seyir zamanı ve ortamına yeterince prim vermemiştir.Belki de günümüzde bu filmleri önceden planlı ve rahat seyretmenin kolaylaştığını biliyor...
Festivalin,önceleri Başkaların Acılarını Dinlemek.. gibi senaryo,senaryo öyküleri ve tasarımlarıyla ilgili çok uluslu oturumlardan söz edilirken iki günlük gecikmeyle dağıtılan programda hesabın tutmadığını Erdoba güvenlikçilerinden Yazılı saatlerde yapılması gereken değerlendirme toplantısına bile... gelmediklerini öğrendik.
Şimdi soralım: Be kardeşim!..madem ki finensmanın yetmiyordur,bu dağınıklıkta her yıl yapacağına,üç-beş yılda bir yapamaz mıydınız?..
Suriye ye anlatabilirdiniz çünkü bu ülkenin değerli sanatçıları olmasına rağmen dizilerinden başka vizyona giren sinema filmleri yok...
Birinci sınıf otel müşterilerini Mardin sinema seyircilerini ikinci sınıf sayarak önüne koyan anlayışların bıraktıkları olumsuz izlenimlerin sanata, sanatçıya verilen değerin sorumluları Mardin sinema seyircileri mi?..
Ne olur!..biraz da ülke gerçeğine,yöre ve kültür farklılıklarına yanıt olacak; insan haklarıyla yüceltmeye,hepimizi taşıyacak değerlerle gelin...
Tek tesellim, USTA filminin bütün artistlerinin(oyuncularının)yaşayarak,doğal oyunları ve pırıl pırıl,coşku ve heyecan yüklü,bir solukta zevkle izlediğimiz filmdi USTA ...
Yetkin Dikinciler çocuğumuzu izlerken,defalarca kendi kendime bu veledin (çocuğun)yıllar önceki Fikret Hakan ı,Yılmaz Güney in olgun oyun kişiliğini,Yıldırım Ünal ın gençliğini belki de Aytaç Arman ın donanımını gördüm sanki...
Tek kelimeyle bu filmin kadrosuyla yeni yeni yetenekli ilaveler de yaparak, kültür farklılıklarımızın zenginliğini;dar çuvala sığdıramayacak kadar engin olduğunu,temel çelişkilerin üstü örtülmeden yeni filmlere imza atabileceklerini bekliyorum.Yoksa hala gerçekleri saklamaya devam mı?..
GELİN İSTERSENİZ ŞU ZİNCİRİYE MEDRESESİNDE YAŞADIKLARINIZA...(Devam edecek)
|
|
Kimden: A.Vahap 94.122.132.*** |
11.10.2010 21:47:37 |
Cevap: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
GELİN İSTERSENİZ ŞU ZİNCİRİYE MEDRESESİNDE YAŞADIKLARINIZA...
Gerçeklerin üstünü örtmeden ortaya koyalım ki Mardin Halklarının ve kamuoyunun bilgisine sunalım.
Sayın Hocam;
Zinciriye Medresesinde yaşadığınız ya da tanık olduğunuz olumsuz davranışların Mardinlilerle yakından-uzaktan hiç bir ilgisi olmadığı gibi bütünüyle,kültürel değerlerimizin yeni yeni uydurulmaya çalışılan,çarpıtılan;dini duygularımızın istismarıyla akıllarınca herkesi inandırıp, verilen görevi yapmak ya da bu tür boşluklardan yararlanarak,mitolojik kurgularla anlatmaya çalışan rehberlik kandırmacaları olsa gerek.
Adına medresenin güvenlikçisi mi,eğitimli(?)turist rehberi mi benim de bir türlü çözemediğim görevlendirilmiş kişiler belli ki arkalarını bir yerlere dayıyarak yapılan açıklamalardan birine tanık oldum:
_Şu gördüğünüz çeşme, hayatın başlangıcı olup erkek ve kadının su birikintisinde birleşmesiyle çoğalıp dünyada verdikleri sınav sonrasında gittikçe incelen açık sarnıç yoluyla su havuzunun üstündeki bu köprüden geçenler,ayvandaki mihraba ve ordan Mezopotamyaya;köprüyü geçemeyenler ise havuza düşerek,boğulup cezalarını çekerler.
Deyip bir alim edasıyla anlatabiliyor.Tıpkı aynı medresede yaşadığınız gerçek gibi.
Sorularına yanıt ararken haketmedikleri küçültücü,rencide edici bir o kadar da aşağlayıcı söz ve davranışlar karşısında kendi kendileriyle neler konuştuklarını duyurmadan sessizce ayrılmak zorunda bırakıldıklarına tanık oldum.
Turist ve turizme hizmet konularındaki haklı tepkilerinizi gerek Mardinli olarak gerekse bir insan olarak anlamıyor değilim lakin verilmeye çalışılan hizmetle,organizasyonlarla,ilgili kurumların altyapı oluşturamamaları bir nevi eğitim sorunu değil mi?..
TURİST KAFİLELERİNİN ÜSTÜNE YÜRÜYEREK,HİZAYA KOYARAK ya da :
-SİZ HEM TÜRK HEM DE MÜSLÜMAN DEĞİL MİSİNİZ?..
Bu üslupla ses tonlarını yükseltmelerinin SORUMLUSU MARDİNDE KÜRT,ARAP,SÜRYANİ OLABİLİR Mİ?..
Olsa olsa farklı dinden farklı dil ve farklı kültürel değerlere inanmayan,tahammül edemeyen her an patlamaya;linç alanını genişletmeye çalışanların Mardinde şövenizmin tohumlarına derinlik arayanlardır...
Belki de sahip oldukları zihniyet gereği,üstlerine tapulu zannettikleri ülkenin her bir köşesinde yaşayan farklı milliyetleri,farklı inançları,farklı dil ve kültürel değerlerden insanları geçmişte olduğu gibi korkutup,göçe zorlamaya çalışmaktır...
Sayın Selçuk Candansayar;
Makalenizi gazetenize geciktirmeden ulaştırabilmek için Mardindeki Kürdü,Arabı nasıl böylesine ucuz harcayabiliyorsunuz?..harcamakla kalmayıp:
-Özellikle müslüman Türk ve Araplar ve trajik bir şekilde Kürtlerin,Süryanilere karşı BİRİKTİRDİKLERİ ÖFKE SOKAKLARI KAPLAMIŞ DURUMDA...
Diye yazıyorsunuz.Aman hocam!ne yazdığınızın farkında mısınız?
Makalenizin altyapısını tasarlarken bir bilim adamına yakışır şekilde tıpkı ^^Eve Dönüş^^ makalenizde olduğu gibi doğru analizler için izlenimlerinizi ^^Mardin Tophane Hattı^^ makaleniz için emeğinizi neden esirgediniz?..
İsterseniz sizin terminolojinizle ilerleyelim hocam;
Bugüne kadar Süryani Kadim kardeşlerimizin ister Mardin^de ister bir başka yerde Araplara veya Kürtlere hatta müslüman Türklere karşı neler yaptılar ki ^^biriktirdikleri öfke^^ olsun,Allahaşkına Selçuk Bey?..
Pedegojik formasyonunuza ve uzmanlığınıza saygı duyarak bu ^^öfke^^bugüne kadar bunca belirsizliklere rağmen kusulmaz mıydı Sayın Candansayar?..
^^Politik Mücadelenin Yeni Pratikleri^^başlıklı makalenizde :
^^Nerde ve ne zaman bir eşitsizlik ve sömürü varsa tarihte her defasında içinde buna karşı çıkan devrimci tohumu da filizlendiriyor çünkü..^^diye yazıyorsunuz,dönüp ^^Mardin Tophane Hattı^^ makalenizde ise, ki çok şaşırdım:
^^...ve trajedik bir şekilde onlara eklemlenen(müslüman Türk ve Arap)Kürtlerin,Süryanilere karşı biriktirdikleri öfke sokakları kaplamış durumda..^^diye size yakıştıramadığım gayretler içinde görünüyorsunuz...
^^Bir Mayısları^^meydanlardan bizlere makalelerinizle dostça taşırken,temel çelişkilerin altını çizebiliyorsunuz da Mardindeki temel çelişki ve problemlerinden NİYE İHTİYACIMIZ OLAN ANALİZLERİNİZİ ESİRGEYİP GÖMÜYORSUNUZ?...
Gelin Mardin için biriktirdiklerinizi,önyargılarınızı ve objektif olmayan görüşlerinizi biraz daha size yakışır şekilde araştırarak;yeniden gözden geçirerek,bilim adamlığınızla yüreğinizi de katarak,gerçekleri deşerek acı da olsa bilgilendiremez miydiniz Sayın Candansayar?..
Çelişkilerin olduğu alanlar vardır elbette.Siz Midyatta bir kilise yolunun devlet tarafından satılıp,yıllarca mahkemelik olan Süryani evleri ya da toprağı bilir misiniz?..
Siz Hakan Aytekinin ^^Yarına Bir Harf^^belgeselinin öyküsünü duydunuz mu?..
Duyduğunuzdan çok izlediğinizi hissediyorum.TRT radyolarından şarkı isteği, Süryani sözcüklerin yazlışlarına farklı anlamlar (Türkçeye göre)yüklenerek İsa Bakırın çöpe atılan mektubunu da farkettiniz mi?..
Medresede beyenmediğiniz organizasyonlardan,görevlilerin herkesi ^^Türk ve müslüman^^görmek isteyenlere amenna..lakin ilgililerin sizi,beraber geldiğiniz turist kafilesinin arasından sizin gazeteci yazar,psikolog ya da bilim adamı olduğunuzun farkında olmayışları gibi DUYGUSAL NEDENLER DE OLABİLİR...
Sayı Candansayar;
Mardindeki ruh halinizin analizleri bana düşmez ama...tadını bozmadan bence hepimizin ihtiyacı olan BARIŞIN KALICILIĞI İÇİN konuştuklarımıza ve yazdıklarımıza defalarca dönüp bakmak;provakatif laflardan sakınarak gerçekleri açığa çıkarmak değil midir?..
Makalenizde o kadar konuya yer vermişsiniz ki dönüp tekrar gözden geçirmeye çalıştım.YANITLANMAYAN YER KALMASIN DİYE DEĞİL...
KASIMİYE MEDRESESİNDE YAPILAN DEFİLEYE GELİNCE..(Devam e.)
|
|
Kimden: Demir 62.167.145.*** |
16.10.2010 16:29:00 |
Cevap: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
Site Ekibi ne,
Lütfen provokatif, yalan dolana dayalı yazılar yazan, insanlıktan nasibini alamamış mahlukların site ye girişini engelleyin.
Bizler farklı düşünsek de, aynı şeyleri söylemesek de; farklı etnik, din ve mezhepten insanlarla bir arada yaşamak istiyoruz. Tartışmaktan korkmuyoruz ama tartışma adabından uzak olanlarla muhatab olmak, edilmek istemiyoruz.
Ne kadar etik bilmiyorum ama bir filtre sisteminin olması gerektiğine inanıyorum.
Selamlar
Demir
|
|
Kimden: Demir 62.167.145.*** |
17.10.2010 23:03:35 |
Cevap: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
Site ekibi ne
Duyarlılığınız için teşekkürler....
Demir
|
|
Kimden: A.Vahap 94.122.142.*** |
17.10.2010 23:37:35 |
Cevap: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
^BİR DOĞU MASALI DÖRT MEVSİM^
KASIMİYE MEDRESESİNDE YAPILAN DEFİLEYE GELİNCE...
Mardîn^de yapılan ilk defile olmadığı gibi son da olmayacaktır.
Üretime dayalı eğitimli kadın emekçilerin çalıştıkları atölyelerin artmasına ve çalışan insanların işlerinin devam etmesine katkı sağlayacağı kesindir.
Nihayet moda-giyime dayalı endüstrinin Mardin^de,ülkemizde belki de dünyada markalaşabilecek düzeye gelirse eğer,BU TÜR ÇIKAR ÇATIŞMALARININ rekabete dönüşene değin artacağına hiç bir kuşkum yok...
Ekonomik krizlerde sanaileşen ülkelerin pazar arayışları ve rekabet anlayışları önemsenecek kadar farklı olabiliyor.
Olağan süreçlerde birbirleriyle pazarları paylaşırken,ekonomik krizlerde anti demokratik,insan hakları ihlallerinin yapıldığı saldırgan veya işgalci güçler haline gelebliyorlarsa Mardin Kasımiye Medresesinde yapılmaya çalışılanı bu açıdan değerlendirememek bir eksiklik değil de nedir?..
^BİR DOĞU MASALI DÖRT MEVSİM^ Defilesi öncesi hazırlıklar sürerken bir Mardin^linin tıpkı Haziranda yapılan ^Bienali^de olduğu gibi etkinlik öncesi protestoları duyduktan sonra defileye gitmesi düşünülemezdi.
Kaldı ki defile davetiyelerinin binlerce tl.karşılığında satıldığı türden söylentiler çıkarılınca,üstelik Kasımiye^deki mescid nedeniyle etkinliğin ilgililerce çözüme kavuşturamamaları yüzünden ^Koktey olsun-olmasın^tartışmalarıyla HALKIMIZA HEM EKONOMİK HEM DE BİR ETKİNLİKTEN ZEVK ALMA STANDARTLARININ GERİSİNDE KALDIĞI İÇİN TEK KELİMEYLE GÜVEN VEREMEMİŞTİR...
Bu haklı nedenlerledir ki Mardin Halkı,yeterince ilgi göstermemiştir.
Bu çok amaçlı medreseyi(Kasımiye)Mardin^e kazandıran Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım,tuğlu,tonozlu ve revaklı mükemmel yapısıyla ayakta durabilen yapıyı paylaşamamak,sadece ^mescidi var.^diye ^Burasını da ele geçirelim.^mantığı ile geçici de olsa medreseye imam atamak kuşatmak değil de nedir Allahaşkına!..
