HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
/ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MİDYAT SEMPOZYUMU
19-21 Haziran 2003 tarihinde Midyat'ta "Geçmişten Günümüze Midyat" isimli bir sempozyum düzenlendi. Midyat Kaymakamlığı'nın İMKB İlköğretim Okulunda düzenlediği bu sempozyumun sponsorluğunu Midyat'lı işadamı sayın Mithat Yenigün yaptı. Kendi alanında bir ilk olan bu sempozyum, Midyatlılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle karşılandı. İki gün boyunca herkes Midyat'ın köklü geçmişini dinledi.

Mardin AKP milletvekili Nihat Eri, Mardin Valisi sayın Temel Koçaklar, Midyat Kaymakamı Ahmet Turhan, Midyat Belediye Başkanı Şeyhmuz Nasıroğlu'nun yanısıra Midyat'ta görev yapan bütün devlet yetkilileri ve daire müdürleri, Yenigün ailesi adına Fikret Yenigün, Turabdin Süryani Metropoliti Mor Timotheus Samuel Aktaş, Mardin Süryani Metropoliti Mor Filüksinos Saliba Özmen ve Mor Gabriel Manastırı Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Melfono İsa Gülten sempozyuma katılan aktif dinleyeciler arasındaydı.
Oturumdan önce konuşan Mardin Milletvekili Nihat Eri, kısaca şunlara değindi: " Mardin ve Midyat Türkiye'nin parlayan yıldızlarıdır. Türkiye'nin gündeminde olan ve dikkatleri üzerine toplayan iki şehir Mardin ve Midyat'tır. Bu dikkat yurt içinden yurt dışına çıkmaktadır...Burada yaşayan eski nesillerimiz, büyük çoğunlukla Türkçe'yi, Kürtçe'yi, Süryanice'yi ve Arapça'yı biliyorlardı. Ama Türkiye'de uygulanan tek tip eğitim, yerel unsurları ihtiva etmediğinden yerel zenginliği göz ardı etmektedir. Midyat eğer kültürel bir zenginlik iddiasında ise bu kültürel zenginliğin ne olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Ve Midyat'lı olabilmenin gururunu taşıyabilmeliyiz. Bu sempozyumda öğreneceğimiz bilgilerin ufkumuzu genişleteceğini, yeni bilgiler öğrenme arzumuzu kamçılayacağını bilmemiz gerek."

Mardin Valisi sayın Koçaklar ise, Süryani Kilise ve Manastırlarında yapılan aslına uygun bakım ve onarım çalışmalarından ötürü Turabdin Metropoliti Mor Timethous Samuel Aktaş'a tebriklerini ve teşekkürlerini sunduğu dokunaklı konuşmasına şöyle devam etti: "Midyat tümüyle geçmişten gelen bir ruhu taşıyor. Midyat geçmişi gönülde taşıyor. Mardin'in UNESCO'nun gündeme alınmasında Midyat'ın önemi büyüktür. Mardin ve Midyat Mezopotamya denizinde birer fener gibidirler. Süryani vatandaşlarımız ise bu denize ayrı bir renk katmışlardır. Kültür ve inancın merkezi bu yöreyi görmek için daha çok insan gelecektir. Daha güzeli yakalayacağımızı umut ediyoruz."

Midyat Belediye Başkanı sayın Şeyhmus Nasırlıoğlu şöyle konuştu: "Midyat bir tarihtir. Midyat değişik dillerin, dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir yerdir. Burada ezan sesi, çan sesi ve Yezidilerin Tavus kuşu ve inançları bizim kültürümüzdür ve yaşadığımız bir olgudur. Bu olguları yaşarken Midyat'ımızla elbette onur duyarız. Midyat'ın ulusal ve uluslararası seviyeye ulaştıramadık. Böyle tarihi bir kenti kurmak insanlık için binlerce yıl alır. 20-25 yıl zarfında insanlar yeni kentler kurabilir. Batman'ın geçmişi 50 yıllıktır. Midyat'ın ise 5000 yıllık. Böyle yerlerin korunması bir insanlık görevidir. Burası bir dünya mirasıdır ve içinde yaşayanları korumak hepimizin görevidir.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sayın Mehmet Çelik ,tarihsel derinlik taşıyan sempozyumun açılış konuşmasını şöyle tamamladı: "Medeniyet insanlığın ortak yapısıdır. Herkes bir tuğla koyarak günümüze kadar gelmiştir. Bu mirası bize bırakanlara teşekkür ediyoruz. Milletler kendi kültürlerine hizmet edenlerin heykelini dikmelidir. Bir Batman'ı, bir Kırıkkale'yi her zaman kurabilirsiniz ama Midyat'ı insanlık bir daha kuramaz."

Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden öğretim görevlilerinin bildiri ve tebliğ sunduğu bu sempozyum beş oturumdan ibaretti. Tebliğ ve bildiriler şöyle idi:

1-Midyat ve Çevresinde Türk Hakimiyetinin Tesisi
2-İlkçağlardan Ortaçağın Sonuna Kadar Midyat ve Yöresinin Tarih Coğrafyası
3-16.yüzyılda Midyat
4-Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerinde Midyat
5-Osmanlı Arşiv Belgelerinde Midyat ile İlgili Kayıtlar
6-Süryani Dünyasında Mor Gabriel Manastırı'nın Yeri ve Önemi
7-Kadıköy Konsili Sonrasında Bizansın Turabdin Çevresinde Giriştiği Kitle Katliamları
8-Osmanlı Devletinde Gayri Müslimler: Turabdin Bölgesi
9-Misyoner Faaliyetleri ve Batı Karşıtlığı: Turabdin Süryanileri Örneği
10-Diyarbakır'da Bir Midyatlı: Hori Aziz Günel
11-Süryani Dili ve Edebiyatı: Manastırların Rolü
12-Süryanilerde Müzik
13-Karaçiler, Yezidiler, Becirmaniler
14-Midyat Kültür Varlıkları
15-Turabdin Süryani Mimarisi
16-Midyat Gümüş İşçiliği
17-Midyat'ta Başlıklar
18-Mahalli Çalışmaların Folklora Katkıları
19-Etnisite, Çokkültürlülük ve Hoşgörü
20-Midyat'ta Dinler Arası Hoşgörünün Tesisinde Örnek Bir Şahsiyet: Şeyh Fethullah Hamidi
21-Salnamelere Göre Midyat'ta Eğitim
22-Midyat'ta Yerel Basın
23-Cumhuriyet Döneminde Midyat
24-Süryani Kiliselerinde Eğitim
25-Mhalmi Atasözleri

Görüldüğü gibi, bilim adamlarının araştırmalarıyla bu sempozyumda Midyat'ın tarihsel geçmişi, eleklenerek günümüze aktarıldı. Osmanlı'dan Cumhuriyet dönemine kadar Midyat'ın idari ve demografik yapısı, Süryaniler, Süryani kültürü, Süryani edebiyatı ve dili, Süryani mimarı ve manastırları, Turabdin isminin coğrafik sınırları, kökeni ve anlamı, Süryani ve İslami kaynaklara dayanarak Mhalmilerin kökeni, sempozyumun mirengi noktasını oluşturuyordu. Tebliğ ve bildiriler dokunaklı ve anlamlıydı. Midyat'ın uluslararası bir sempozyumu kaldırabilecek potansiyele sahip olduğu dile getirildi. Ancak bu bir başlangıç olduğu , ileride Midyat'a çok büyük katkılar sunabilecek uluslarası bir sempozyum düzenlenebileceğinin altı çizildi. Katılımcıların sunduğu bildiriler zamanın darlığı yüzünden kısa ve öz olunca, bu durum sempozyumların kaderidir şeklinde açıklandı. Eksikliklerin, bildirilerin kitaplaşmasıyla giderileceği belirtildi. Asıl kalıcı olan Midyat hakkında ortaya çıkacak olan eser olacaktır. Böylelikle Midyat'ın bilinmeyen bir çok yönü ortaya çıkacak ve kaybolmaya yüz tutmuş bir çok değeri kurtulmuş olacaktır.

Midyat Kaymakamı sayın Ahmet Turhan, sempozyumu finanse eden sayın Mithat Yenigün şahsında YENİGÜN ailesine teşekkürlerini sunarken, kapanış konuşmasını şöyle noktaladı: "Midyat'ın tanıtımı sadece Midyat açısından değil, belki Türkiye açısından, belki insanlık açısından çok büyük bir fayda sağlayacağına inanıyorum. Çünkü Midyat her yönüyle bir değerdir. Bunun akademik anlamda ve bilimsel olarak araştırılıp gün yüzüne çıkarılması büyük önem taşımaktadır".

Sempozyumun bitiminde soru ve cevap kısmı vardı. AKP Mardin Milletvekili sayın Nihat Eri'nin başkanlık ettiği bu bölümde, dinleyiciler sempozyumda konuşulanlarla ilgili olarak merak ettikleri, soru işareti uyandıran konuları tekrar tartışmaya açtılar. Öğretim görevlileri cevap yetiştirmeye çalıştılar. Bu tartışmalar esnasında, Türkiye'nin gerçeklerini yakalamış biri olarak milletvekili sayın Eri'nin görüşleri dikkat çekti. Bölge başta olmak üzere, Türkiye'nin herhangi bir üniversitesinde "Süryani Kürsü'sü" veya bir "Süryani Enstitü'sünün" kurulması gerektiği şeklindeki görüşü dikkate değerdi. Değerli bilim adamları da bunun gecikmiş bir adım olduğunu dile getirdiler.

Sempozyumun bitiminden sonra, değerli katılımcı ve davetliler, eski Asur kaynaklarında "Nabula" olarak geçen Beyazsu (Navale)'de bir öğle yemeği yedikten sonra, Mor Gabriel Manastırı gibi Midyat'ın canlı tarihsel anıtlarını gezdiler.Böylece 2 gündür anlatmaya çalıştıkları kültür ve tarihin derinliklerinde heyecanlı ama anlamlı bir gezinti yapmış oldular. Bu da gösteriyor ki dinler farklı olsa da, tarihsel ve kültürel değerler tarihin akışı içinde değişime uğramayan bir birlikteliğin bölgesel yansımalarıdır. Turabdin yöresindeki yaşam gerçeğini anlamak için, bu topraklarda filizlenen bütün tarih ve kültür ürünlerine bu perspektiften bakılmalı. Yüzyılları aşıp günümüze kadar gelebilen Turabdin'deki değerlerin, yaşam koşulları içindeki verilerine göre değerlendirilip yorumlanması gerekir. Gelecek kuşaklara sağlıklı bir miras aktarmak için, sempozyumda da dile getirildiği gibi, bu değerlerin devamlılığı konusunda herkese sorumluluklar düşüyor. Sorumluluk sahibi insanların sorumluluğu bu anlamda daha çoktur. Çünkü insanlığı yücelten ve hayatı anlamdıran farklı eserler bırakmak kolay değildir. Bu, yaşamsever insanların tutarlı özveri ve çabalarını gerektiriyor.

Midyat'a bir ilk yaşatan bu sempozyumda düşüncesi ve emeği dokunan herkese kadirşinas YENİGÜN ailesi şahsında Turabdin Süryani Metropolitliği adına teşekkür ve saygılarımızı sunuyoruz.

Yusuf Beğtaş

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım