Mardin Milletvekili Sayın Erol Dora*dan Çağrı:

Dora dan DAİŞ in Asuri/Süryanilere saldırılarına dair çağrı
HDP Mardin Milletvekili Dora, DAİŞ in Asuri/Süryanilere yönelik saldırılarına dikkat çekerek, katletme ve kaçırma saldırılarının yaygınlaştığını belirtti. Dora, uluslararası kurum ve demokratik güçlere acil harekete geçme çağrısında bulundu.
26 Şubat 2015 Perşembe 13:46
Ankara - Anf
HDP Mardin Milletvekili Dora, DAİŞ in Asuri/Süryanilere yönelik saldırılarına dikkat çekerek, katletme ve kaçırma saldırılarının yaygınlaştığını belirtti.

HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, HDP milletvekilleri Aysel Tuğluk, İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, Kemal Aktaş, Demir Çelik, Faysal Sarıyıldız ın katılımıyla DAİŞ in Asuri/Süryanilere yönelik saldırılarına ilişkin Meclis te basın toplantısı düzenledi.

KATLEDİLDİLER, GÖÇE ZORLANDILAR

DAİŞ in yaklaşık bir haftadır yeniden Asuri-Süryani halkına karşı barbarca katletme, kaçırma saldırıları düzenlediğine dikkat çeken Dora, "Suriye’de IŞİD terör örgütü 23 Şubat sabah saatlerinde Hassake’ye bağlı Habur Nehri kıyısında bulunan Asuri/Süryani köylerine karşı barbarca bir terör saldırısı gerçekleştirmiş ve birçok köyü işgal etmiştir. Buna karşılık YPG ve Asuri/Süryanilerden oluşan silahlı gruplar, işgal edilen Asuri/Süryani köylerini kurtarmak için IŞİD’e karşı günlerdir birlikte savaşmaktadırlar" bilgilerini verdi.

Dora, DAİŞ in Tıl Tamır kasabasına bağlı Tıl Hırmıs, Tıl Şamiram, Kabre Şamiye ve Tıl Khebiş köylerine saldırması ve ardından yaşanan çatışmalar sonucu Süryani savaşçılardan ve sivillerden toplam 10 insanın yaşamını yitirdiğini, birçok ev ve bazı kiliselerin yakıldığını belirterek, "Habur bölgesinde bulunan yaklaşık 35 Asuri/Süryani köyün neredeyse tamamı boşaltılmış bulunmaktadır. Habur nehri kıyısındaki bu köyler, 1915 Asuri/Süryani soykırımında Hakkari bölgesinden ve daha sonra 1933 yılında Irak devleti tarafından gerçekleştirilen Simele katliamından kurtularak kaçabilen Asuri/Süryanilerin yerleştiği köylerdir" dedi.
Dora, şunları aktardı: "Boşaltılan köylerden, 3000’i aşkın insan, yani yaklaşık 700 aile ise Hassake ve Qamişlo kentlerine sığındılar. Bu sayı her geçen gün artmaktadır. Öyle ki son gelen bazı bilgiler, göre göç edenlerin sayısının 4000’lere ulaştığı yönündedir. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin verilerine göre IŞİD teröristleri tarafından çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere 90 sivil insan da kaçırılmıştır. Ancak yerel kaynaklar göre 4 gündür süren saldırılar neticesinde kaçırılan insan sayısının 350’yi aştığı yönündedir."

Hem Suriye hem de Irak’ta yıllardır devam eden terör saldırılarında savunmasız durumda bulunan Asuri/Süryani/Keldani halkının hedef seçildiğini, bu saldırılar sonucunda yüzlerce insanın katledildiğini, yüzbinlerce insanın ise kendi topraklarından göç etmek durumunda bırakıldığını ifade eden Dora, "Hatırlanacağı üzere geçen yıl IŞİD teröristlerinin Irak’ta önce Musul ve ardından Şengal ve Ninova bölgesine saldırması sonucu onbinlerce Asuri/Süryani/Keldani yerleşim yerlerinden göç etmek zorunda bırakılmıştı. Geride bıraktıkları tarihi kilise ve Manastırlar da IŞİD’in eline geçmiş ve bunların birçoğu bombalanarak yıkılmış bir kısmı da depo olarak kullanılmıştır" dedi.

BİR BUÇUK MİLYONLUK NÜFUS 350 BİNLERE DÜŞTÜ

Irak’ta Saddam Hüseyin rejiminin 2003’te yıkılmasından sonra Asuri/Süryani/Keldani halkına yönelik yapılan saldırılar neticesinde ülkede bir buçuk milyon olan nüfuslarının bugün yaklaşık 350 binlere düştüğüne vurgu yapan Dora, şöyle devam etti: "Musul’da 35 bini bulan Asuri/Süryani/Keldani nuüfusunun son 10 yıl içerisinde 3 bine kadar düştüğü tahmin edilirken, IŞİD saldırılarıyla birlikte bu sayı yok olmuş durumdadır. Aynı şekilde Suriye’de de 4 yıla yakın zamandır devam eden iç savaşta Asuri/Süryani/Keldani halkına yönelik sayısız terör saldırıları gerçekleştirilmiştir. Habur bölgesinde yaşanan saldırı bu saldırıların son örneğidir. Suriye’de iç savaş öncesinde iki milyona yakın Hristiyan nüfus yaşıyorken, bugün bu nüfusun yarısından fazlasının Suriye’yi terk etmek zorunda kaldığı tahmin edilmektedir."