Zaman zaman tarihimizle övünerek Osmanlı ve öncesi Selçuklu devrinde CAMİLER,YALNIZ İBADETE MAHSUS OLMAYIP KÜLLİYESİNDE MEDRESE,AŞHANE,DARRUŞŞİFA,KÜTÜPHANE BAZILARINDA ÇARŞI ve HAMAM vs. gibi gelir getiren TOPLUMSALLAŞAN ŞEHİR haline dönüştürmenin getirisini,kazanımlarını hesaplayamayan kafasını sadece din duygularının sömürüsüne dayandıranların geriye bu pencerelerden bakmalarının hepimiz için bir uzlaşı mantığının bulunacağına şimdiden olumlu bakabilirim...
Mardin Halkı bir değil birkaç kez gerilmek istenmiş lakin bu tuzaklara düşmemiştir.
Bin dokuz yüz altmışlı yıllarda gerçekleşen darbenin ilk aylarında bir futbol karşılaşmasında Mardinspor-Diyarbakırspor maçında bir süryani çocuğun masum sözlü tezahuratının bir astsubay çavuşun önce havaya sonra halkın üstüne ^ATEŞ^ emrinin verilmesinden sonra bir kişinin öldüğü ve altı kişinin yaralandığı yetmezken Mardin^lilere Astsubay çavuşun ^Araplara ateş^ diye emirler yağdırmasına rağmen çatışmaya dönüşmemesi için üç günlük yürüyüş yapılarak subayın cezalandırılması için gerekli çabalar gösterilerek Mardin-Diyarbakır halklarının karşı karşıya gelmesini engelleyerek yapılmasına çalışılanları def etmiştir...
Bienalide olduğu gibi beğenirsin-beğenmezsin yine aynı formatlar,nerdeyse ^Din elden gidiyor!^ çığırtkanlığını yaparak halkı kışkırtmakla kalmayıp, tıpkı MHP^nin Anı Harabelerinde olduğu gibi Medresede toplu namaz eylemini gerçekleştirdiler.
Ve Mardin Halkları,olabilecek bir Sıvas utancını daha da gerilere gidecek olursak Maraş Katliamını ya da 2005-2010 tarihleri arasında:
Trabzon,Sakarya,Bursa,İzmir,Rize,Artvin,Samsun,Denizli,Çanakkale,Muş,Dörtyol gibi yerlerde yaşananlar Mardin^de yaşanmıyorsa bu Mardin Halklarının kültürel farklılıklarıyla birbirlerine kenetlenmesinden,temel çelişkilerin farkındalığından değil midir?..
Mardin^de ünlü denebilecek modacı yok ama kendi tasarımlarıyla gelinlik,gelin çeyizleri gibi ürünleri tasarlayan toprağı bol Beşir Kaptan^ı,dikiş makinası başında tek başına beş-altı kardeşinin üniversitelerde okumasını sağlayan emekçi ablamız İlhan Erdem^i,İliye Kırılmaz^ı,Bekir Timür^ü,Remzi Yağcı^yı,Abdé^yi ve gömlekçi Burhan^ı,onlarcasını sayabiliriz...
Dönüp gerçeğimize bakarsak kaçımızın modaya uygun giyim-kuşama verecek parası var?..
Arap ülkelerinden Nusaybin Kaçakçılar Pazarı^na gelen giyilmiş torbalar içinde satıldığı için ^Çuval Sanai^dediğimiz uzun kollu,geniş bedenli katlıklardan aldıklarımızı ters çevirterek, bize uygun ölçülerle diktirdiklerimizle gelen esintilere göre güya modaya uyar,örtünmeye çalışırdık.
Sayın Selçuk Candansayar;
Bir yazınızda ^Kimlikler sayın devlet,bir lokma ekmeği omlete banarak eşit olmalı ve hüüp diye çaydan bir fırt.Çok acı çektirdiniz sayın Devlet...^diye yazdıysanız ve Mardin^imize bu açıdan bakamadıysanız bizim için elbette büyük bir eksiklik,SİZİN AÇINIZDAN DA ÖBÜR GÖZÜNÜZÜ KAPAYIP BİR DİĞER KULAĞINIZDAN DUYMAMAYA ÇALIŞMAK YA DA DUYARSIZLAŞMAK DEĞİL Mİ ?..BİTTİ...
|
|
Kimden: A.Vahap 94.122.133.*** |
18.10.2010 10:27:40 |
Cevap: MARDİN - TOPHANE HATTI Gerilim Tabanı Aynı mı? |
Sayın Demir,
Duyarlı kişiliğinize ve güzel yüreğinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Teşekkürlerimi arz ediyorum.
Sayın SAYIN SİTE EMEKÇİLERİNE,
Demir kardeşimizin haklı uyarılarına zaman geçirmeden gerekli önlemleri aldığınız için ayrıca şükranlarımı sunuyor,başarılar diliyorum.
|
|
|
|
|