HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
/ İSTANBUL'DA TEK KİLİSE YETMİYOR

Süryani metropolit Yusuf Çetin, 20 bin Süryani'nin yaşadığı İstanbul'da, 1884'te kurulan kilisenin ihtiyaçları karşılamadığını belirtti. Çetin, kente ikinci kilise kurulması için hükümetten destek istedi.

Süryanimetropolit Yusuf Çetin, İstanbul'da 20 bin Süryani'nin yaşadığını, ikinci bir kilisenin ihtiyaç olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin (TÜRSAB) işbirliğiyle İstanbul'da dün düzenlenen 'İstanbul 2010 İnanç Turizmi Zirvesi'nde gerçekleştirilen "Geçmişte ve Günümüzde İstanbul'un Kültürel Önemi" konulu oturuma Türkiye'deki azınlık cemaatlerinin dini liderleri katıldı. İstanbul ve Ankara Süryani Kadim Cemaati Ruhani Reisi ve Patrik Vekili Metropolit Yusuf Çetin, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Süryanilerin Doğu ve Güneydoğu'dan İstanbul'a göç ettiğini söyledi. Metropolit Çetin, İstanbul'da 1844'te kurulmuş tek bir kilise olduğunu belirtti ve sayıları 20 bini aşan cemaate yetmediğini vurguladı. Çetin, "Binlerce yıldır kader birliği yaptığımız bu topraklarda, müracaat ettiğimiz halde maalesef İstanbul'da ikinci bir kiliseye sahip olmadık. Bu konuyla ilgili Hükümetimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızla temaslarımız devam ediyor. İbadet ihtiyacını karşılayacak ikinci bir kiliseye kavuşmak istiyoruz" dedi.

GÖÇ MERKEZİ TALEBİ Türkiye Keldani Katolik Cemaati Ruhani Reisi ve Patrik Vekili Francois Yakan ise, Kültür ve turizm Bakanlığı'ndan İstanbul'da ulusal veya uluslar arası göç ve kültür merkezi kurulmasını istedi.

Semâ gösterisi ile başlayan V. İstanbul 2010 İnanç Turizmi Zirvesi açılış töreninde TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Başkanı Şekib Avdaviç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez birer konuşma yaptılar. Törende İstanbul Rum Patriği I. Bartholomeos, Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva, İstanbul ve Ankara Süryani Kadim Cemaati Ruhani Reisi ve Patrik Vekili Metropolit Yusuf Çetin, Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Korepiskopos Yusuf Sağ, Türkiye Keldahi Katolik Cemaati Ruhani Reisi ve Patrik Vekili Francois Yakan ve pek çok dini lider, kamu ve sivil toplum temsilcisi ile turizm sektöründen seçkin konuklar yer aldı. Törende söz alan konuşmacılar dinlerin birleştiriciliğine ve İstanbul'un inanç turizmi için önemli bir destinasyon olmasının önemine işaret ettiler. 

Ulusoy: Dünya kültüründe İstanbul'un çok önemli yeri var 

Törende ilk konuşmayı yapan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, uluslararası kültürlerin buluşma yeri olan bu toprakların aynı zamanda dinler tarihindeki en önemli olaylara tanıklık ettiğini belirterek,"Bu topraklar üç semavi dinin mirası olan olağanüstü değer zenginliği taşımaktadır. Bu değerler zenginliği için Doğu ve Batı'nın buluştuğu yüzyıllar boyunca farklı inançların anlayış ve huzur içinde yaşadıkları dünya kültüründe İstanbul'un çok önemli bir yeri vardır. İstanbul üç semavi dinin, Museviliğin, Hırıstiyanlığın ve İslam'ın çok çeşitli kutsal değerlerini mekanlarından dünya sanatının zirvesindeki abidelere kadar çok önemli bir mirası barındırıyor" dedi. 
"İstanbul turizm için eşi olmayan bir kent" 

Zirve'de evsahibi sıfatı ile bir konuşma yapan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Başkanı Şekib Avdaviç, inanç turizminin kapsamlı şekilde ele alındığı bu zirvenin ülke inanç turizminin gelişimine katkı sağlayacağını söyledi. İnanç turiziminde İstanbul'un önemine işaret eden Avdaviç, "Farklı medeniyet ve kültürler İstanbul'da kaynaşır. Bu İstanbul'u turizm için eşi olmayan bir kent yapmıştır. Her medeniyet ve kültür İstanbul'da kendine yer bulmuştur. İstanbul bu özelliği ile birçok şehirden ayrılır ve biricik olma özelliğini taşır. İstanbul her kültürü ve medeniyeti özünden gelen sevgiyle besler. İstanbul'un her köşesinde üç semavi dinin maneviyatını yansıtan ibadethaneler mevcuttur. İstanbul camii, kilise ve sinagogları ile mistik bir şehir özelliğine de sahiptir" diye konuştu. 

