SİTE
EKİBİ İLE ÖTEKİ İSTANBUL GAZETESİ'NDE YAPILAN RÖPORTAJ
Aşağıdaki yazı,ÖTEKİ İSTANBUL adlı
gazetenin www.suryaniler.com site
ekibi ile yaptığı röportajın bir kısmını içermektedir. 15 günde
bir yayınlanan bu gazetenin 1-15 Ocak 2004 tarihli sayısında yer alan
röportaj, gazeteci Besim
ALTUNÖZ tarafından hazırlanmıştır. Gazetenin Toplum
ve Yaşam bölümünde bizlerle yapılan röportajın yanı sıra, sitemizde
yer alan Süryanilerde Yaldo (Noel) Bayramı adlı yazı
da yer almıştır. ÖTEKİ İSTANBUL isimli gazetede yayınlanan
röportajın bir kısmını sizlere sitemizde sunuyoruz. 
Kadim Halk Süryaniler
Onlar Mezopotamya'nın kadim çocukları. Mardin'de taşları oya oya işleyen komşularımız. Azalan yanımız, ötekiliğimiz. Yarınlardaki ortak geleceğimiz.
Solan renkleri Anadolu'nun, darmadağın olmuş nar taneleri. Kimi Şam'da,
kimi Mardin'de, kimi İstanbul'da, kimi İsveç'te...İnsanlık tarihi kadar
eski ve bilge bir halktır Süryaniler. Tüm ötekiler gibi Agop gibi,
Jaklin gibi, Welat gibi, Hadra gibi bu toprağın çocukları, kapı komşularımız.
Şimdi bir çok insan Süryaniliği din sanır. Belki bir reflekstir bu.
Öteki olmanın, kendini koruyabilmenin dayanılmaz zorunluluğu. İşte
bu komşularımızdan bazıları internet ortamında www.suryaniler.com sitesini
yayınlıyorlar. Gittik bulduk onları ve konuştuk...
Önce suryaniler.
com'dan başlayalım. Neden böyle bir site kurdunuz?
Süryani toplumu, yaşadığı topraklarda azınlık olmanın getirdiği dezavantajlarla yıllar yılı içine kapanık bir şekilde yaşadı. Farklı olmanın dile getirmenin nelere mal olduğunu, Süryanilerde yaşanan tecrübelerden dolayı gayet iyi biliyorlardı Yıllar öncesinin zor ve ağır şartları içe dönük yaşama için uygundu.. Bu nedenlerden dolayı Süryaniler kendilerini tanıtmak için hemen hemen hiçbir gayret göstermediler. Süryaniler Türkiye'de yaşayan azınlıklar içerisinde en az bilinen topluluklardan biri olarak gösterilebilir.
Teknoloji geliştikçe, olanaklar arttıkça insanlar daha yakınlaşmaya başlamış ve toplumlar önündeki duvarlar yavaş yavaş yıkılmaya başlamıştır. Yıllar öncesinin içine kapanık toplumuna artık sessiz durmak pek uygun bir görüntü oluşturmuyordu. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde hep bu sessizlikten ve içine kapanıklıktan bahsediyor ve artık kalıpları aşmanın zamanının geldiğini belirtiyorduk. Özellikle Avrupa Birliği hedefi iyice belirginleştikten sonra azınlıklar daha çok konuşulmaya başlanmıştı. Azınlıklar içerisinde yer alan Süryaniler diğer topluluklar için hemen hemen bir kapalı kutu gibiydi. Bu noktada Süryani bireyleri olarak bir şeyler yapmanın gerekli olduğuna inanıyorduk. İşte www.suryaniler.com sitesi böyle düşüncelerin ışığı altında oluşmaya başladı. Tamamen gönüllülük esasına dayanan bu oluşumda kendimize düşen sorumluluğu üzerimize alarak; resmi bir nitelik içermeksizin süryanilerin birbirleriyle bu site aracılığıyla iletişimde bulunmalarını ve kendi kültürümüzü diğer insanlara tanıtmayı hedefledik.
Ne zamandan bu yana yayındasınız? İlgi ne durumda? Genelde kimler okuyor sizi?
5 arkadaşın bir araya gelmesi sonucu hayata geçirilen sitemiz, 22 Ekim 2001 tarihinden beri yayınına devam etmektedir. Tanıtım işlerinde internetin bize sunduğu geniş olanaklardan faydalandık. Ayrıca özel radyo programlarına gelen davetlere katılarak tanıtımın yelpazesini genişlettik. Şu anda sitemize olan ilgi oldukça iyi diyebiliriz. Siteyi güncellediğimiz zamanlarda canlılık daha da artıyor. Genel olarak yurtdışında yaşayan Süryanilerin de siteye büyük bir ilgisi var. Avrupa kıtasında yaşayanlar sitemizin en sık ziyaretçileri arasında. Anavatanda oluşan gelişmeleri devamlı takip etmek istiyorlar. Buradan yansıttığımız her olumlu gelişme, diasporada yaşayan insanlarda bir mutluluk sağlıyor. Bu da bize çalışmalarımızda daha büyük bir moral veriyor. Sitemizin en fazla yoğunluk yaşadığı yer ise Türkiye. Ülkemizden hem Süryani bireyleri hem de diğer insanlar oldukça fazla ziyaretler yapıyorlar. Siteyi okuyan kişilerin eğitim durumları oldukça yüksek. Bunu sitemizde yer alan üyelik formlarından anlayabiliyoruz.
Site hedeflediğiniz başarıya ulaştı mı?
Sitemiz hala hedeflediğimiz düşüncelerin biraz uzağında. Siteyi oluştururken amaçlarımızdan bir tanesi çok okunan, çok takip edilen ve katılımcıların çok olduğu bir platform yaratmaktı. Siteyi oluşturan her bireyin devam etmek zorunda aldıkları birer işleri var. Bu işler dışında bir araya geldiğimiz vakitlerde siteye zaman ayırabiliyoruz. Siteyi amatör bir ruhla ama profesyonelce idare edebilmek gerçekten zor bir olay. Bu nedenle zaman zaman sitede durgunluklar oluyor.
Sitede neler var? Neleri yayınlıyorsunuz?
Site içerik olarak kapsamlı bir şekilde tasarlanmaya çalışılmıştır. Yurtdışından da aktif olarak takip edilmemizin en önemli nedenleri arasında içeriğimizdeki tarafsızlığı ve kültürel öğelere yaptığımız vurguları görmekteyiz. Genel olarak Süryanilerin kim olduğu, tarihleri, Günümüz Süryanilerinin yaşantıları, Müzikleri, gelenek ve görenekleri, yemekleri, edebiyatlarından örnekler, Süryani dili üzerine geniş kapsamlı yazıların yanı sıra; İnsanların görüşlerini diğer insanlarla paylaşabilecekleri forum köşesi, site ziyaretçilerinin görüşlerinin alınabildiği Anket bölümü, Süryanilerle ilgili çıkan kitapların tanıtımı, site ekibinin düzenli olarak fikir yazıları yazan yazarları ayrıca yurtiçi ve yurt dışından yazılar gönderen insanların yazılarının yayınladığı okur köşesi, dünyadaki Süryanilerin hazırladığı web sayfalarının adreslerinin verildiği linkler bölümü ve ana sayfadaki editoryal yazılar sitenin içeriğini oluşturmaktadır. Sitede oluşturulan üyelik bölümü ile siteye üye olanlar düzenli olarak güncellemeler ve yapılan etkinliklerden haberdar edilmektedir. Ayrıca okurlardan gelen isteklere göre yeni düzenlemeler de yapılabilmektedir.
Türkiye'de öteki olmak, Süryani olmak nasıl bir zorluk?
Türkiye gerçekten enteresan bir ülke. Bünyesinde o kadar farklılığı ve zenginliği barındırmasına karşılık uygulanan politikalar yüzünden insanları ile hiçbir zaman barışık olamamıştır.Yıllar yılı bütün farklı renkler hep görmezlikten gelinmiş ve bir şekilde yok sayılmıştır. Devlet politikası haline getirilen tek tip toplum yaratma siyasetinden Süryaniler de kendilerine düşen acı ve sıkıntıları yaşamışlardır. Kendini anlatmaya ve ifade etmeye çalışanlara ise büyük zorluklar ve sıkıntılar yaşattırılmıştır. Yeni yapılan bir araştırmada Hıristiyan bir komşu istemeyenlerin oranı korkunç derecede yüksek çıkmıştır. Devlet politikalarının yanı sıra halkın da azınlıklara bakış açısı ne yazık ki çoğu zaman olumsuz olabilmektedir.