İki yıla yakın süredir Suriye’de terör grupları tarafından kaçırılmış 2 üst düzey Hıristiyan din adamının, Süryani ortodoks Metropoliti Yuhanna İbrahim ve Rum Ortodoks Metropoliti Pavlus Yazıcı’nın akıbetleri hâlâ belirsizliğini koruduğunu söyleyen Dora, "Asuri/Süryani/Keldani halkına yönelik yıllardır meydana gelen bütün bu saldırılara karşı hem Irak, Suriye ve komşu devletler hem de Birleşmiş Milletler, Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri maalesef duyarsız kalmışlardır" diyerek, şu çağrıda bulundu:

ULUSLARARASI KURUMLARA VE DEMOKRATİK GÜÇLERE ÇAĞRI

"Kendi ana topraklarında meydana gelen terör saldırıları sonucunda neredeyse bitme noktasına gelen Asuri/Süryani halkının yaşadığı bu saldırı ve katliam tehlikesine karşı başta BM ve koalisyon güçleri olmak üzere tüm demokratik güçleri ve kamuoyunu acil olarak harekete geçmelidir. Ortadoğu coğrafyasında ve özelde de Irak ve Suriye’de son yıllarda yaşanan gelişmeler bir kez daha açıkça ortaya çıkarmıştır ki, tüm farklı halklar ve farklı inançların bu dramatik durumdan kurtulması için tek kurtuluş yolunun evrensel insan hakları, demokrasi, özgürlük, eşitlik gibi ilkelerin bu coğrafyada hakim olmasının gereği vardır.

SÜRYANİLER MİDYAT İLÇESİNDE DAİŞ;e KARŞI YÜRÜDÜ

DAİŞ çetelerince Süryanilere yapılan saldırıları kınamak amacıyla Midyat ilçesinde bulunan Süryaniler gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından basın açıklaması yaptı.
01 Mart 2015 Pazar 11:57

DAİŞ çetelerince Süryanilere yapılan saldırıları kınamak amacıyla Midyat ilçesinde bulunan Süryaniler gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından basın açıklaması yaptı.
Açıklamada konuşan Süryani olan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, daha önce birbirine düşürülen bölge halkının artık birbirine düşürülmediğini vurgulayarak "Bu sefer yarattıkları barbarları üzerimize salarak bizleri yok etmek istiyorlar. Ama artık tüm gücümüzle onların karşılarındayız. Amaçlarına hiçbir şekilde ulaşamayacaklardır" dedi.
DAİŞ çetelerinin Süryanilere yönelik yapılan saldırılara tepki göstermek amacıyla Midyat ilçesinde yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Yürüyüş öncesi aralarında DBP, HDP Mardin il ve ilçe örgütleri, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, Ömerli Belediyesi Eş Başkanları, Süryani ve Arap derneklerinin yanı sıra çok sayıda kişi DBP Midyat ilçe binası önünde bir araya geldi. Kitle daha sonra Kürtçe, Süryanice ve Türkçe "Heryer Hesekê, Heryer Direniş,Süryani Halkı yalnız değildir. Yaşasın halkların onurlu mücadelesi ve birliği" yazılı pankart ve "Süryani halkı yalnız değildir", "Bijî Serok Apo", "Bijî YPG, YPJ", "Bijî Berxwedana Rojava" sloganları eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. İlçe binası, çarşı ve mahalle aralarında gerçekleşen yürüyüş Cumhuriyet Meydanında son buldu.
"Soykırım yaşanmaya devam ediliyor"
Yürüyüşün ardından konuşan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, 1915 yılından bu yana Bednahrin ve Kürdistan coğrafyasında soykırımın halen devam ettiğini belirterek halkların devamlı birbirine kırdırıldığını söyledi. Ama Artık halkların buna yeter dediğini vurgulayan Akyol Akay, "Artık halklar bunu kabul etmiyor.Bizler artık buna dur diyoruz. Yeter diyoruz. 1915 te bizlere uygulanan soykırım şimdi de 2014-2015 yılında Musulda, Şengalde, Kobanêde ve bugün Gonzaltoda yaşanmaktadır. Ama bu güçler anlasın ki hiçbir zaman hedeflerine ulaşmayacaklardır. Artık bizi birbirimize düşüremiyorlar. Bu sefer yarattıkları barbarları üzerimize salıyorlar. Ama artık tüm gücümüzle karşılarındayız.YPG, YPJ,Süryani Askeri Meclisi Sultoro, ve Arap Savunma birlikleri ile dimdik karşılarındayız" dedi. Akyol Akay, artık bu halkın alt edilemeyeceğini de ifade ederek bu coğrafyadan kimsenin artık onları silemeyeceğini söyledi. Dünyada 16 milyon Süryani halkının olduğuna ve seslerini yükselttiklerine dikkat çeken Akyol Akay son olarak yüzyıldır kendilerini parçalamak isteyen emperyalist güçlerin kendi hedeflerine ulaşmayacaklarına halkların birlikteliğini kimsenin yıkamayacağını kaydetti.
Akyol Akay ın ardından söz alan DBP Mardin İl Eş Başkanı Perihan Ağaoğlu ise "Tek dil, tek din tek bayrak" anlayışı altına hiçbir şekilde girmeyeceklerini belirterek bunlara boyun eğmeyeceklerini söyledi. Ağaoğlu, tüm halkların hukuku, adaleti ve eşitliği devamlı mücadele edeceklerini ifade ederek konuşmasını "Yaşasın halkların kardeşliği ve mücadelesi" sloganı ile sonlandırdı.
Yapılan açıklamanın ardından kitle beş dakikalık sessiz oturma eylemi gerçekleştirdikten sonra olaysız bir şekilde dağıldı.