Yetimhane sorunu var. Çökmek üzere bir bina ahşap ama İstanbul’un en güzel yerinde. Dedim ki yasal sorun çözüldüğü anda size teslim edeceğiz. Ve şu anda yetimhane Rum Patrikhanesinde. Nasıl kullanacaklarsa kullanacaklar.
BİZİM İNANÇ GRUBUNA SAYGIMIZ VAR
Almanların Tarsus’ta bir kilisesi vardı. Biz orada ayin yapmak istiyoruz dediler. Şimdi yapılıyor. Sümela da ayin yapılmak istendi. Birçok istihbaratımız “Aman yapılmasın” dedi. Biz izin verdik ve ayin yapıldı. Van Gölü’nde Akdamar Kilisesi var. Buranın restorasyonun yaptırdık ve şimdi belli sürelerde gidip ayin yapıyorlar. Nerede sıkıntı var.
Azınlıkların Kilislerinde ibadetler zaten yapılıyor. Bunlar ekstra olarak yapılanlar. Ak Parti iktidarında kimse bunun örneğini veremez. Bizim laiklik anlayışımız içinde her inanç grubuna saygımız var. Bizim imar planlarımızda eskiden hep cami yazardı şimdi ibadet yer yazıyor.
AVRUPA’YA VİZE TEPKİSİ
Bir diğer konuya vize konusuna değinmek istiyorum. Hiç Avrupa’yla ilgisi olmayan ülkelere vize muafiyeti sağlayacaksınız 50 yıldır görüşme yürüten Türkiye’ye vize uygulayacaksınız. Paraguay a, Bolivya ya var, bize yok. O zaman benim aklıma başka şeyler geliyor.
Demek ki Avrupa Birliği medeniyetler ittifakının değil Hıristiyan birliğinin merkezi olmayı düşünüyor. Benim gizli ajandam yok. öyleyse çıkıp desinler ki “Biz Türkiye’yi istemiyoruz”. O zaman bizi oyalamayın. Birbirimize çalım atmayalım.
Maç başlamış maçın içinde bunlar kural koyuyorlar. Böyle şey olur mu? Ahde vefa deniler bir şey var ki AB’nin en önemli özelliği. Nerede ahde vefa? Geçen hafta Sayın Sarkozy’ye de aynı şeyleri söyledim.
|
Ulan elbette Hıristiyan birliği, ulan elbette bizi istemiyorlar. Adamlar daha ne kadar belli edecekler bizi istemediklerini? Bu ne yüzsüzlük yarabbi? Adamlar, siz Türksünüz, Müslümansınız atalarımızı yıllarca kılıçtan geçirdiniz, sizi aramıza almak istemiyoruz, kıçınızı da yırtsanız almayacağız diyorlar ama bizim tayyoş yalandan aşındırıyor adamların kapılarını. Onu da yaptık, şu kriteri de uyguladık, şunu şunu da yapacağız, ne olur alsanıza bizi aranıza diye diye ölüyor. Ulan tayyoş, o kadar ilerleme meraklısıysan, bizi Avrupa standartlarına getir ulan. İlla avrupaya girince mi gelişeceğiz, değişeceğiz?. Geçen gün gece yarısı kedimi köpeğin biri parçaladı. O saatte kendimi yırttım açık bir veteriner bulabilmek için. Ulan Avrupa da, Amerika da olsaydım, bırak kediyi kutuya koyup açık veteriner aramayı, adamlar hayvan ambulanslarıyla gelirlerdi. O çaresizliği bana yaşatmaya ne hakkınız var ulan?. Geri kalmış bir ülke olduğumuzu niye gözüme gözüme sokuyorsunuz. Hayvanımdan bahsediyorum, hoş insanın değeri var da? Benimkide laf yani.. Bu ülkeyi her şeye ve herkese rağmen biz kurduysak, biz değiştirdiysek, biz geliştirdiysek bundan sonra da ileri ülke seviyesine kendi isteğimiz ve aklımızla gelemez miyiz? Avrupalının hoşuna gitsin, bizi sevsinler diye mi ilerleyeceğiz? yoksa kendi halkımızın refahı için mi? Bu ne yüzsüzlüktür, bu ne aymazlıktır. Yarabbi.
Ama hesaplar başka, hesapları bozulasıcalar..
|