HABERLER
Haber Arşivi
1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

Türkiye'de Yaşayan Süryaniler Tedirgin

Kayıp Çiftin Kaçırılmalarından Şüpheleniliyor

geri | | ileri
 
 
/ SÜRYANİLERİN ARAZİ SORUNLARIYLA İLGİLİ ÖNERGE

BDP milletvekili Erol Dora tarafından yurtdışına göç etmek zorunda kalan Süryanilerin; Türkiye’de başta Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari olmak üzere, diğer yerleşim yerlerinde fiili olarak ve ardından son yirmi yıl içerisinde sürdürülmüş kadastro çalışmaları kapsamında gerek devlet kurumları ve gerekse kimi gerçek ya da tüzel kişilerce haksız biçimlerde el konulmuş Süryani yurttaşlarımıza ait arazi ve taşınmazların ve bunlara ilişkin yürütülen tapu ve kadastro süreçlerinin kapsamlı bir biçimde araştırılması, gerekli tespitlerin yapılması ve yaşanan hak kayıpları ve mağduriyetlerin giderilmesi, ayrıca buna yönelik yapılacak hukuki düzenlemelere katkıda bulunması gayesiyle Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını isteyen bir verildi.

GEREKÇE

Son yüzyılda, Türkiye’de yaşayan Süryaniler, sosyal, siyasal, dinsel ve kültürel alanlarda birçok sorunla karşılaşmışlardır. Bu sorunlar Süryani halkını, binlerce yıllık geçmişe sahip olduğu Mezopotamya topraklarında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bu kapsamda, günümüzde Türkiye’de Süryani Halkının yaşadığı en önemli spesifik sorunlardan biri de arazi sorunlarıdır.

Süryani halkının yaşadığı Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari ve diğer bölgelerde son otuz yıldır yaşanan çatışmalı ortam neticesinde Süryani nüfusun büyük bir bölümü yurt dışına göç etmek zorunda kalmış ve Dünya’nın çeşitli ülkelerinde yaşamlarını devam ettirmek durumunda kalmışlardır.

Söz konusu bölgelerde son yirmi yıldır tapu-kadastro çalışmalarının başlatılmasıyla birlikte köy arazilerinin ayrıca şahsi arazi ve taşınmazların tespitlerinin gerçekleştirilmesi ve hak sahiplerinin resmi olarak kayıt altına alınması maksadıyla ilgili devlet makamlarınca çalışmalar yürütülmüştür.

Yurtdışına yapılan göçler ve bölgede yaşanan çatışmalı ortam gerekçe gösterilerek devletçe gerçekleştirilen köy boşaltmaları neticesinde birçok Süryani köyü tamamen boşalma noktasına gelmiş,  geriye kalan yerleşim yerlerinde  ise çok az sayıda Süryani aile kalmıştır. Söz konusu köyler ve diğer yerleşim yerlerinde Süryani yurttaşlarımıza ait arazilere dair kadastro çalışmalarının Süryani nüfusun çoğunluğunun yurt dışında bulunduğu bir zaman diliminde gerçekleştirilmiş olması birçok problemin, hak kaybının ve mağduriyetlerin yaşanmasına yol açılmıştır.

Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari ve diğer bölgelerde Süryani yurttaşlarımıza ait yerleşim yerlerinde bulunan taşınmaz ve arazilerin birçoğunda bu sorunlar hala devam etmektedir. Mor Gabriel Manastırı, Turizlo (Bagok Dağı)’da bulunan Mor Evgin Manastırı, Alagöz (Bethkustan) köyü, Çatalçam (Dayro du Slibo) köyü bunlara birer örnektir.

Bölgede kadastro tespit çalışmalarının başlamasıyla birlikte köy sınırları belirlenirken Süryani yurttaşlarımızın çoğu yurt dışında ikamet ediyor olduğundan,  Süryani köylerine komşu olan köylerin, köy sınırlarını Süryani köylerinin aleyhine genişlettikleri, Süryani köylerine ait taşınmazların, meraların ve ormanlık alanların bir kısmı da kendi köy sınırlarına kattıkları yönünde somut kanıtlar mevcuttur.

Süryani yurttaşlarımız yurtdışındayken, köylerde kalan arazileri ve taşınmaz malları ile imkanları dâhilinde ilişkilerini koparmamışlar ise de, arazilerin ve taşınmazların sayıca çokluğu, buna karşın köylerde kalan Süryani yurttaşlarımızın sayıca azalmış olması gibi nedenlerle, arazilerin büyük bir kısmında tarımsal faaliyet sürdürememişlerdir.

Diğer taraftan Süryani köylerinde bakımsız kalan ve zamanla doğal bitki örtüsü ile kaplanan taşınmazların, ayrıca uzun yıllar faaliyet yürütülmemiş tarım arazilerinin birçoğunun kadastro çalışmaları kapsamında kıraç arazi oldukları gerekçesi ile devlet yetkililerince hazine malı olarak tapuya tescil edilmesi biçiminde haksız uygulamalar gerçekleştirildiği ve bu suretle mağduriyetlere sebebiyet verilmesi biçiminde de çok sayıda vakıa mevcuttur.

Benzer biçimde  Süryani yurttaşlarımızın onlarca yıl vergilerini ödedikleri taşınmazların ve hatta mahkeme kararı ile kendi adlarına tescil ettirdikleri taşınmazların önemli bir kısmının ise kadastro çalışmaları sırasında orman haritası içinde kaldıkları gerekçesi ile yetkililerce orman arazisi vasfı ile hazine adına tescil ettirildiği yönünde de somut kanıtlar mevcuttur.

Süryani yurttaşlarımız her ne kadar hukuki çerçevede kimi girişimlerde bulunmuş iseler de, adli süreçlerin uzun sürmesi,  konuyla ilgili resmi ve idari mercilerden bu sorunların çözümüne dair yeterli desteğin alınamaması nedenleriyle, hak ihlalleri ve mağduriyetler devam etmektedir. Söz konusu haksız uygulamalar neticesinde Süryani yurttaşlarımızın kaybetmekle yüz yüze bırakıldıkları binlerce dönüm arazinin bulunduğu bilinmektedir.

Oysa, güvenlik sorunları ve diğer olağanüstü hallerde kişilerin taşınmaz mallarına ulaşamamalarından dolayı -taşınmaz mallar artık tarımsal amaçla işlenemeyecek hale gelse bile- bu durum mücbir sebeplerden kaynaklandığından Süryani yurttaşlarımızın mülkiyetleriyle alakalı yaşadıkları  hak kayıpları ve mağduriyetlerin  hukuk çerçevesinde çözümlenmesi  adalete katkı sunacaktır. 

Yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle “Türkiye’de başta Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari olmak üzere, diğer yerleşim yerlerinde yaşayan Süryani yurttaşlarımızın yaklaşık son kırk yıllık süreçte çeşitli nedenlerle yurtdışına göç etmek durumunda kalmaları ardından yukarıda adları zikredilen bölgelerde önce fiili olarak ve ardından son yirmi yıl içerisinde sürdürülmüş kadastro çalışmaları kapsamında gerek devlet kurumları ve gerekse kimi gerçek ya da tüzel kişilerce haksız biçimlerde el konulmuş Süryani yurttaşlarımıza ait arazi ve taşınmazların ve bunlara ilişkin yürütülen tapu ve kadastro süreçlerinin kapsamlı bir biçimde araştırılması, gerekli tespitlerin yapılması ve yaşanan hak kayıpları ve mağduriyetlerin giderilmesi, ayrıca buna yönelik yapılacak hukuki düzenlemelere katkıda bulunması gayesiyle” Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.  

Kaynak: www.suryaniler.com,  Güncelleme Tarihi: 16 Haziran 2014

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım