mara

             
 
HABERLER
Haber Arşivi
1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

Türkiye'de Yaşayan Süryaniler Tedirgin

Kayıp Çiftin Kaçırılmalarından Şüpheleniliyor

geri | | ileri
 
 
Yıldız Çelik / GÜNEYDOĞU ANADOLU'DAN GÜLEN YÜZLER SERGİSİ
Güney Doğu Anadolu’da yer alan dokuz ilimiz; Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Siirt, Gaziantep, Kilis, Adıyaman ve Şanlı Urfa…

Çoğu zaman bu bölgeden gelen terör, intiharlar, cinayetler gibi haberler biz batıdakilerin, doğuya bakış açımızı yıllarca kötü yönde etkiledi. Güney Doğu Anadolu’ya gitmek için her zaman tedirgin olduk. Ya da hiç gitmeme kararları aldık. Oysa bu tür olaylar her yerde rastlanabilecek olan olaylar.

Her yerde olduğu gibi, Güney Doğu Anadolu’da da, büyüklerin davaları, bunlarla hiç ilişkisi olmayan pek çok ailenin hayatını maddi ve manevi olarak zorlaştırıyor. Hele bu aile içinde yer alan çocuklarımız, onlar derinden etkilenmezler mi?

Bu bölgenin ‘Gülen Yüzleri’ 4 -14 yaşları arasında 44 çocuk..

Onların da batıdakinden farkı yok, onlar da bizim çocuklarımız.

Bölge ile ilgili tanımlamalarla büyüyen çocuklarımızın büyüdüklerindeki düşünceleri nasıl olur şimdiden pek kestirme olanağı yok. Ama şimdi onlar da bütün dünyadaki çocuklar gibiler, aralarında hiçbir fark yok, hepsi coşkulu ve sevgi dolular.

Günlük yaşamları, sevdikleri/sevmedikleri umutları ile tanıyacağımız çocuklarımızla hepimizin yürekleri ısınacak, gönül bağını hissedeceğiz.

Onların da batıdakinden farkı yok onlar da bizim çocuklarımız.

Bölge ile ilgili tanımlamalarla büyüyen çocuklarımızın büyüdüklerindeki düşünceleri nasıl olur şimdiden pek kestirme olanağı yok. Ama şimdi onlarda bütün dünyadaki çocuklar gibiler, aralarında hiçbir ayrım yok, hepsi coşkulu ve sevgi dolular.

Bu ‘Gülen Yüzleri’ batıya göstermek için çıkılan Güney Doğu Anadolu yolculuklarından Cumhuriyet gazetesinde Diyarbakır, Mardin ve Şırnak, Batman, Siirt, Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Urfa’nın ‘Gülen Yüzleri’ tam sayfa olarak yayınlandı…

Bu inceleme yazıları ve fotoğraflarla, hepimizin yürekleri ısınıyor, herhangi bir nedenden dolayı Güney Doğu Anadolu’daki illerimize gidemezsek de, yüreklerimizdeki gönül bağını hissediyoruz.

Sergi, 9-31 Aralık 2009 da Fransız Kültür Merkezi-Taksim'de gerçekleştirilecektir.

Bu konuda sanatçının sergiyi hazırlama süreci ile ilgili bir yazısını aşağıda okuyabilirsiniz;

Sergideki Resimlerden

...23 Nisan Çocuk Bayramımızı Şırnak’ da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 85. Sini Urfa Harran’da kutlamayı planlayarak gittiğimde, yaşadıklarım sevincimi artırdı.

23 Nisan’da Şırnak-İdil’deydim….

23 Nisan sabahı uyandığımda, sabahın yedisinde çocukların oyun sesi geliyordu. Hazırlanıp sese doğru gidince, kendimi bir avlu da buldum. Hülya, genç bir anne, kocaman bir kazanda yoğurt yapmak için avluda yaktığı ateşte, süt kaynatıyor. Avluyu 3 aile kullanıyordu. ‘Otuz kişiden fazlayız, bir ailede 10, diğerlerinde 7 ve 6 çocuk var’ dediler. Uyanan çocuk avluya geliyor. Onları anneleri karşılıyor. Her uyanıp avluya geleni, Hülya kucağına alıp sıkı sıkı sarılıp öpüp sütü kaynatmaya devam ediyordu.

Bu kadar telaş varken, ki onlara göre günlük normal yaşam, beni misafir ettiler. Hemen 8-9 yaşlarında bir erkek çocuk önce bir sandalye ve sehpa sonrada annesinin tepsiye koyduğu peynir, zeytin, kendi yaptıkları ekmek ve çayı da demliği ile önüme koydular. Türkçe’yi onlar bilmiyor ben de Kürtçe bilmediğim için konuşarak anlaşmak pek kolay olmuyordu, ama gülen yüzler yetiyordu. Cıvıl cıvıl çocuk sesleri arasında vaktin nasıl geçtiğini anlamadım, bile..saat dokuza doğru 23 Nisan törenleri için Hükümet Konağına yol aldım. Bu kocaman aile de bütün çocuklar uyanınca törene geleceklerini söylediler. Hükümet Konağının önünde protokol yeri hazırlanmış. Geçit için yollara kireçle çizgiler çizilmiş, bayraklar her yere asılmış, tören için her şey hazırdı. Daha sonra yavaş yavaş okullar gelmeye başladı. Tören saygı duruşu, İstiklal Marşının okunması, valinin ve protokoldeki diğer kişilerin çocukların bayramını kutlaması, çocuk korosunun coşku ile söylediği şarkılarla ile başladı. Okul önce çocukların mantar kıyafetleri ile yaptıkları ront, daha büyük çocukların halk oyunları gösterileri, şiirler ile devam eden tören bando takımının resmi geçiti ile son buldu.

Tören alanında herkes çok sevinçli, pırıl pırıl giyinip süslenmişler..Anneanneler, babaanneler, dedeler, anneler, babalar, kardeşler hepsi orada idiler. Takım elbiseli ve günümüz kıyafetleri ile olan pek çok İdil’li olsa da yöresel kıyafetleri ile tören alanında yerini alan halkta İdil’de olduğumuzu hatırlatıyordu.

Tören bitince neşeli, güler yüzlü çocukları evlerinde daha yakın tanımak istedik. Çocuklar, İdil’de neler yapıyorlar, neleri severler, aileleri ile ilişkileri nasıl, 23 Nisan-Çocuk bayramında onların ağzından dinlemek istedik. Ve sokak aralarına doğru ilerlemeye başladık…

Siirt-Kurtalan’da Tarih dersi….

Kader taşkıran’ın annesi, 34 yaşında, Aydın-Nazilli’de doğmuş 10 yaşında annesinin ailesi Kurtalan’da olduğu için Kurtalan’a yerleşmişler. Beşinci sınıfa kadar okumuş. Kendi deyimi ile sonrasını kendi kendime okudum diyor. 13 yaşında evlilik yapmış ama kendisini, öğrenmeyi hiç bırakmamış hep araştırmaya ve çocuklarına elinden geldiğince evdeki eğitimi vermeye çalışan bir anne. ‘Çocuklarımız tarihimizi anlarlarsa nasıl ülkelerine faydalı bir kişi olacaklar bunu bilirler. Bunun için onlara tarihimizle ilgili çok kitap okurum. Geçmişe bakıp, bugün, ne kadar özgür ve rahat olduklarını anlarlar. Televizyonda ‘Elvada Rumeli’ dizisini izleriz kaçırmadan. Ve o dizi ile birlikte özellikle yakın tarihimizi hep birlikte daha fazla araştırıyoruz. Çocuklarımın tarihte en sevdikleri kişi Atatürk. Onlara hep onun sayesinde bu kadar özgür yaşadığımızı söylerim. Ve onlarda bunun farkındalar’ diyor.

Avluda biz sohbet yaparken, Mustafa Yağız’ın annesi de tandırda günlük ekmeklerini pişiriyordu. Hepsi oruçlu olmalarına rağmen tandırdan sıcak sıcak yeni çıkan ekmeklerden ikram ettiler.

O avluda ve diğer çocuklarla sohbet ettikten sonra, ekmeğin tadı damağımda iken, Siirt merkeze gitmek üzere yola çıktım.

Diyarbakır, Sur İçindeyim

Daracık sokaklar çocuk dolu…Bazı ailelerin 6-7 çocuğu varken bazıları da 2-3 çocuk…Çocuğunu elinden tutmuş yolda yürüyen bir anneye yaklaşıp kısa sohbet ederken, neden 2 çocuk diye sorduğumuzda; ‘Kızım, karnımda bir ağrı var diyor. Hiç vakit geçirmeden doktora götürebiliyorum. Daha sağlıklı büyütebilmek için gıdasına dikkat edebiliyorum. Çok çocuğumuz olsa idi hepsine nasıl yetişeyim’ diye anlatıyor.

Coşkulu, misafirperver çocuklar…Evlerine götürüp aileleri ile de tanıştırmak istiyorlar.

Biz de zaten ev içindeki, okuldaki yaşamlarını çok merak ettiğimiz için onları kırmayıp yakından sohbet etmek için evlerine konuk oluyoruz. Büyük kentin getirdiği ekonomik zorlukları onlarda yaşıyorlar, ama coşkularından insani değerlerinden kaybetmeden, hepsi sıcacık, akıllı…

ŞİMDİ BURDA

9-31 Aralık 2009 tarihleri arasında İstanbul Fransız Kültür Merkezi’ nde, günlük yaşamları, sevdikleri/sevmedikleri umutları ile tanıyacağımız çocuklarımızla hepimizin yürekleri ısınacak, gönül bağını hissedeceğiz…

YILDIZ ÇELİK HAKKINDA: İstanbul doğumlu.1987 yılından bu yana profesyonel Fotoğrafçı-Gazeteci olarak free-lance başta Cumhuriyet Gazetesi olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında çeşitli gazete ve dergilere çalışıyor. Pek çok fotoğraf ödülleri olsa da ona işinde itici güç veren 1989 yılında aldığı Yunus Nadi Fotoğraf Ödülü oldu. 2003 yılından bu yana da fotoğrafçı&gazeteciliği ile birlikte, 0-8 yaş için çocuk kitapları yazıp resimleyen sanatçının Tuna isminde bir oğlu var. 

Güncelleme Tarihi: 17 Aralık 2009, Fotoğraflar: Yıldız Çelik

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım