Uzakdoğu sporu olan Kungfu-Wuşhu’nun gözde öğrencileri, define avcılarının talan ettiği tarihi mabette yapılan tahribatlara dikkat çekerek,
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı göreve çağırdı. Bir zamanlar onlarca rahibin içinde eğitim gördüğü ve inzivaya çekildiği tarihi mabette şimdilerde ise define avcıları içinde cirit atıyor.
Midyat’a bağlı Habsunnes Köyü’nde bulunan 2 bin yıllık tarihi Der Qayım Manastırı’nda temizlik yapan sporcular daha sonra bir gösteri yaptı. Batman Spor Akademisi Kulübü ve Derneği Başkanı Abdulaziz Velioğlu ile 16 sporcunun katıldığı eyleme, Mıhellemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan ve dernek üyeleri de destek verdi.
Kuruluş tarihi M.Ö.’sine dayanan ve Hıristiyanlıktan önce Kameri ve Şemsilerin uzun yıllar boyunca tapınak olarak kullandıkları, avlusunun ortasında bulunan 5 metre yüksekliğindeki inziva kulesi ile dünyada eşi ve benzeri bulunmayan, tarihi, kültürel ve dini yapıya define avcıları ve tarih düşmanları tarafından büyük zararlar verildi.
Binlerce yıldır yazın kavurucu sıcaklığına, kışın sert iklimine ve bölgede yaşanan savaş ve iç çatışmalara direnip bütün ihtişamıyla ayakta duran dünyanın nadir ve gözde yapısı Der Qayım Manastırı son birkaç yıldır define avcıları tarafından uğradığı saldırılar sonucunda bombalanmış yapıları andırmakta.
Batman Spor Akademisi Kulübü ve Derneği Başkanı Abdulaziz Velioğlu, “Atalarımızdan bizlere miras kalan ve değeri maddiyatla ölçülemeyecek olan bu güzide tarihi ve mimari yapının ayaklar altına atılırcasına kendi kaderine terk edilmesi ve üstelik define avcılarına peşkeş çekilmesi biz sporseverleri derinden üzmüştür. Bütün Türkiye’deki ve Dünya’daki ilgili sivil toplum örgütlerini ve devletimizin tarih sever bürokratlarını ve özellikle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı bu yapıyı korumak ve kurtarmak için göreve çağırıyoruz” dedi.
Merkezi Habsunnes Köyü’nde bulunan Mıhellemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, “Türkiye’mizin nadide kültür yapıları içinde yer alan ve nevi şahsına münhasır mimarisi ile binlerce yıldır ayakta duran beşeri ve ilahi birçok dine ev sahipliği yapan bu mabedin yetim ve öksüz bir şekilde kaderine terk edilmesi devlet anamızın kucaklayıcı şefkatiyle örtüşmemektedir. Bu yapının koruma altına alınıp başta Türkiye olmak üzere biran önce dünya kültür mirasına kazandırılması gerekmektedir” diye konuştu.
Haber ve Fotoğraflar: Midyathabur, M.Halis İş, Güncelleme Tarihi: 19 Ağustos 2010