Vali Mutlu: Anadolu bir hoşgörü merkezidir 

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise yaptığı konuşmada Anadolu'nun doğusundan batısına kuzeyinden güneyine bir hoşörü merkezi olduğunu belirtti. Mutlu, "Çok kutsal ve hoşgörüsü derin bir coğrafyada yaşadığımızın hepimiz farkındayız. Bu ülkenin hangi köşesine bakarsak bakalım orada birbirleri ile kucaklaşan inançları görürüz. Anadolu cefa çeken insanların sığındıkları topraklar olmuştur. Iğlara Vadisi, Hasankeyf, Kapadokya bunların mühürleridir" dedi. Vali Mutlu konuşmasında ayrıca Efes'in, Sümela'nın, Meryem Ana'nın, Akdamar'ın önemine işaret etti. Musevi toplumu açısından da bu toprakların her zaman bereketli olduğunu söyleyen Mutlu, "Yaşadıkları ülkelerde tarihin mutelif dönemlerinde acı ve ızdıraba mahkum edilen Musevi toplumlarının sığındıkları merkez Anadolu toprakları olmuştur. Dünkü kadar hür, huzurlu ve mutlu yaşadıklarına inanıyoruz" dedi. 

"İstanbul bütün dinlerin imar ettiği bir şehirdir" 

Acılışta Semah Gösterisi YapıldıAçılış töreninde söz alan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, insanın kutsal kitaptaki yaradılış gayesine ayetlerden örnekler verdi. Görmez konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi: "İlahi dinler, insanoğlunun anlam arayışına katkı yaparak insanın yaratılış gayesini, varoluşun anlamı, hayatın varlık sebebini ortaya koymaktadırlar. Din, medine ve medeniyet aynı kökten gelir. İstanbul başta İslam olmak üzere bütün dinlerin, medeniyetlerin imar ettiği bir şehirdir. Birçok din ve medeniyet kurmuştur İstanbul. Bugün hala dünyaya övünerek örneklik edecek bir şehirdir. İstanbul'un geleceğe dönük yüzünü de görmeli ve örneklik ruhunu muhafaza etmeliyiz. Gelecek yüzüyle İstanbul bir özgürlüktür. İnanç özgürlüğünün bu şehirde çok emeği vardır. Şehirlerin ruhları vardır ve elbette İstanbul'un ayrı bir ruhu vardır. İstanbul'un her tarafında insanlığa mal olmuş dini ve tarihi şahsiyetlerin hatıraları görülmektedir. Farklı dinlere ait ibadethanelerin yan yana inşaa edildiği, değişik dinlere mensup insanların yan yana yaşayabildiği, insanların inançlarını özgürce yaşayabildiği, dinleri, kanaatleri, inançlarından dolayı ötekileştirilmediği, kısaca herkesin kendisini evinde hissettiği huzur veren bir şehir olmuştur İstanbul." 

Zirvede pek çok konuda oturum yapılacak 

İstanbul'un geçmişte olduğu gibi, gelecekte de bir inanç turizmi merkezi olmasını sürdürülebilir hale getirmek, davetli katılımcılara İstanbul'u tanıtarak uluslararası anlamda İnanç Turizmi alanında vazgeçilmez bir destinasyon, bir marka şehir olduğunu tüm din temsilcileriyle birlikte teyid eden bir çalışmaya ev sahipliği yapmak amaçlarıyla düzenlenen; genelde Türkiye'nin, özelde ise İstanbul'un dinler, kültürler ve düşünceler kavşağında tarihte ve bugün üstlendiği rolün önemine, kesişme noktası olma özelliğine değinerek, İstanbul'da yaşam alanı bulan, İstanbul'dan etkilenen ve İstanbul'u etkileyen dinlerin buluşmasını sağlayan bir etkinlik olacak "İstanbul 2010 İnanç Turizmi Zirvesi"nde, Tarih, Arkeoloji ve Sanat Tarihi, Dinlerarası İlişkiler, Birlikte Yaşama ve Kültürler, Teoloji, İnanç Turizmi konularında oturumlar yapılacak. 

Zirvenin Programına Buradan Ulaşabilirsiniz

Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2010, Kaynak: Bu Turizmde Bu Sabah

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım