mara

             
 
HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
/ HRANT DİNK ANILDI
19 Ocak 2007’de Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli’de bulunan binası önünde vurularak öldürülen Hrant Dink’in katledilişinin 4. yılında sevenleri Taksim Meydanı’nda, Mecidiyeköy’de ve Harbiye’de bir araya gelerek vurulduğu yere yürüdü. 

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilişinin 4. yıldönümünde, öldürüldüğü gazetenin önüne üç koldan binlerce kişi karanfillerle yürüdü.

19 Ocak 2007’de Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli’de bulunan binası önünde vurularak öldürülen Hrant Dink’in katledilişinin 4. yılında sevenleri Taksim Meydanı’nda, Mecidiyeköy’de ve Harbiye’de bir araya gelerek vurulduğu yere yürüdü. 

Taksim’de “Unutmayacağız affetmeyeceğiz” pankartıyla bir araya gelenler “4 yıldır yürekleri yok, yüzleri yok”, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz” lolipopları taşıyarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş, “Katil devlet hesap verecek”, “Hrant’ı unutmayacağız, devleti affetmeyeceğiz” sloganlarıyla Agos gazetesi önüne kadar sürdü.

Bir başka yürüyüş kolu ise Mecidiyeköy’de oluşturuldu. “Dört yıldır yüzleri yok” lolipopları taşıyan grup cinayeti lanetleyen sloganlarla yine gazete önüne geldi. Şişli DİSK Genel Merkezi önünde bir araya gelen sendika üyeleri ise devletin cinayeti engellememesini protesto etti. 

Yürüyüşün üç kolunun birleşmesiyle binlerce kişi Agos Gazetesi önünde toplandı. Dink’in vurulduğu yerde yapılacak olan anma için gelenler arasında çok sayıda aydın, sanatçı ve siyasetçi de vardı. Agos gazetesinin camında ise dev boyutta “4 yıldır yüzleri yok, yürekleri yok, 4 yıldır Hrant yok” pankartı asıldı. Anmada Dink’in vurulduğu 15.00’te saygı duruşu ve tören düzenlendi. Saygı duruşu sırasında Hrant’ın ‘Su çatlağını buldu’ konuşması banttan verildi. Rakel Dink Agos’un penceresine çıkarak katılanları selamladı. Konuşmayı Toplumsal Bellek Platformu adına suikast sonucu öldürülen Gazeteci Abdi İpekçi’nin kızı Nüket İpekçi yaptı. Anmaya katılan yakınlarını siyasi cinayetlerde kaybeden ailelerin ismi teker teker okundu. Bu sırada tüm kitle ‘aramızda’ diye karşılık verdi. 

Anmanın ardından Ergenekon Caddesi tabelasının üzerine, Hrant Dink Caddesi tabelası asıldı. (İSTANBUL)

İzmir - Katili tanıyoruz adalet istiyoruz
KESK İzmir Şubeler Platformu, İHD, Barış Meclisi İzmir Girişimi, Halkevleri, Irkçılığa Milliyetçiliğe Dur De!, İmece-Der, BDP, ÖDP, EMEP, SDP, ESP, EDP, DSİP, Sosyalist Parti, DİP Girişimi, Komünist KÖZ, EHP, İzmir Süryani Platformu tarafından desteklenen yürüyüş eski Sümerbank önünde sona erdi. Yürüyüş boyunca "İşte devlet, işte soykırım", "Kahrolsun MGK, MİT, CIA, kontrgerilla", "Hepimiz Kürdüz, hepimiz Ermeni'yiz", "Faşizme karşı omuz omuza" gibi sloganlar atılırken, İşçi Partisi Konak İlçe Örgütü önünde de "İşte burası Ergenekon yuvası" sloganı ile Hrant Dink'i hedef haline getirenlere tepki gösterildi.

Yürüyüş sonunda Hrant’ın dostları, arkadaşları, yoldaşları adına yapılan basın açıklamasını Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube yöneticilerinden Vezan Karabulut okudu. Karabulut’un yaptığı açıklama, “Dört yıldır tüm çabalarımıza karşın adalet taleplerimize bir karşılık alamadık. Çünkü, bu ülkede adalet yok, kukuk yok, vicdan yok. Ve en acısı, dört yıldır Hrant yok" cümleleriyle başladı.

Karabulut'un, tabanı delik ayakkabısıyla, kanlar içinde onu yerde yatar vaziyette gördükleri ilk andan itibaren “katilin” kim olduğunu bildiklerini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:

İzmir'de Yapılan YürüyüşDile getirdiği hakikatlerden rahatsız olanlardı Hrant’ın katili. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasının hemen ertesi günü Hrant’ı İstanbul Valiliği'ne çağırıp tehdit edenlerdi. Tehdit edildiğini bağıra bağıra söylediği halde hiçbir şekilde tedbir almayanlardı. Tetikçiyle birlikte bayrak önünde fotoğraf çektirenlerdi. Her kademeden sorumluları görevde tutarak, hatta onlara yeni rütbeler ve terfiler vererek davayı karartanlardı. Olaydaki rolünün ortaya çıkarılması için MİT’in soruşturulmasına izin vermeyenler, hatta AHİM’e gönderdikleri savunmayla cinayeti açıkça savunanlardı. Hrant'ı düşüncelerinden dolayı alelacele cezalandıran, buna karşın tüm delilleri ile tartışmasız bir biçimde ortaya çıkarıldıkları halde bu cinayette rol alan kişi ve kurumları kararlı bir biçimde soruşturma dışında bırakan, davayı cezasızlığa doğru sürükleyenlerdi. Gazete köşelerinde yazdıkları ya da yazmadıklarıyla kamu bilincini ve vicdanını karartanlardı. 'Ya sev ya terk et' çığlıkları atanlar, sefilane komplo teorileri üretenlerdi. Hepsinden önemlisi tüm bu rezillikler karşısında sessiz kalarak onu hergün bir kez daha öldürenlerdi Hrant'ın katili."

Hrant, ilk değildi!

Açıklamada, Hrant’ın katledilişinin bu kolektif "irade"nin ilk icraatı olmadığı, tarihin derinliklerine bakıldığında Ermeni kırımından Dersim katliamına, 6-7 Eylül olaylarına, Çorum ve Maraş’tan Sivas katliamına, Fırat’ın öte yakasında yaşanan binlerce faili meçhul cinayete kadar her karanlık olayda bu kolektif iradenin insanların karşısına çıktığı belirtilerek, "Bu irade şimdiyse, bir idare tekniği olarak hep kullanageldiği ırkçılığı, milliyetçiliği, ayrımcılığı ve nefret söylemlerini İnegöl’de, Dörtyol’da olduğu gibi her fırsatta devreye sokuyor" denildi. Amaç, korku toplumu

Açıklamada, "Her şeye rağmen bu ülkede istisnasız herkesin iradesizleştirilip susturulması, böylelikle de bir korku rejiminin tüm toplum tarafından içselleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen katliamlara, bu ülkenin barış ve demokrasiden yana, vicdan sahibi, sağduyulu yurttaşları olarak hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz" ifadeleri kullannıldı.

Katili tanıyoruz! Adalet istiyoruz! Em qatil nasdikim! Adeleté duwaxin !

Karabulut, Hrant Dink cinayetinin arkasındaki bu kolektif irade ile yüzleşilmedikçe, bu iradenin dayandığı milliyetçilik, ayrımcılık ve nefret söylemi ile hesaplaşılmadıkça ülkenin karanlıklardan aydınlığa çıkmasının mümkün olmadığını bildiklerine vurgulayarak, "Zaten başka türlü davranma seçeneğimiz de yok. Eğer sorumluların cezasız kalmasına ve bu cinayetin de tarihin derinliklerine gömülen 'faili meçhuller'den biri olmasına izin verirsek sevgili dostumuz, kardeşimiz Hrant, hâlâ orada, Agos’un önünde yüzükoyun, kanlar içinde yatıyor olacak" diye konuştu.

Açıklama sonrasında anma etkinliği, Öğrenci Kolektifleri Sinema Topluluğu'nun sergilediği ve Hrant Dink'in katledilmesini anlatan kısa oyunun sergilenmesi ile sona erdi.

Basın açıklamasının ardından Öğrenci Kolektifleri tarafından sunulan Hrant'ın katledilişini anlatan pandomim gösterisi yapıldı.

Binlerce Hrant’ın sesi yükseliyor
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülmesinin 4. yılında Ankara’da meşaleli yürüyüş ve basın açıklamalarıyla anıldı. Birgün Gazetesi önünden, Yüksel Caddesi’ne yapılan yürüyüş ve konuşmalarda, katliamın arkasındaki güçlerin açığa çıkarılması istendi. 

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, KESK, Devrimci 78’liler Federasyonu, 68’liler Dayanışma Derneği, BDP, EMEP, ÖDP, SP, TKP ve Halkevleri üyelerinin de aralarında bulunduğu emek ve demokrasi güçleri, meşalelerle Yüksel Caddesi’ne yürüyüp, katliamı lanetledi, Hrant Dink’i unutmadıklarını gösterdiler. 
İHD Ankara Şubesi üyeleri de dün öğlen saatinde Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması ile Dink’i andılar. “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Hepimiz Kürt’üz, hepimiz Ermeni’yiz”, “hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” sloganlarının atıldığı eylemde konuşan İHD Ankara Şube Başkanı Gökçe Otlu, Hrant Dink’in katledilişinin 4. yılında bu cinayeti unutmayacaklarını dile getirdi.

Otlu, “4 yıl oldu Hrant öldürüleli. Hrant’la, Ermeni halkının acılarıyla yüzleşme cesareti bulamayanlar, onu öldürmekle susturacağını sananlar yanıldılar” diyerek, şimdi binlerce Hrant’ın daha yüksek sesle halkların kardeşlik mücadelesini sürdürdüğünü dile getirdi. Dört yıldır bu ülkede savcıları, hakimleri, polisleri ve siyasetçileriyle Hrant davasında ilerlemek istenmediğini vurgulayan Otlu, “Bu nedenle Halaskar Caddesi hâlâ kanamaktadır” dedi. 

Basın açıklamasını Nâzım Hikmet’in “Bir akşamüstü gezintisi” şiirini okuyarak bitiren Otlu’dan sonra konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, Hrant Dink’in hafızalardan silinmediğini söyledi. 
Türkdoğan, 4 yıldır adalet arayışının sürdüğünü belirterek, bu sürede ise AİHM’nin Türkiye’yi Hrant’ın yaşam hakkını savunmadığı için suçlu bulduğunu kaydetti. Davanın zamanaşımına sürüklenmek istendiğine dikkat çeken Türkdoğan, bunu planlayanları, devlet içinde bu cinayetleri planlayan oluşumları artık gizleyemediklerini belirtti. Türkdoğan, “Bizler artık buna ‘dur’diyoruz. Hrant’ın katilleri açığa çıkarılacaktır” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

Adaletin sesini unutmayacağız
Çeşitli kentlerde yapılan eylem ve anmalarda Hrant Dink’in toplumda adaletin ve vicdanın sesi olduğu belirtilerek, katillerin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması istendi.

Gaziantep İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından yapılan açıklamada Hrant Dink’in öldürülmesi bir kez daha lanetlendi. Basın açıklamasını okuyan İHD Gaziantep Şube Başkanı Aynur Ak Hrant Dink’i menfur silahlı saldırı sonucu 4 yıl önce kaybettiklerini hatırlatarak, Hrant Dink’in toplumda adaletin ve vicdanın sesi olduğunu belirtti.

Bugüne kadar faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmadığını söyleyen Ak, “Demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerden bahseden siyasi iktidarın 4 yıl içerisinde gösterdiği gelişme hepimiz tarafından bilinmektedir” dedi.

“Sen benim istediğim gibi yazacaksın. Benim istediğim gibi, belediyeci, sendikacı, siyasetçi olacaksın anlayışı yerleştikçe ne cezalar azalacaktır, ne de faili meçhul cinayetler bitecektir” şeklinde konuşan Ak, cinayeti ve tüm faili meçhulleri lanetledi. Basın açıklamasına birçok parti, sendika ve kitle örgütü destek verdi.

KOSKOCA BİR HİÇ
Adana’da İnönü Parkı’nda bir araya gelen çok sayıda siyasi parti, sendika ve kitle örgütü Hrant Dink’i andı. ‘Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeniyiz’ sloganının atıldığı eylemde, kurumlar adına açıklama yapan Şiar Rişvanoğlu, aradan dört yıl geçmesine rağmen Hrant’ın katillerinin cezalandırılmasıyla ilgili yapılanın koskoca bir hiç olduğunu vurguladı. “Artık Hrant için adalet için demek yerine hesap sorma ve devletin derinliğini teşhir etmeliyiz” diyen Rişvanoğlu, Hrant’ı öldüren el ile TEKEL direnişini boğan, grevleri kıran, işçileri coplayan, Kürt halkını asit kuyularına atan, seçilmiş Belediye Başkanlarını cezaevine yollayan elin aynı el olduğunu ifade etti. Rişvanoğlu, Hrant’ın yaşamına ve mücadelesine layık olmak için bu konuda çaba göstermeye devam edeceklerini belirtti. 

Van’da, Feqeyi Teyran Parkı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan İHD Van Şube Başkanı Avukat Mehmet Ali Şen, Hrant Dink’in mahkemesinin sürece yayılarak unutturmak istenmeye çalıştığını belirterek, sadece görünürdeki katillerin değil, onların arkasındaki abilerin ortaya çıkarılmasını da istedi.
Hakkari İHD Şubesi de, dernek binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Şube Başkanı İsmail Akbulut, Türkiye’de insanların hâlâ mezhep ve din ayrımından dolayı öldürüldüğünü ve cezaevlerine konulduğunu belirterek, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi.
 
İHD Diyarbakır Şubesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ermeni Gazeteci Hrant Dink’i katledilişinin 4. yılında düzenlediği bir basın açıklamasıyla andı. İHD Diyarbakır Şube binasında düzenlenen basın açıklamasında Dink’in karanfillerle süslenmiş büyük boy fotoğrafı konularak, mumlar yakıldı. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, “Devletin tek dil, tek millet dek din söylemine aykırı ses çıkaran biz insan hakları savunucuları hedef gösterilmekte, bu şekilde hedef gösterilmesi sonucu Sevgili Hrant’ın öldürülmesine, insan hakları savunuculuğu yapanların baskı altında bırakılmasına neden olmaktadır” dedi. (HABER MERKEZİ)

İHMALİ OLAN POLiSLER YARGILANABiLiR

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 4. ölüm yıldönümünde anıldığı gün, Rize Ağır Ceza Mahkemesinden yeni bir karar geldi. Mahkeme Dink cinayetinde ihmali olan polis ve jandarma hakkında soruşturma açılmasına karar verdi. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının, Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu öne sürülen eski Emniyet Müdürü Reşat Altay ve polis memurları ile jandarma personeli hakkında “Kovuşturmaya yer olmadığına” ilişkin kararına, Dink ailesinin avukatları geçtiğimiz aylarda itirazda bulunmuştu. Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Dink Ailesi’nin avukatlarının yaptığı başvuruyu kabul etti. Mahkeme kararında söz konusu kişiler hakkında yargılama kararı verilip verilmemesine ise, Eski Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın ayrıntılı ifadesinin alınması ve TBMM İnsan Hakları Komisyonunun hazırladığı raporları inceledikten sonra karar vereceğini duyurdu. (RİZE)

Kaynak: Evrensel, Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2011

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım