İsviçre’de yaşayan Süryani asıllı Türk vatandaşı Favlus Ay’ın Bartuma (Tuma Ailesi) soyadını kullanmak istemiyle başlattığı hukuki süreç, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ret kararı ile sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını açıklamasının ardından davacı Favlus Ay’ın vekili Avukat Rudi Sümer bir açıklama yaptı.
Sümer, yaptığı açıklamada, “Müvekkilim Favlus Ay, İsviçre’de ikamet eden Türk vatandaşlığına da sahip olan çifte vatandaştır. İsviçre’de kullanmakta olduğu Favlus Bartuma isim ve soy ismini Türkiye’de de kullanabilmek için Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2009 yılında isim ve soy isim tashihi için dava açtık. Yargılama sürerken müvekkilimin soy isim değişikliği ile ilgili talebimiz Soyadı Kanunu’nun 3’ncü Maddesi gerekçe gösterilerek reddedildi. Bizlerde mahkemede bunun Anayasa’nın 10’ncu maddesi ile korunan eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ileri sürdük. Mahkemede istemimizi ciddi bulup def yoluyla itiraz talebimiz doğrultusunda dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi.” dedi.
‘Yasa değişikliği yapılmalı’
Soyadı Kanunu’nun 3’ncü maddesinden ötürü Türkiye’de mevcut olan uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’nci maddesi ile kurulan özel ve ailevi yaşama hakkı ile 14’ncü maddede korunan ayrımcılık yasağı ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürerek, “Bu kanuna benzer bir uygulama nüfus kanununda da vardı. Nüfus kanununda kişi isimlerinin milli kültüre aykırı olmayacağıydı. 2003 yılında bu düzenleme TBMM’de yapılan yasa değişikliği ile kaldırıldı. Soyadı kanununda da bu aykırılığın giderilebilmesi için yasa değişikliğinin yapılmasını umuyoruz.” dedi.
Müvekkilinin istemi durumunda dosya Avrupa İnsan Haklı Mahkemesi’ne taşıyabileceklerini kaydeden Sümer, “Bu yasal düzenleme yasalar önünde eşit olan şahıslar arasında eşit uygulamaya mahal vermediği gibi ayrımcılığa da neden olabilmektedir. Ayrıca Türkiye’nin tarafı olduğu birçok ayrımcılığı yasaklayan uluslararası sözleşmeler vardır. Bu düzenleme sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasanın 10’ncu maddesi ile korunan eşitlik ilkesine değil, Türkiye’nin tarafı olduğu ve ayrımcılığı yasaklayan uluslararası sözleşmelere aykırılık arz etmektedir. Bu yasa hükmünün muhakkak değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu durumunda temel insan haklarından olan eşitlik ilkesini zedeleniyor.” dedi.
‘Sık sık bu sorunla karşılaşılabilir’
Sümer, “Mardin’de ve bölgemizde zaman zaman birçok vatandaşımız çeşitli nedenlerle yurt dışına göç etti ve farklı ülkelere yerleşti. Bulundukları ülkelerin vatandaşlığını aldıklarında genelde halk arasında ve sosyal çevrelerinde tanındıkları ve bilindikleri isim ve soyadlarını almışlardır. Dolayısıyla şuanda yurt dışında ikinci bir vatandaşlığı bulunan insanlarımız bu düzenleme nedeniyle maalesef Türkiye’de farklı yurt dışında farklı isim ve soy isim kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bu aykırılığı ve farklılığı giderebilmek için tıpkı müvekkilim gibi mahkemelere sık sık isim ve soy isim değişikliği taleplerinde bulunmaktadırlar. Bu yasal düzenleme değiştirilmediği ve kaldırılmadığı sürece bu sorunlarla sık sık karşılaşılabilir. Umarım yeni yasama sürecinde TBMM tarafından soyadı kanununda yer alan 3’ncü maddesinin Türkçe dışındaki soy isimlerinin kullanımını engelleyen düzenleme değiştirilir.” diye konuştu.
‘Umutlarımız artmıştı’
“Açıkçası dosya anayasa mahkemesine gönderildikten sonra bizler soyadı kanununun ilgili 3’ncü maddesinin iptali yönünde bir karar verilmesini bekliyorduk. Zaten karar da 8’e karşı 9 gibi çok kritik bir oyla reddedildi. Hukuki anlamda bizce iptal edilmesi daha doğru olurdu. Çünkü yasalar önünde eşit olan insanlar, soyadı tashihi için mahkemelere başvurduklarında Türkçe soy isim kullanmak isteyen ve soy ismini başka bir Türkçe sözcük ile değiştirmek isteyenler hiçbir sorun ile karşılaşmıyor ve talepleri kabul ediliyordu. Fakat, Türkçe dışındaki herhangi bir kelime kamu düzenine ve genel ahlaka, Türkçe’nin yapısına aykırı olmamasına rağmen Türkçe dışındaki herhangi bir sözcüğü soyadı olarak kullanmak isteyen bir vatandaş mahkemeye başvurduğunda ise bu tür bir sorunla karşılaşabilmektedir.”
Kaynak ve Fotoğraf: MidyatHabur Gazetesi, M.Halis İş ; Güncelleme Tarihi: 18 Temmuz 2011