|
Türkiye nin İlk Süryani Milletvekili Seçilen Dora: "AB ye En Güzel Örnek Benim"
Bdp nin Mardin de desteklediği adaylardan Süryani asıllı Erol Dora, seçimleri kazanarak Türkiye nin ilk Süryani asıllı milletvekili oldu. Türkiye nin AB ye girmesi için çalışacağını söyleyen Dora, "Türkiye nin Avrupa Birliği ne alınma sürecinde de ön şartsız ve koşulsuz yapılması için çalışacağım.
Avrupa ya işte ben kendimi örnek göstereceğim. Ben farklı bir inanca farklı etnik yapısına sahip biri olarak seçildiysem hep Hıristiyan olarak bakılan Avrupa Birliğinin de Türkiye ye bakış açısının değişmesi lazım. Türkiye nin eski bir Türkiye olmadığına Türkiye de çok şeyin değiştiğini değişebildiğini ispatlamaya çalışacağım" dedi.
Bdp nin Mardin den desteklediği bağımsız milletvekili adayı Süryani asıllı avukat Erol Dora, 52 bin 364 oy ile milletvekili seçildi. Türkiye nin ilk Süryani asıllı milletvekili olan Dora, siyasetin millet adına yapılan bir görev olduğunu belirterek, "İnsan Milletvekili seçilince bütün milletlerin vekili olarak seçiliyorsun. Bütün vatandaşların bütün halkların vekili oluyorsun.
Bdp nin vizyoner davranarak, daha önce sadece Kürtlerin partisi olduğu yönündeki eleştirileri geride bırakarak sadece Kürtlerin değil emek, özgürlük ve demokrasi bloğu olarak herkesimden oy aldı. Bu Türkiye nin geleceği açısından, halkların kardeşliği babında birliktelik sağlama açısından bu tarihi bir adımdır.
Seçilmemi de bu şekilde değerlendiriyorum. Mardin her zaman medeniyetlerin şehirdir ve bu somutta da böyledir. Mardin de birden çok hep birlikte barış ve huzur içinde yaşıyorlar. Buradaki haklar birbirini dışlamadan birlikte yaşıyor, bu açıdan Mardin halkına selamlarımı şükranlarımı bildiriyorum" dedi.
BİR ASKERİN ÖLDÜRÜLMESİ DE BİR KÜRT İNSANIN ÖLDÜRÜLMESİ DE BİRDİR
Dora, etnik kimliği Süryani olan bir insanın, farklı inançtan olan bir insanın Mardin den milletvekili seçilmesinin Mardin için, Türkiye için bir milat olduğunu söyledi. Dora, "Bu bir değişimin göstergesidir. Bütün etnik unsurları inançları, ayrıştırmadan, birleştirici olarak kardeşi kardeşe kırdırmadan bölmeden siyaset yapacağız.
Artık barış sürecinin egemen olmasını istiyoruz. Bir askerin öldürülmesi de bir Kürt insanın öldürülmesi benim için birdir. Ben olaya insan gözü ile bakıyorum. Bu akan kanının durdurulması için ne yapılması gerekiyorsa bunu yapacağız. Kesinlikle ayrıştırmayacağız" dedi.
YENİ ANAYASA 74 MİLYON İNSANI KUÇAKLAMALI
Hedefinin daha demokratik bir anayasa olduğunu ifade eden Dora, şunları söyledi:
"Bütün halkları, bütün inançları, bütün etnik unsurları bütün azınlıkları, kucaklayan birleştiren bir anayasanın yapılması için bizde çaba göstereceğiz. Halkın iradesi sandığa yansımıştır. Barış ve demokrasi bloğu olarak 36 milletvekili ile güçlü bir şekilde meclise gidiyoruz. Gerçek anlamda bir demokrasi ve hukuk mücadelesi demokratik sivil anaysa yapılması için çok önemli bir adımdır.
Anayasalar bir toplumsal sözleşmedir. Meclis te grubu olmayan bütün partileri de kucaklayarak yeni, sivil ve çağdaş bir anayasa olması gerekir. Bu anayasada da en önemli kriter hiçbir etnik yapıya vurgu yapmayan bütün vatandaşları bünyesinde barındıran anayasal vatandaşlık temelinde bir anayasa yapılması lazım.
74 milyon insanı kucaklayan bir anayasanın yapılması için takipçisi ve mücadelesini vereceğiz. Herkes bütün halkları kesimleri, nasıl yakınlaştırabilirim mücadelesini vermesi gerekir. İnsani, vicdani ve biraz da empati yaparak herkesin elini taşına altına koyması lazım. Kimse Kürt sorununu inkar edemez.
Ana dilde eğitim temel haktır. Bu hakkın bir lütuf olarak algılanmaması ve bunun bölgenin ekonomik coğrafi koşulları dikkate alınarak hak ve hukuklarının verilmesi babında sağlanması için çaba göstereceğiz. Ben sadece Süryanilerin sorunlarını değil. Bütün etnik unsurların sorunlarını temelden alıp parlamentoda çözmek için çalışacağım"
AVRUPA BİRLİĞİNE EN GÜZEL ÖRNEK BENİM
Türkiye nin AB sürecinde destek vereceğini ve AB ülkelerini kendisini örnek göstereceğini dikkat çeken Dora, şöyle dedi:
"Türkiye, AB ile müzakerelerine devam ediyor. Ben AB ye değerler bütünü olarak bakıyorum. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, azınlıklar meseleleri dolayısı bunlar zaten evrensel meseleler bunları tamamen içselleştirdiğimizde Türkiye nin demokratikleşme, temel hak ve hürriyet açısından çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum.
Türkiye nin Avrupa Birliği ne alınma sürecinde de ön şartsız ve koşulsuz yapılması için çalışacağım. Avrupa ya işte ben kendimi örnek göstereceğim. Ben farklı bir inanca farklı etnik yapısına sahip biri olarak seçildiysem hep Hıristiyan olarak bakılan Avrupa Birliğinin de Türkiye ye bakış açısının değişmesi lazım.
Türkiye nin eski bir Türkiye olmadığına Türkiye de çok şeyin değiştiğini değişebildiğini ispatlamaya çalışacağım. Türkiye nin Avrupa Birliğine bu kültürel zenginliği de dikkat alınarak alınması için çaba göstereceğim. Tabi ben de bu blok sayesinde seçildim. Ama biz Türkiye yi bir bütün olarak görüyorum. Bu Türkiye için de bir prestijdir.
Bizler de Kürtlerin de, Alevilerin de bütün halkların sorunlarını çözümleyerek AB ye gireceğimize inanıyorum. AB nin de Türkiye yi Müslüman görerek uzak durmaması lazım. AB de Hıristiyan kulübü olmadığını Türkiye yi alarak ispatlaması lazım. AB nin de buna bu şekilde bakması lazım"
SÜRYANİLER DE GÖÇ EDEBİLİR
Komşu ülke Suriye deki göç dalgasını da değerlendiren Dora, Suriye deki olaylardan Süryanilerin etkilenmeleri halinde yeni bir göç dalgasının oluşabileceğini söyledi. Dora, adaylığının bölgeden ayrılmış olan Süryanilerde de heyecan yarattığını anlatarak şöyle dedi:
"Mardin, hoşgörü ve medeniyetler şehridir. Benim seçilmem de bunun kanıtı olmuştur. Ayrıca, Süryani toplumu arasında da güvene, sevgiye dayalı ilişkilerin gelişmesi anlamında Diasporayı da buraya yönlendirecektir. Diasporada yaşayan insanlarımızın bölgeyle ilgilenmeleri ve gönül bağlarının güçlenmesi bağlamında önemli bir adımdır seçilmem. Geri dönüşlerin yaşanacağı bir süreç olacağını düşünüyoruz.
AB sürecinde zaten bireysel anlamda geri dönüşler vardı. Şimdi artık ciddi güven oluşacaktır. Türkiye de azınlıklar kendilerini ötekileştirilmiş, dışlanmış hissediyorlardı. Artık onların da siyasete duyarlı olmalarını, değişik partilerde yer almalarını öneriyorum.
Bu ülkenin gerçek sahibi olarak yalnız söylemde değil, ruhen de bunu hissetmeleri lazım. ve bunun da mücadelesini vermeleri lazım. Çünkü Türkiye hepimizindir. Gerçek anlamda somut gelişmeler olacaktır"
(Doğan Haber Ajansı)
|
