Babam Tarih Yapıyor
07 Ekim 2010, 23:58
"Babam Tarih Yapıyor" Filminin senarist ve yönetmeni Haydar Demirtaş la, filmini konuştuk.
BABAM TARİH YAPIYOR
Mardinli duvar ustası bir babanın oğlu olan Haydar Demirtaş ın senaryosunu yazdığı ve yönetmen koltuğunda oturduğu, Mardin Valiliği nin de destek verdiği Babam Tarih Yapıyor kısa metrajlı Kürtçe belgesel filmini izledikten sonra, Haydar Demirtaş’la bir söyleşi gerçekleştirdik. Demirtaş, filmini belgesel türünde çektiği için gerçeklerden yola çıktığının altını çizerek, filmi çekmeye başlamadan önce mekanları dolaştığını ve çektiği şeylerin birebir orda yaşandığına şahit olduğunu belirtti.
4 DİLDE FİLM
Belgesel film, bir duvar ustasının Süryani işçisi ile birlikte bir kilisenin onarım çalışmasını ve Müslümanlar ile Süryaniler arasındaki dostluğun öyküsünü Türkçe, Kürtçe, Süryanice ve Arapça anlatımla izleyiciyle buluşturuyor. Genç yönetmen Demirtaş ın yanı sıra, babası Mehmet Aziz, annesi Koçeli, 4 kardeşi ve 4 amcasının da rol aldığı filmde, bir duvar ustası olan Mehmet Usta ile Süryani duvar işçisi Selamo’nun aynı kilisede yaptıkları çalışma ve bu çalışma esnasında ortaya çıkan diyaloglar izleyiciye farklı bir dille yansıtılmış. Dünyada örneği olmayan fakat, Mardin in bir örnek teşkil ettiği dinler ve diller arasındaki hoşgörüye dikkati çeken filmde, aynı kilisede, fakat ayrı dinlerin ibadetlerinin yan yana yapılması filmin öne çıkması açısından önemli bir sahne. Filmde ayrıca kilise papazı ile köy imamının dostluk bağlarına yer veriliyor.
Kültür Bakanlığı tarafından, "TÜRSAK Geleceğin Sineması Genç Yönetmenler Kategorisi" adı altında, en iyi senaryo dalında "Canon Özel Ödülü"nü alan ve Uluslararası İstanbul Film Festivali yarışmasına da aday gösterilen "Babam Tarih Yapıyor" adlı kısa metrajlı Kürtçe film, Türkçe, Arapça, İngilizce ve Süryanice olmak üzere dört dilde alt yazılı olarak izleyiciyle buluşuyor.
Film, Kültür ve Turizm Bakanlığı nın her yıl sinema öğrencilerine verdiği 2 bin 500 TL “Geleceğin Sineması” film çekim destek ödülünün yanı sıra Canon Türkiye Temsilciliği nin verdiği 11 bin 500 TL lik HDV kamera özel ödülünü de kazandı.
47.Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında 9 Ekim Cumartesi günü saat 13:30 da Akdeniz Üniversitesi Albio Kültür Merkezi Salon /A da gösterilecek olan film, aynı zamanda şu an İspanya’da yapılan 15.OURENSE İNTERNATİONAL festivalinde de sinemaseverlerle buluşacak.
DEMİRTAŞ: GERÇEKLERDEN YOLA ÇIKTIM
Nesrin Olgaç: Öncelikle tebrik ediyoruz, gerçekten çok güzel bir belgesel filmdi. Özellikle farklı dillere de yer verilerek bize sunulması filmi farklı kıldı. Bize biraz filminizden bahseder misiniz?
Haydar Demirtaş: Filmde anlattığım şeyleri birebir yaşadım, bu açıdan çok gerçekçi. Senaryoyu yazarken film için seçtiğim mekanlara gittim. Mesela filmdeki yemek sahnesi tamamen gerçek. Senaryoyu yazarken oraya gittiğimde, muhtar bir yerden, imam bir yerden yemek getiriyordu. Filmde babamın işçisi olarak görülen Süryani Selamo, gerçekten de babamın işçisi ve Süryani.
N.O.: Ben de sinemacı olduğum için olacak, bir şey dikkatimi çekti. Filmi çekerken ışık kullanmamışsınız. Bunu bilerek mi yaptınız?
H.D.: Evet, ışık kullanmadık, bilinçli olarak. Doğal ışık kullandık. Mesela deneme çekimlerinde ışık kurduk kilisede ama hoşuma gitmedi nedense. Doğal olsun istedim.
N.O.: Kamera çekiminizde de genelde sabit kamera kullanmışsınız. Hareketli kamera sahnesi çok az. Bu sizin tarzınız mı?
H.D.: Filmin genelinde hareketli kamera kullanmadım. Kullanımı zor çünkü, gerçi çok rahat kullanıyorum fakat ben hareketsiz kamerayı daha çok seviyorum. Bahman Ghobadi’nin mantığı diyebiliriz. Bu bir tarz meselesi. Filmin 90’ı hareketsiz kamerayla çekildi.
N.O.: Filmle ilgili ne tür eleştiriler aldınız genel olarak?
H.D.: Genelde olumlu eleştiriler aldım. Hatta gördünüz, az önce sizinle beraber tecrübeli birçok yönetmen de izledi filmi ve beğenilerini ifade ettiler. Elbette bazı hatalar olacaktır. Mesela bazı yerlerden şu eleştiriyle karşılaştığım oldu. “Babam Tarih Yapıyor” diyorsun ama babanın duvarda çalıştığı sadece üç sahne var. Ama ben şöyle düşünüyorum, babam sadece yaptığı işle değil, orada yaşadığı veya orada yaşanan diyalogla da tarih yapıyor. Acaba 10 yıl sonra dünyada bu hoşgörü olacak mı?
N.O.: Filminiz hangi festivalleri dolaştı?
H.D.: İstanbul Film Festivali, Ege Üniversitesi Bienali ve Yıldız Teknik Üniversitesi Festivalinde gösterildi. Cannes’in Türkiye Standına da seçildi. Sinemardin Film Festivali kapsamında Mardin ve Halep’te gösterildi. Almanya’da Mardin’li Süryanilerin düzenleyeceği gecede de gösterilecek. 1-9 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan 15.OURENSE İNTERNATİONAL festivalinde yer alacağız. 6-14 Ekim tarihleri arasında da 47.Antalya Altın Portakal Film Festivalinde gösterilecek. Yol almış gidiyoruz yani.
N.O.: Filmi izlemek isteyenler, filmi nasıl temin edebilirler?
H.D.: Satış sözleşmesini henüz yapmadığımız için, filmimiz satışa sunulmadı. İzlemek isteyenler Mardin Gençlik ve Kültür evinde gelip izleyebilirler. Mesela 10 kişilik bir grup gelir, izlemek istediklerini söylerler, o şekilde izletebiliyoruz.
Haber/Röportaj: Nesrin Olgaç
Fotoğraf: M.Ali Baybara
|